yıllarca dağda çobanlık yaptı.
bir de kerpiçten küçük bir ev yaptı.
gayet huzurlu ve sıhhatliydi.
hep böyle gider. diye düşünüyordu.
ne olacak, tek göz odada bulduğumu pişirip yerim. diyordu.
ara sıra ozan deresine inip alabalık avlardı.
akşam oldu mu kaybolurdu ortalıktan.
bir gün mezarlıkta gördüler onu.
o' hiç bozuntuya vermeden kafasını çevirip uzaklaşmış.
şimdilerde ne emmi kaldı, ne de emminin selosu!
herşey tekdüze ve boğucu olmuş olacak ki!
beyin, emmi seloyu arıyor.
ne dersiniz?
selo emmicik nerede dersiniz?