emir timur

    102.
  1. Her kafa iznimden sonra başlığına uğramayı görev bildiğim büyük Türktür kendisi.

    Çengiz Kaan'ın en başarılı ve enaz çengiz kaan kadar muhteşem ardılıdır. Soyu borjigin değildir belki (barlastır kendisi ve ucundan kıyısından akrabadır çengiz soyuna) ama Türk'ün içerisindeki asli cevherin birkaç aileyle sınırlı kalmayacağının göstergesidir de kendisi. Zaten çengiz kaan da Çengiz kaan olmadan önce küçük bir bozkır ailesinin babasız, güçsüz bir çocuğudur.

    Bu büyük Türk başbuğu hakkında, Tıpkı Cengiz kaan gibi büyük başbuğ hakkında olduğu gibi yanlış bilinen, art niyetli olarak yanlış öğretilen çok şey vardır. Ben iyi niyetle yapılan yanlıştan bahsedeyim.

    Timur'un devlet yapısı farsça dili kabul etmiştir, bu da fars kültürünün kimi noktalarda rüyasında görse ulaşamayacağı yerlere kadar ulaşmasına neden olmuştur. Bu açıdan Osmanlı şöyleydi, Timur böyleydi geyikleri yanlıştır. Ama buna karşı fars kültürü timur ile seyahat ederken Bozkır'ın kimi Türk coğrafyalarında unutulmuş Türk kültürü de seyahat etmiştir. çağatayca gibi Türkçenin nadide örneği Türk dünyasının yozlaşan her yerine yayılmıştır. Bugün kullandığımız Türkçe sözcüklerde Çağataycanın etkisi yadsınamaz. Yani 21.yyda biz Türkçemizde o güzel sözcüklerimizle konuşabiliyorsak bunda Emir Timur'un, yüce başbuğ'un yeri vardır.

    Ayrıca Atatürk'ü de Timur'u anınca anmadan olmaz. Çengiz kaan babasız küçük bir ailenin çocuğudur, Timur da keza öyle ama Mustafa Kemal Kara-budun'un çocuğudur, Timur gibi, Çengiz gibi küçük de olsa beğ çocuğu değildir. Bu da Türklüğün Kara-budunun da ne kadar muhteşem insanlar çıkartabileceğinin yegane kanıtıdır. Her Türkten gerektiğinde Cengiz kaan, Timur, Atatürk çıkabilir. Bu Kültürümüze işlenmiş kodların gelecek nesillere aktarılmasıyla olur.
    21 ...
  2. 1.
  3. (doğum:8 Nisan 1336 Keş,ölüm:19 Mart 1405 Otrar).Kendi adıyla anılan Türk imparatorluğu'nun kurucusudur.
    Türkistan'ın Keş şehrinde dünyaya geldi.Semerkand'ın güneyinde bulunan bu yerin,bugünkü adı "Yehr-i Şebz"dir.Babası,Barlas oymağının beyi Turagay (Turgay),annesi Tekine Hatun idi.Barlas boyu,Orta Asya'dan gelen bir Türk kavmidir.O devirde Barlas boyu,Çağatay Hanlığı'na bağlı idi.
    Timur'un babası,1360'da ölmüş,onun yerine geçen amcası Hacı Barlas 'da 1361'de öldürülmüştü.Timur,o sırada 25 yaşlarında idi.Cesur,zeki,bilgili bir Türk asilzadesi olan Timur,siyasî ve askerî dehasını gösterecek her fırsattan yararlanacak,kısa zamanda yükselecek ve cihangir olacaktı.Doğu Türk Hakanlığı'nın tahtına çıkacak,imparatorluğun sınırlarını,itil (Volga)'den Hindistan'daki Ganj Nehri'ne,Tanrı Dağları'ndan izmir ve Şam'a kadar uzatacaktı.

    iskender,Sezar ve Dârâ gibi ünlü cihangirlerin seviyesine çıkabilmek için(Ki hepsinden başarılı olmuştur),Timur Han,hepsi zaferle sonuçlanan 17 sefer düzenlemiş,27 ülkenin hakanına baş eğdirmiş,onlara baş olmuştu. Böyle bir şahsiyeti,çocukluğundan itibaren bazı özellikleriyle tanımak gerekir.

    At binen,kılıç kuşanan,attığı oku yüzük deliğinden geçiren bir çocuk;on iki yaşında savaşa katılan bir bahadır;savaşlardan,savaş talimlerinden arta kalan zamanını okumakla,büyük âlimlerden ders almakla geçiren genç bir idealist;üç yüz kişilik bir kuvvetle on bin kişilik bir orduyu yenen eşsiz stratejist;bir savaşta ayağından yaralanan ve bu yüzden adının sonuna Fars dilinde "topal" anlamına gelen "lenk" sıfatı eklenen bir başbuğ (Türkler 'Aksak Timur' Batılılar 'Tamerlane' derler);dünya tarihini, özellikle Türk-islâm tarihini çok iyi bilen,dinin,ilim ve sanatın koruyucusu;Asya'da Türkçe'nin,Türk sanat ve kültürünün Fars kültürünün baskısı altında yok olup gitmesini önleyen,öne geçmesi,örnek olması çığırını açan hükümdar;aman dileyenin dostu,düşmanlarının acımasız baş belası,ama askerlerinin çok sevdiği hükümdar ve milletinin babası...

    Bu kadar değil.Günahını sevabından,zulmünü adaletinden çok göstermek isteyenler de vardır.Kellelerden kuleler yaptığını,şehirleri yakıp yıktığını da hatırlatırlar.Yıldırım Bayezid'le savaşmış ve kardeş orduları birbirine kırdırmış olmakla da suçlanır.Gerçekten Ankara Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti,bir süre bocalamış ve bir fetret devri geçirmiştir.Fakat aynı tarihçiler,hatta bütün tarihçiler,Timur Han'ın son ana kadar savaşı başlatmamak için,Yıldırım Bayezid Han'ın ise başlatmak için gayret gösterdiğini yazarlar.

    Timur'u,Hristiyan Batı,zalim ve yıkıcı olarak anar.Timur Han, daha hayatta iken bu suçlamalara cevap vermiştir.O,ilhanlı Devleti'nin ve ona bağlı Çağatay Hanlığı'nın kargaşalıklar,entrikalarla sarsıldığı bir dönemde, yenilmez bir güç olarak ortaya çıkmıştı.Türk,iran ve Arap tarihçileri, bu kargaşalığa Yahudi tüccarların ve Hıristiyan misyonerlerin birinci derecede sebep olduklarını belirtirler.Bu tüccarlar ve bazı misyonerler Avrupa krallarına casusluk yapıyorlardı ve bunlar bütün Türkistan'a dolmuşlardı.Timur Han,bunların faaliyetlerine son verdi.Hindistan'dan Hıristiyan misyonerlerin kovulmasını,bu kıtada Müslümanlığın yayılmasını sağladı.Bunun için Hıristiyanlar,ona düşman idi.Timur Han,işgal ettiği yerlerde,Yunan ve Roma eserlerinin kalıntılarını,putları yıkmıştı.Bu yüzden ona,"yıkıcı" demişlerdir.

    Ama ona kendi devrinin islâm âlimleri,"Kutbeddin","Sâhib-Kırân-ı Âzam Cennet Mekân" adını da vermiş ve böylece onun,dinin kutbu,en iler geleni;kutlu,güçlü ve cennetlik" bir hükümdar olduğunu da söylemişleridir.isfahan'da yetmiş bin kişiyi kılıçtan geçirip,kellelerini kule gibi yığması da "insan kellesinden kule yapan hükümdar" olarak anılmasına sebep olmuştur.Buna,kendisinin verdiği cevap şudur:isfahan'a bıraktığım memurlarımı ve beş bin kişilik askerimi,isyan edip bir tekini bile sağ bırakmadan kılıçtan geçirdikleri,dinsizlik ettikleri için..."

    iran tarihçilerinin,Timur'un daima aleyhinde olmalarının, böylece, batıda olduğu gibi,doğuda da kötülenmesinin bir sebebi de şudur: Timur Han, iran seferinde,Şehname'nin yazarı ünlü şair Firdevsi'nin mezarına giderek,"Kalk, kalk da,her satırında kötülediğin mağlup Türk'ü şimdi gör!" demiştir.

    Timur'un,islâmiyet'e öncelik vermek ve din adamlarını kullanmak suretiyle Türk milliyetçiliğini gerilettiğini söyleyenler de olmuştur.Ama o,kendi devrine kadar, Bilge Kağan'dan başka hiçbir Türk hükümdarın göstermediği bir anlayışla, gurur kaynağını şu sözlerle belirtmiştir:

    Biz ki Melik-i Turan,Emîr-i Türkistan'ız,
    Biz ki Türk oğlu Türk'üz;
    Biz ki milletlerin en kadîmî ve en ulusu Türk'ün başbuğuyuz!...

    Ankara Savaşı'nda,Yıldırım Bayezid'i yenerek Bursa'yı yakmasından sonra,Osmanlı tarihçilerinin de Timur Han lehine yazmaları beklenemezdi.Ama,yüzyıllar sonra,her şeyi daha tarafsızca değerlendirmek mümkündür.

    Yaşadığı devirden,cihangirliğinden,yaptıklarından söz etmeden de,onun kimliğini belirttiğimiz zaman,büyüklüğünü ifade etmiş oluruz:

    Timur Han,Sultan II. Murad Han'ın 1441 yılında yazdığı bir nâme ile kendisini Büyük Türk Hakanı olarak tanıdığını ve tâbi olduğunu bildirdiği âlim hükümdar Şahruh'un babası;şair hükümdar Hüseyin Baykara'nın ve bu gün Ay'ın en geniş kraterlerinden birine adı verilen Ay atlasında "Türk" adını bulunduran ünlü astronom Uluğ Bey'in dedesidir.

    Timur Han,25 yaşlarında iken,Çağatay Hanlığı valilerinden Kazgan Han'ın emrine girdi ve büyük bir birliğin kumandanı oldu.Kazgan Han, onu kızı Olcay Türkân'la evlendirdi.Kazgan Han'ın düşmanları,onu pusuya düşürüp öldürdüler.Timur, Kazgan Han'ı öldürtenlere savaş açarak, hepsini ortadan kaldırdı.Bu başarıları karşısında,Çağatay Hanı,onu kendi hizmetine aldı ve Tümen Beyi yaptı.

    Timur,bundan sonra nüfuzunu,gücünü hızla arttırdı.Hanlarla,beyler arasında sık sık meydana gelen çekişmelere karışıyor,durumu kendi lehine değerlendiriyordu.Devrin âlimleri,Timur'u,evletteki hızlı çöküntüyü durduracak lider olarak görmeye başlamışlardı.1370 yılında Timur,Belh şehrinde, mutlak hakim ve tam bağımsız bir duruma geldi.Fakat,Cengiz soyundan olmadığı ve Cengiz hanedanının büyük prestijinden de yararlanmak istediği için,Cengiz soyunun Çağatay sülalesinden Soyurgatmış Han'ı tahta çıkardı ve onu,hayatı boyunca, kukla bir hükümdar olarak yanında gezdirdi.Şeklen ona bağlı görünüyordu,ama mutlak hakim kendisiydi.

    Belh'te toplanan Kurultay,Timur Han'a "Kutbeddin" ve Sâhib Kırân" unvanlarını verdi.Timur Han,kısa bir süre sonra başkenti,Belh'ten Semerkant'a nakletti. Bundan sonra,dört yöne başarılı seferler düzenledi.Çok iyi planlanmış taktikler uyguluyor,yıldırım savaşları yapıyor ve her seferini, zaferle sonuçlandırıyordu. 1371-1377 yılları arasında,Harezm'e üç sefer,Moğolistan'a iki sefer düzenledi.1378'de birinci Altın Ordu seferi ile ününü bütün dünyaya duyurdu. 1379'da Harezm'e bir sefer daha yaptı.1380'de Herat'a girdi ve böylece Harezm ve Horasan,tamamen fethedildi.1389'a kadar yaptığı seferlerle Turfan,Karaşar bölgelerini zaptetti ve Uyguristan'ı kendisine bağladı.

    1390 ve 1391 yıllarında tekrar Altın Ordu seferine çıktı.Bu son seferi düzenlemesine,Altın Ordu Hakanı Toktamış Han'ın nankörlüğü sebep olmuştu. Çünkü önceki seferlerinde Timur Han,Toktamış Han'ı desteklemiş onun düşmanlarını bertaraf etmişti.Toktamış Han,bu destek sayesinde güçlenince bu defa Timur'a başkaldırmıştı.Bu seferinde,Doğu Avrupa'ya hakim olan Toktamış'ı yıkmak için, onun bütün ülkesini işgal etmek,tahrip etmek zorunda kalmıştı. Bu da, Rusya'nın doğup gelişmesine sebep olacak ve Timur Han,istemeden sebep olduğu bu gelişmeden dolayı,daha sonra,tarihçiler tarafından suçlanacaktı.

    Timur Han,1401'e kadar yapılan dört seferle Irak ve Güney Anadolu, 1398-99 seferleriyle Hindistan Delhi Sultanlığı'nı,1401-1402'de Suriye'yi fethetti. Nihayet,1402'de yapılan Ankara Savaşı'nda,Osmanlı Devleti'ni de mağlup ederek itaat altına aldı.

    Kıymetli bahadırlar sayesinde pek çok yer fethettim ve 27 ülkenin hakanı oldum" diyen Timur,hakanı olduğu ülkeleri şöyle sıralıyor:Turan,iran,Rum (Anadolu),Mağrib,Suriye Mısır,Irak-ı Arap,Irak-ı Acem, Mazenderan,Geylan,Şirvan,Azerbaycan, Fars,Horasan,Cidde,Büyük Tataristan,Harezm,Hotin,Kâbilistan,Bahter,Zemin,Hindistan...(Yirmi iki yer sayıyor,diğerleri de Gürcistan,Ermenistan gibi Kafkas ülkeleri).

    Büyük cihangir,son seferini Çin'e yapacaktı.1404 yılı kışında,her tarafın karla kaplı olduğu bir zamanda yola çıktı.Ömrünün sonuna yaklaştığını seziyor,en büyük cihadı geciktirmemek gerektiğine inanıyordu.Çin sınırındaki Otrar şehrine geldiği zaman durdu.Burada ordusuna büyük bir geçit töreni yaptırdı.Kuğu avı düzenledi.Fakat Timur Han hastalanmış,yatağa düşmüştü.Hekimbaşı Fazlullah,ona ölüm döşeğinde olduğunu apaçık bildirdi.Bunun üzerine Timur Han,vasiyetini hazırladı.Saray adamlarını,orduda bulunan torunlarını yanına çağırarak,ölüm döşeğinde bir konuşma yaptı.

    Timur Han,19 Mart 1405 günü vefat etti.Son sözü "Lâilâhe illallah" oldu. Cenazesini mumyalayarak Semerkant'a götürdüler.Sağlığında çok sevdiği torunu Muhammed Sultan için yaptırdığı türbeye,torununun yanına gömüldü.*
    15 ...
  4. 152.
  5. emir timur, bugün türkçü arkadaşların kendisini gösterdiği gibi ırkçı bir karakter değildir. dönem itibariyle zaten böyle bi düşünce yok.

    mesela üstte bir arkadaş yazmış tüzükat-ı temir ilk maddesi "Türklüğü yüceltmek için yaşa, Türk'e kılıç kaldıran eli kır!"

    bunun aslını öğrenmek zor değil Tüzükat-ı Temir'i araştırdığımızda 12 maddelik eserinin ilk cümlesi şu olduğu görülüyor:

    "1. Allahü teâlânın dînini ve hazret-i Muhammed’in şerîatini dünyâya yaymayı esas edindim. Her zaman her yerde islâmiyeti tuttum."

    bi cümle bu kadar değiştirilebilirdi herhalde bu timur'a da saygısızlık.
    10 ...
  6. 165.
  7. emir timur'un şehr-i şebz'deki heykeli;
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1375089/+

    heykelin bulunduğu yerde eskiden lenin heykeli varmış.
    sovyetler yıkılınca da lenin heykeli'nin yerine büyük başbuğ'Un heykeli dikilmiş.
    10 ...
  8. 2.
  9. Tarihte savaş kaybetmeyen birkaç hükümdardan biridir.
    10 ...
  10. 183.
  11. Gürcü krallığı,altın orda devleti,çerkezya,osmanlı imparatorluğu,delhi sultanlığı,çağatay hanlığı,memlûk,bizans'ı yenmiş ve ırak'ı da almıştır en son çin(ming hanedanı) üzerine sefere giderken timur ölmüştür

    Öyle yazılmış ki sanki bir tek osmanlı ya karşı savaştı.
    9 ...
  12. 205.
  13. tarihi kadir mısırpüskülü'nden öğrenmeye çalışan muaviyeci iblislerin sevmediği türk hakanı...

    bu muaviyeci pislikler emir timur'un sürekli müslüman ve türklerle savaştıklarını ve islam düşmanı olduğunu söylerler.

    timur'un yıldırım'a işkence ettiğini, o'nu kafeslerde dolaştırdığını söylerler.

    hepsi yalanlar ve palavralardan ibarettir.
    emir timur'a iftira atarak türk'ün özüne düşmanlığı körüklemek ana hedeftir.

    oysa ki emir timur da bir müslümandır.
    ve müslümanlığa en büyük kötülüğü yapan muaviye ve oğlu yezit'in mezarlarını yıktırmış, yezit'in kemiklerini çıkartarak türkmen atlarına çiğnetip kırdırmış ve akabinde yaktırmıştır.

    işte kadir mısırpüskülü fanı olan muaviye dini mensuplarının emir timur'a olan nefretinin sebebi budur.

    gelelim, yıldırım'ı kafesle dolaştırıp işkence ettiği yalanına...

    bu yalanın kaynağı, venedikli ressam andrea celesti'nin 1700 tarihli "tamerlan und bajazet" tablosudur.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2121901/+

    tabloda ankara savaşı sonrasında esir edilen yıldırım bayezid bir kafeste resmedilmiş.
    sultanın sırp kökenli eşi olivera despina, rivayete göre yarı çıplak halde timur'a servise, hizmet etmeye zorlanmıştır. bu tablo bu anı anlatmaktadır.

    işte "timur, yıldırım'ı kafesle dolaştırdı" hatta, "timur, yıldırım'ın eşine tecavüz etti" gibi çirkin iddiaların sebebi bu tablodur.

    söz konusu tabloyu yapan ressam, türk düşmanlığını adeta tuvale aktarmış, sanat vasıtasıyla yüzyıllar boyu sürecek nefret tohumlarının ekilmesine sebep olmuştur.

    oysa ki timur, yıldırım'a zulmetmemiş, ona kötü davranmamıştır.
    hatta timur'un yıldırım'ı yanına alma sebebi osmanlı hanedanını yok olomaktan kurtarmaktır.

    evet, timur osmanlı'yı yok olmaktan kurtarmıştır, zira ortada osmanlı'nın görmezden geldiği bir beka sorunu vardır.

    o beka sorunu da yıldırım'ın kayınbiraderi olan sırp despotu stefan lazarevic'tir.

    stefan lazarevic, bir sırp milli kahramanıdır.
    aynı zamanda da fatih sultan mehmet'in dedesinin babasıdır...

    evet, stefan lazarevic her ne kadar yıldırım beyazıt'ın kaynı ve müttefiki olsa da, emelleri farklıydı.
    yıldırım ile olan akrabalık bağına istinaden osmanlı tahtını ele geçirmek ve devleti yönetmek ana hedefiydi.

    işte anadolu'ya giren emir timur'a karşı da bu yüzden koştura koştura eniştesine yardıma gelmişti.

    dile kolay, stefan lazarevic ankara savaşına tam 20.000 kişilik bir sırp ordusu ile iştirak etmişti.

    her neyse.
    1402 yılında ankara savaşı başlar ve osmanlı ordusu emir timur karşısında kaçınılmaz bir bozguna uğrar.
    koskoca devlet-i ali osmaniye'nin ordusunda bozulmayan tek unsur işte bu stefan lazarevic'in komutasındaki sırp birlikleriydi.
    savaşın sonuna kadar da yıldırım'ın yanında kaldılar üstelik.

    fakat bu durum emir timur'un hoşuna gitmemişti.
    emir timur'un yanında bulunan bursa'da bulunmuş bir horasanlı eren'in sağladığı istihbarat gösteriyordu ki sırplar yıldırım'ı ele geçirip osmanlı hanedanına çökmek niyetindeydi.

    şüphesiz ki böyle bir son timur'un istemediği bir şeydi.
    zira onun niyeti osmanlı'yı yıkmak değil, osmanlı'nın bekasını sağlayıp batı sınırlarını güvence altına almak ve yeniden doğuya yönelmekti.

    işte bu yüzden yıldırım'ın ve şehzadelerin ele geçirilmesi osmanlı'nın devamı için zaruri hal almıştı.

    emir timur anadolu türklüğünün bekası için çok önemli olan bu vazifenin hal'ini derhal muzaffer komutanı issen buga'ya iletti ve issen buga osmanlı ordusunun merkezine saldırarak yıldırım'ın etrafındaki lazarevic kuvvetlerini dağıttı ve yıldırım beyazıt'ı sağ salim ele geçirdi.
    issen buga'nın darbesi ile dağılan sırp kuvvetleri ancak meriç nehri kenarında bir araya gelebildi ve sırbistan'a geri döndüler.

    işte timur'un yıldırım'ı ele geçirip yanına almasındaki gerçek sebep budur.
    timur osmanlının sırp kontrolüne geçmesini önlemiştir.

    ha bir de son olarak sürekli türklerle, müslümanlarla savaştı diyen sığırlara şunu sormak istiyorum; izmir'i kim fethetti?

    emir timur izmir'i kimlerden aldı? bir bakın bakalım tarihe...

    yahut, hindistan'da, çin'de, tibet'te kimlerle savaştı bu adam? müslümanlarla mı?
    hindistan'ı yüzlerce yıl hakimiyet altında tutan babürler timur'un soyundan değil miydi?

    #tarih
    9 ...
  14. 166.
  15. 147.
  16. Türk tarihinin gördüğü en büyük komutan ve hakanlarından.

    islâmiyeti yayma amacıyla Hindistana yaptığı seferde 1 ay içinde 20 savaşa girip kazanmış ve Hindistanın tamamını fethetmiştir. Bu savaşlar esnasında kâfir oldukları ve ateşe taptıkları gerekçesiyle 100 bin hintlinin kafasını kestirip Ganj nehrine attırdığı söylenir.

    Osmanlının ve Anadolu beyliklerinin bir türlü alamadığı izmiri 15 günde alıp 10 bin Hristiyan şövalyesinin kellesinden kule yaptırdığı için Hristiyan dünyasınca da sevilmez.

    Yahudi tüccarları ve Hristiyan misyonerleri türk-islâm coğrafyasından ve Hindistandan kovduğu için bu iki kesimce bilâhare sevilmez.

    gençliğinde aldığı bir ok yarasından mütevellit sağ bacağı aksamaktaydı. farslılar bu yüzden küçültücü bir ifadeyle kendisine Timurlenk yani aksak timur demişlerdir. batılılar da onu sevmediği için tamerlane yani topal timur şeklinde isimlendirirdi. Özbekler, Türkmenler ve Kırgızlar kendisine milli kahraman olduğu için emir timur der ve bizler için de doğru ifade budur.

    Edgar Allan poe kendisi için yazdığı tamerlane isimli şiirinde onu ''taç giymiş bir Haydut'' şeklinde betimler. uzun şiirinde onu sıfırdan en tepeye yükseltirken ''insan olduğundan hayıflanan bir tanrı kral'' olarak gösterirken büyük şâirlerimizden abdûlhak Hamit tarhan ise onun için yazdığı bir şiirde ''onun aksaklığı yolunda aksayışı değil, başarıya giden yolda çektiği çilenin yâdigârıdır.'' der.

    Cengiz Han soyundan olmadığı için han ünvanını kullanmayan timur ''emir'' ünvanını kullanmıştır. Psikolojik savaşa da önem veren emir timur çevresine saldırı korkuyla bir çok şehri ve devleti kılıç sallamadan fethetmiştir. Hindistan, Çin ve mısır seferleri buna örnektir.

    ordusu genellikle kara Tatar, kıpçak Türkleri, Türkmen süvarileri, harezm okçuları ve Hindistandan getirdiği fillerden oluşmaktaydı. Disiplinli bir yapıya sahip bu bozkır ordusu son derece dayanıklı ve süratliydi. aynı zamanda da savaş teknolojisi bakımından oldukça ileri bir seviyedeydi.

    emir timur un kurduğu imparatorluk türk devlet esasları ve askeri teşkilâtı unsurları ile islâm medeniyeti unsurlarını bir arada barındırmaktaydı. Müslüman olmasına rağmen eski Türk geleneklerine önem vermiş ve cengiz han yasasını esas almıştır.

    büyük iskender, sezar ve cengiz handaki gibi dünyaya hükmetme isteği onda da vardır. ''madem ki gökte bir tanrı var, dünya üzerinde de tek bir hükümdar olmalı. zaten yeryüzü bir kişinin isteklerine yanıt veremeyecek kadar küçük.'' sözleri ile bunu belirtmiştir.

    iran seferi sonrası Türkleri sürekli kötüleyen fars şâir firdevsî nin mezarını tekmelemiş, ordusunu mezara işetmiş ve en sonunda mezarı tahrip etmiştir. Bu onun türklüğe ne kadar önem verdiğinin göstergesidir.

    Çin seferine çıkmadan önce batıdan bir tehlike gelmemesi için yıldırım Bayezide bir mektup yazar ve kendisine biat etmesini ister. Bayezid bunu reddetmenin dışında çok ağır cevap verir. emir timur mektuplarda yıldırım Bayezide ''Rumeli meliki'' diye hitap ederken yıldırım Bayezid ona ''kudurmuş köpek'' şeklinde hitap eder.

    tarihçilere göre emir timur son ana kadar savaşmayı istemel ama yıldırımın tutumu sonucu iki müslüman türk devlet ankarada savaşır.

    derler ki bu savaş orta çağın en büyük meydan savaşıdır. 500 bin kişilik emir timur ordusu 300 bin kişilik yıldırım Bayezid ordusunu fil müfrezelerinin verdiği şaşkınlık ve Anadolu beylikleri ile tatarların kendi tarafına geçmesiyle zorlanmadan kazanır.

    emir timur yıldırım Bayezidi son derece güzel ağırlamış ve öldüğünde bundan üzüntü duymuştur. tarafsız Bizanslı tarihçi doukas bunu net şekilde belirtir.

    emir timur Anadolu dan ayrılıp Çin seferine giderken kulunç sebebiyle 69 yaşında rahmetli olur. Bu büyük Türk hakanın mezarı çok sevdiği torununun yanında semerkanttadır.
    7 ...
  17. 135.
  18. kendisi "türk başbuğuyuz" derken sözlük veletleri türk olmadığını iddia etmektedir.

    yok aga yok bunlardan adam olmaz.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük