bicamalarımı ve pazartesi günü evde olmamı kıskanmış, nasıl bir nazar değdirdiğse anında bütün tatıllerimi yok etmiştir. * şimdi sormak istiyorum kendisine, mutlu musun he söyle ! *
Klasik hayat düsturlarının arasında, ilaç mümessili olsa bu kadar deva olmaz bir insana. Öyle edebi tarafından yakalayıp da anlatılacak türden değildir kendisi. Bizzat lime lime alınıp ele, ordan da devasa bir bütüne ulaşıverirsiniz. diyeceğim o'dur ki adam bu be!
hayat düşünce tufanı oldu, dolaştı kulağıma fısıldadı yine bu akşam. bugün aylar sonra pipomu yaktım yürürken, uzun bir yürüyüş değildi ama kulağıma gelen fısıltı esintilerini klase etme çabası için yeterliydi. sıkışıyorum, içim sıkışıyor resmen. beynim kalbime, kalbim de duygularıma hükmedemiyor. yetenek yoksunluğundan da değil, yeteneklerin kısıtlanmasından sanırım bu. kısıtlandığımı hissediyorum. hayatımdaki her şey kısıtlıyor beni, en önde de ben kendimi kısıtlıyorum. özgürlüğün hafifliği ile ayaklarımın yerden kesilmesinden korkuyorum, yükselmekten korkuyorum.
korkmak çok kötü. bak sen okuyan, sen sen ol; sakın korkma. eğer korkarsan müptelası olursun. eğer varsa cesaretin cesur olmaya. işte o zaman;
nasıl oynadık birlikte aman aman! o kocaman boyuna rağmen limbo dansı da yaptı ya ben daha ne diyim.
genç kızların sevgilisi, boylu poslu, yakışıklı, gamzelerinde fındık saklanılası, muhabbeti süper bir arkadaş!