bundan 5 yıl önce kuşadası'na tatil için gitmiştik. tabi aile kalabalık, otele gitsen işin içinden çıkmayacaksın malum bütçeyle... bizde apart evlerden tutalım dedik, evini kiralayan bir aile bulduk, neyse kadın evini öyle bir övüyor ki; havadar, mangal falan yapılır falan binbir övgü... ve eve gidilir ev yol kenarında altında mermerci dükkanı olan bir harabedir, aile bireyleri birbirine bakar ve gülmemek elden gelmez. o zaman anladım "arabın yavrusu kendine güzel gelirmiş" sözünün ne anlama geldiğini.
ev sahibinin durumu pek iyi değil, memleketine taşındı burayı da kiraya verdi.
üniversite okurken başıma gelmiş olaydır. sonradan öğrendim adamın 6 dairesi daha varmış. bizde saftirik osmanlar inanıyoruz. adamın evi var sen kiracısın hangimizin durumu daha kötü.
-en üst kat soğuk olmaz
-buranın önü açık kapanmaz yazın püfür püfür oturursunuz (kışın nolur sorusuna bir önceki madde hatırlatılır)
-içi temiz boya badana yap gir (dolaplar elinde kalır)
-çok nezih bi muhit (o yüzden ahırda yaşamaya değer)
ve sıkıştığı yerde ev sahibine sorarız gerekirse şeklinde geçiştirmelerle bezenen yalanlardır.