emir kusturica

entry117 galeri6 video1
    42.
  1. yarın akşam 49. uluslarası bursa festivaline grubuyla birlikte teşrif edecek olup bize balkan müzikleri dinletecektir. evet kendisi aynı zamanda bir müzisyendir.
    0 ...
  2. 41.
  3. çingeneler zamanı ve arizona dream ile yönetmenler arasında özel bir yere sahiptir. farklı tarzı ile hayranlığımızı kamçılar.
    0 ...
  4. 40.
  5. filmleri oldukça zevkli olan ve filmlerine koyduğu müzikleride hep güzel seçmesinden ötürü çok başarılı bulduğum yönetmen.
    0 ...
  6. 39.
  7. hiç bi yönetmende olmayacak kadar kendine has bi tarzı olan insandır.
    1 ...
  8. 38.
  9. boşnak asıllı film yönetmeni.

    kendileri vatan hainidir, sırplarla işbirligi yapmış, ezilen katledilen milletini savasta satmıştır. underground isimli, savaş öncesine özlem içeren filminde neredeyse hiç, ilaç için bile bir tane boşnak karakter yoktur, bu holywood eleştirmenlerince çok sert eleştirilmiştir. tipik yaranmaya çalışan zavalı silk karakterdir.
    1 ...
  10. 37.
  11. filmleri kötü olmayan fakat bosna'daki olaylardan sonra filmleri şahesermiş gibi fazla abartılan yönetmen.Zira kendisinin çektiği filmler klasik balkan sineması filmlerinden pek farklı değildir. Dünya'da nedense bosna savaşı'nda sırpların tarafını tutması,ben boşnak değil sırp'ım demesi ve vaftiz olmasından sonra filmleri yere göğe sığdırılamamıştır. Boşnaklara göre vatan hainidir. Haklıdırlarda düşünsenize bizim ülkemiz işgal edilecek halk her gün toplu mezarlara diri diri gömülecek,tecavüzlere uğrayacak,boyu bir kalaşnikoftan uzun olan çocuklar vurulacak kısa olanlar ise nişangah olarak kullanılacak vede bizden biri çıkıp burda savaş yok, boşnaklar abartıyor, sırplar haklı gibi terimler kullanıcak vede vatan haini sayılmayacak. Boşnaklar yerden göğe kadar haklı.

    ayrıca kendisi türklerle ilgili son sözlerinden sonra türk hayranlarını terse yatırmıştır. umarım bizimkilere ders olmuştur.
    0 ...
  12. 36.
  13. bir yönetmen için aranılan imaj kendisinde yeterince vardır:

    http://upload.wikimedia.o...Kusturica_Bruxelles05.jpg
    1 ...
  14. 35.
  15. bir ülkesi olmadığı için bir röportajında şöyle demiştir; ülkemden uzakta sokaklarda dolaşırken kendimi uçan bir balık olarak düşünürdüm...
    zira arizona dream filminde uçan bir balık vardır.
    çingeneler zamanında uçan bir hindi vardır.
    0 ...
  16. 34.
  17. şu uçurma hastalığıda olmasa mükemmel olacak,izlenesi filmler yapan, değerli yönetmen.
    0 ...
  18. 33.
  19. balkanların çağan ırmak'ıdır. isterse ağlatır, isterse güldürür.
    1 ...
  20. 32.
  21. yugoslavya konusunda yüreği yaralı bir sevgilidir kusturica. o "bütün" bir yugoslavya'ya inanmış. farklılıkların insanları ayırmaması gerektiğine inanmıştır. bir ateistir ve üzülerek, dinin kendi ülkesini kana bulamasına tanık olmuştur. bir anarşisttir ve kana bulanmış yaşlı gözlerle dünya devlerinin, kendi ülkesinin uluslarını nasıl bir savaşın içine itelediğini görmüştür.

    kusturica suçludur belki evet, yugoslav iç savaşı olanca vahşetiyle sürerken ve bosna'ya her gün bomba düşerken o tarafsız bir bakış açısıyla underground'ı çekmiştir. tek demeye çalıştığıysa savaşın herkes için kötü olduğu ve savaşların hem mağdur kesimden hem de zalim kesimden liderlerin kendi pis karları için körüklendiği, dış güçlerinse dha çok sialh satıp daha fazla para kazanabilmek için acımasızca bu vahşeti harladığıdır. kusturica büyük resime bakmıştır, kusturica asıl doğru olana bakmıştır. ama orada boşnaklar acımasızca katledilirken ve avrupa'nın büyük bir kısmı bunu görmezden gelirken bu kadar sakin ve soğuk kanlı olabilmek garip, belkide yanlıştır.

    Kusturica tek bir şey der savaş hakkında. savaş kötüdür ve bundan insanlığın hiçbir karı yoktur. kar edenler hep dış aktörler, büyük güçler ve katil ruhlu liderlerdir. underground'ta yugoslav iç savaşına dair tarafsız kalarak belki de istemeden taraf olmuştur. yapmak istediğiyse sadece yitip giden yugoslavya'ya saygı duruşunda bulunmaktır.

    bu yazı kusturica sinemasından ziyade onn dramı üzerinedir. ilk filmi "do you remember dolly bell" saray bosna'da; son filmi "promise me" ise belgrad'ta geçer. işte kusturica'nın dramı budur.
    2 ...
  22. 31.
  23. nokta dedim ama madem bel altı vuruluyor, madem şahsıma beyinsiz deniliyor biraz da ben açayım o zaman ağzımı.

    ilk önce emir kusturica'nın bahsi geçen telefon görüşmesini yapıp yapmadığı meçhuldur. bu bir iftira da olabilir. jncelikle bol keseden sallamak yerine bu sözlerinin doğru olduğunu gösteren bir transcript, bir haber ya da videonun kendisini buraya koymak zorundasınız. yoksa ben de çıkarım akustikcinayet isimli uludağ sözlük yazarı (ki kendisini beyinsiz gibi kuyruk acısı dolu bir sıfatla tabir etmeden gayet sakin, gözlerim kanlanmamış bir şekilde tarif ederim) bir gün bir telefon konuşmasında esasında ırak'ta hiç insan ölmemiştir dedi, derim. sonra da bunun üzerinden acayip bir yazı döşerim. koy belgeni, lafımı geri alayım.

    ikincisi ise şudur ki, emir kusturica sırptır, boşnak ya da arnavut filan değil, müslüman da değildir. bu yüzden savaş olmamıştır dediği zaman müslümanları savunması zaten beklenilemez. türkiye'de kurtuluş savaşı sırasında doğu cephesindeki çatışmalarda, kürtlerle ermeniler savaşırken bir sürü ermeni ve kürt öldü. bunu türkiye ne zaman kabul etti? türkiye ne zaman kabul edebilir böyle bir şeyi. ey hazımsız sözlükçü sen ne zaman kabul edebileceksin orda dökülenin de kan olduğunu? sadece senin dindaşının, ırkdaşının kanı döküldüğü zaman mı değerli oluyor? istanbul'un fethi dediğin olaya, istanbul'un işgali de dendiğini kabul edebilir misin? edemezsin, çünkü o senin atan ve sana göre onun başkasının yurdu olan istanbul'u fethetmesinin çok haklı sebepleri vardı. aynen bundan yüz yıllar sonra belki başka bir ülkenin girip yok ettiği istanbul için kendince haklı sebeplerinin olacağı gibi. yavuz sultan selim zaliminin yok ettiği on binlerce çocuk çocuk değil miydi? kadın kadın değil miydi? osmanlının yakıp yıktığı şehirlerdekiler insan değil miydi? sen kendini emir kusturica'nın savaş yoktur lafını eleştirirken objektif sanarken en ala subjektiviteyi gerçekleştiriyorsun ve nezdinde hepiniz iğrenç insanlarsınız eğer bu kadar ön yargılıysanız.

    emir kusturica şunu mu demeliydi "ah evet savaş çok kötü orada insanlar ölüyor. lütfen birbirinizi öldürmeyiiiin savaş çok kötü, kan akmasın insanlar ölmesin, kadınlar tecavüze uğramasın. çok teşekkür ederim, lütfen cafe latte alayım" ve bir savaştan prim yapan yönetmen daha doğup, cafe lattesini yudumlarken savaş adına hiçbir s.k yapmamış olacaktı. hiçbir çözüm sunmamış olacaktı. ırakta savaş var dendi, halen deniyor, kimin s.kinde. abd çok da s.kleyip abi haklısınız ya çıkıyoruz biz de arkadaşa bakmak için girmiştik mi diyecekler? aptal mısınız siz? savaş için "burada savaş var" demek bir çözüm müdür ulan? tibet'te çin insanların anasını avradını s.kti kalkıp orada katliam var diyen kaç ülke çıktı? sen dedin mi orada katliam var diye? denilince çin durdu mu? savaş var burada, savaş çok kötü diyen insan en samimiyetsiz vicdan mastürbatörüdür. sadece vicdanına otuzbir çektirip kendini tatmin etmeye çalışmaktadır. savaşa karşı yapılabilecek en güzel şey onu görmezden gelmektir. askeri, insanı, herkesi. orada savaşanlar o savaşları çıkaranlar değil, onu görüp ona katılmak isteyen, savaşı senin gibi ciddiye alan beyinsizlerdir. o beyinsizler savaşın çok önemli ve görülmesi gereken bir şey olduğunu düşünüp o savaşı çıkaran .rospu çocukları için savaşırlar ve onlar sayesinde savaşlar sürer gider. sen savaşı ciddiye aldıkça, bir çok kişinin daha kanını akıtacaksın. sen savaş filmlerinin olmasını istedikçe, daha çok vietnam filmleri çekilecek. savaş filmi izleyip de izlerken "vah be neler olmuş görüyor musun" diye içlenen adam, savaşa içlenen bir barış gönüllüsü müdür yoksa kandan haz duyan vicdan mastürbatörü müdür? gözyaşlarınız sahte, izlediğiniz kan hoşunuza gidiyor her insan gibi. onu görmek istemeyen insanları da kendi küçük beyninizle yargılıyorsunuz. kafanıza martı s.çsın.

    emir kusturica eğer savaş yoktur demişse bile güzel demiştir. osmanlı'nın birbirine karıştırdığı balkanlarda, bizim atalarımızın bir suçu varken, ben görmüyorum savaşla ilgilenmiyorum demek babayiğitliktir. savaş var ordayı herkes diyebiliyor, sizin gibi üzüm t.şşaklılar da diyebilirler, o savaşla t.şşak geçmek herkesin harcı değildir. önce bir emir kusturica ol da o zaman eleştir kusturica'yı.

    ayrıyeten tarihsel olayların şekli ayni renkleri farklıdır. ermeni-kürt sorunlarının görmezden gelinmesiyle, müslüman balkanlarla empati kurma arasındaki iğrenç samimiyetsizlik arasında bağ kurmak hiç abes değil aksine gayet de cuk diye oturan bir bağlamdır. samimiyetsizliğinize s.çayım.
    3 ...
  24. 30.
  25. vah zavallı sinemaseverler vah. kan ile masturbasyon arasındaki korelasyonun sinematografik yanlarının emir kusturica filmlerinde olmaması onu ne şahane yönetmen yapmış da biz kaçırmışız. filmlerinde anlattıklarında savaşı anlatsın gibi bir gailemiz yok zaten kusturica ve sevenlerinden böylesine omurgalı bir hareket beklemek başlı başına bir ütopya olur. hani hep anlatmış ya bazı yüksek zekalı arkadaşlar hem laz olup hem pacinoluk yapanlar. beyinsiz olmak böyle bir şey galiba ya da okuduğundan alaturka tuvalet vecizeleri üretebilmek. ben bir daha deneyeyim anlatmayı bakalım bazılarının l(k)az kafası alacak mı:

    emir kusturica film çekerken gelip benden elbette icazet almayacak/benimde onun filmlerini izlememek gibi bir hakkım var. o halde sorun ne. sorun onun çektiği filmleri savaşın kara mizhaı gibi gösterme pespayeliğini üstlenmiş bir grup süper akıllı seyirci ve kusturicanın bizatihi bosna'da savaş yok demesi. hal böyle olunca çektiği filmlerde attığı o kardeşlik nutukları havada kalıyor. adam sırp/hırvat/müslüman arkadaşların dostluğunu anlatırken televizyonları arayıp yahu efendiler bosna'da savaş yok adamlar bir iki el ateş etmişler bir tane füze yanlışlıkla birkaç müslümanı gebertmiş deyip telefonunu gönül rahatlığı içinde kapıyor.

    sonra film çekiyor müslman/sırp/hırvat kardeşliği üstüne. yani adam kan göstermeden ordaki ölenlerin kanlarından öyle güzel istifade ediyor ki. sonra bunun adı masalsı anlatım oluyor. ulan akıllı seyirci bu tabi masal. kardeşliği tanımayan bir adamın attığı beynelmilel bir kardeşlik yalanı. sonra çıkıp sinematografisinden seçme örnekleri gösterip saçma kanıtlar bulma gayretkeşliğine yönlendirir bu yalan sizi. adamın çektiği filmlerin şiirsel/masalsı/lirik olması nedense savaşa dair attığı yalanları unutturmuyor. bu adamla meselemiz sinematografisi üzerinde şekillenmiyor. siyasi kimliğinin iftira ve yalanlarla örülü olması noktasında şekilleniyor.

    sonra kimse çıkıp emir kustirica zor olanı yaptı bakın aslında bu iş ne zordu ama o taşın altına elini soktu herkesi gerçekler konusunda aydınlattı demesin. madem bu adamın savaş ile ilgisi olmadığı gerçeğini savunuyorsun sonra çıkıpta ''ama ama bak buyda bu savaşı anyattı ama'' gibi çocukca aforizmalar sergilemezsiniz. sergilerseniz inandırıcılığınızı yitirisiniz.

    ayrıca konu kusturica iken kendi pespayeliğini haklı çıkarmak için ermenileri/kürtleri/türklüğü ortaya atmak neyin nesi anlamak mümkün değil. sanki emir efendinin kürt/ermeni meselesi ile ilgisi var ya da sanırsın ben ermeni katilami yaptım tek başıma onların üstünü çizip elemana yükleniyorum. saçma örnekleri konunun içine dahil ederek meseleyi kendi ekseninden çıkarıp başka mecralar çekmeye çalışmasın aklı evvel paçinolar.

    ben çocukların kanları üzerine bina edilmiş bir masal okumadım ya da toplu mezarlar açılırken akan gözyaşları ekseninde şekillenmiş bir ütopya bilmiyorum. eğer savaşı inkar etmek sanatsa melih gökçek haklı galiba. savaşı inkar etmek en büyük masturbasyondur. iki damla kan göstermek savaşın olmadığını söylemekten evladır.

    savaşları çıkaranlar zenginler , ölenler ise yoksullardır (jean paul sartre)

    bir cinayet insanı katil , milyonlarca cinayet ise kahraman yapar (charlie chaplin)
    *
    virgül.
    6 ...
  26. 29.
  27. karmaşayı en iyi kullanan yönetmenlerden.
    0 ...
  28. 28.
  29. emir kusturica sinema filmi çekmeye karar verdiği zaman ne bize, ne tüm insanlığa, ne ona bu fırsatı sunanlara (varsa öyle birisi) ne de akustikcinayet nickli uludağ sözlük yazarına "babalar ben sizlere gerçekleri sunacağım. ben objektif olacağım. ben savaşı tüm gerçekleriyle size sunacağım ağzınız açık kalcak, tüm dünya olup bitenlere uyanacak, savaşlar bitecek" diye bir söz vermemiştir. eğer emir kusturica'nın tarzını itici buluyorsanız filmlerini izlemezsiniz olur biter. bu filmleri size kimse zorla izletmiyor, kimse size emir kusturica'nın sizin istediğiniz tarzda bir film çekeceğinin garantisini de vermedi, kendisi de size böyle bir söz vermedi. dangozluk etmezsiniz ve hoşunuza giden yönetmenlerin filmlerini izlersiniz. işin en yüzeysel kısmı bu kadar basittir. kaldı ki emir kusturica türk de değildir, müslüman da değildir bu yüzden kimse size ermeni soykırımının yaşandığını söyletemezse ona da halkına yüz döndüremez. bu işin yüzeysel incelemesi. yani; beğenmezsen izlemezsin kardeşim. izleyen ve beğenene de bok atamazsın, çünkü bu bir beğeni meselesi. ben emir kusturica izlerken yanlışlıkla seni yere oturtup alaturka tuvalete s.çar gibi ağzının orta yerine s.çmıyorum. eğer öyle hissediyorsan o da senin dünyayı algılayış biçiminin bir trajedisidir.

    ikinci nokta ise daha önemli bence. anlattım halbuki, tekrar anlatıyorum. ikinin biri şudur ki, emir kusturica'nın sadece aşk, eğlence üzerine film yaptığını sanan adam underground'u ya izlememiş ya da g.tüyle izlemiştir. ya da sefalet üzerine yapılmış en etkileyici film, bir kurgu harikası ve şiirsel mucize olan dom za vesanje'yi izlememiş ya da g.tüyle izlemiş, müthiş bir zeka örneği olan politik taşlaması crna macka, beli macor'u izlememiş ya da g.tüyle izlemiştir.

    nasıl kıt bir bakış açısıdır ki, savaşın sadece tek bir yorumlamayla sunulabileceğini anlatıyorsunuz. ispanyol iç savaşına dair yapılmış en harika filmlerden birisi olan la lengua de les mariposas (kelebeğin dili) bir çocuğun gözlerinden klasik bir anlatım tarzıyla da olsa bu savaşı anlatırken, sadece filmin sonunda bu savaşa dair bir iz bulduğunuzda, küçük çocuk kamyonun arkasından koşup pis kızıl diye koşarken siz hangi cesaretle "hayır ulan burada kan yok, kan olmalı kan görmek istiyorum" diye zırlayarak bu filme savaş filmi değil diyebilirsiniz. savaşı kanla anlatamazsınız, savaşı tecavüzle anlatamazsınız, bu sadece içinizdeki kan dökme arzusunu harekete geçirip öldürme güdüsünü size tattırmak isteyen porno yönetmenlerinin işidir. o kanın aktığını gördükçe bir haz duyarsınız ve ayrıca bunu lanetlersiniz. kanlı filmleri izleyen sizler asıl bu katliama destekçi olan insanlarsınız. genç asker boğazından asılıp sallandırılırken s.kiniz biraz hareketlenir, bir haz duyarsınız.

    emir kusturica kandan hoşlanan vampirlerin kendisini lanetleyeciğini bilmesine rağmen zor olanı yapmıştır. bir kahraman mıdır? hayır. kimse kahraman olamaz. hepiniz olacağınızı sanırsınız ama bystander effect hepiniz için geçerlidir. bosna'da gerçekten olanları sen nerden biliyorsun? madem bu kadar ilgilisin git sen çek belgeselini. siz kendi sadece kendi bakış açınızla olayı değerlendirip müslüman milislerin makedonlara yaptıklarından habersizken, tüm ama tüm müslümanların tecavüze uğrayıp yakılıp öldürüldüklerini düşünürken burada da müslüman kardeşleriniz kızılları otelde toplayıp yakıyordu ulan. senin ülkenden neden bir tek duyarlı adam çıkıp da bu iğrenç olayı objektif bir şekilde değerlendirmedi? senin ülkenden neden bir kişi çıkıp da istiklal mahkemeleri sırasında suçsuz bir şekilde asılan yüzlerce insanın filmini çekmedi? neden seninkiler halen ermeni ya da kürtlerin birbirlerini öldürdüğünü olsun kabul edemiyor? çünkü sen türksün, kabul etmezsin. o da sırp, kendi vatandaşlarından yana. sen de yavuzdan, fatihten yanasın.
    buna rağmen, savaşı sırp haklılığı üzerine değil, masalsı ve şiirsel bir anlatım üzerine yaparak savaşın saçmalığını anlatması benim için kusturica'yı takdir etmeye yeter de artar bile. eğer siz savaşın saçmalığını göremeyecek kadar kana susamışsanız sizin için yapılacak bir şey yoktur, siz size sunulan kanı içmeye devam edin. tepenizdekiler size kan sunacak, o kanın karşılığını da alacaktır.

    barış bir istisnadır, kural değil (pred dozdot)
    mutlak adalet ise yoktur, en sonunda ya güçlü ya da estetik kazanır. (jacques verges)

    nokta.
    4 ...
  30. 27.
  31. bazı aklı evveller emir kusturica'nın filmlerinde savaştan bahsettiğini falan zannediyorlar acıyorum onlara. burda önemli olan emir kustirica'nın sinema dünyasında güya masalsı anlatımı ile çocukluğunda mutlu olamamışlara ilaç olan anlatımı değil savaş zamanı fransanın en önemli kanallarına bağlanıp bosnada savaş yok bosnalılar abartıyor demesi.

    savaşı kara mizah ile ele alsa gene iyi. yok saydığı/görmediği/inkar ettiği bir savaşı kara mizahla anlattığını iddia edenler bu adamın filmlerini hangi organları ile izliyor anlayamadım. adamın anlattığı şey basit mutluluklar/eğlenceli yaşamlar/aşk.

    gerçi savaşın içinde öyle komediler oluyor ki görmemek mümkün değil. ama önce böyle bir savaş olduğunu/insanların katledildiğini/tecavüze uğradını kabul edeceksiniz sonra atıp tutacaksınız. adamın siyasi kimliğinden bihaber olup siyasi kimliğini savunmaya çalışmak ayrı bir ahmaklık olsa gerek.

    bu büyüüüüüüüük yönetmenimizin şiirsel/lirik/pastoral anlatımının içinde savaşla t.şşak geçtiği tek bir sekans bile yoktur. ona göre savaş dediğiniz şey yalnızca bosnalı müslümanların abartmasıdır.

    lafımız yok ütopya sandığınız/o denizin altından kopan kara parçasına hep birlikte gidinde orda kalın. herkes rahat etsin. savaşı kara mizah ile ele alıyor gibi bir aptallığı kimseye kabul ettirmeye çalışmayın. keşke bu adamı ve sevenlerini toplayıp ayrı bir galakside fotosentez ile yaşatma şansımız olaydı. sinematografik bir dünyada masalsı bir şekilde fotosentez yapardınız. ne kadar ütopik/masalsı oldu bu da yahu sanki denizin altından kopan bir kara parçası. tıpkı.
    4 ...
  32. 26.
  33. savaşa steven spielberg bakış açısıyla bakıp kan göstermek ya da milcho manchevski bakış açısıyla bakıp hayatlar göstermek ya da emir kusturica gibi kara mizahla sunmak tamamen bir tercih meselesidir. savaş filmi çekilirken göstermeniz gerekenlerin gözü yaşlı bir ana, tecavüze uğrayan bir bacı, sümüğü akan ağlayan bir çocuk, kanı akan bir mazlum asker olduğu hiçbir yerde yazmaz. üstelik şahsi kanaatime göre bunu yapan kişi savaş filmi değil savaş pornosu çekiyordur. acının bu şekilde sunumu tamamen acıyı ajite ederek pornografik bir sunum yaratmaya dayalı aşağılık bir tarzdır. savaş filmlerinde kan, gözyaşı, acı gösterdiğini söyleyerek gerçekçi olduğunu iddia eden bir yönetmen kolaycı bir yönetmendir. ulan maharet o kanın içindeki komikliği görebilmek, onu sunabilmektir. savaş çok mu ciddi bir şey, sebepleri çok mu ciddi? veliaht öldürülmüş de birinci dünya savaşı başlamış, o ona laf sokmuş da savaş olmuş. s.kik sebepler yüzünden, ego savaşlarının tezahürü olan savaşları ve onu ciddiye alanları ciddiye almak zorunda mıyım lan ben? savaşı kutsal sanıp, onu asla s.kine bile takmayacak, egosu şişkin bir komutan uğruna ölen ve şehit olduğunu düşünen cahillere üzülürüm, onlar ciddiye alırlar savaşı. savaşı ciddiye alanlar sayesinde savaşlar devam eder, milyarlar yüzünden. keşke herkes savaşla emir kusturica gibi t.şşak geçebilecek cesarete, dünya görüşüne sahip olsaydı. bakın o zaman savaştırmak için adam bulabiliyorlamıydı. hoş bu da ütopya ya? en azından o ütopyayı sunan, denizin altından kopan bir kara parçasına beni götüren masal anlatan kusturica'ya dokunmayın.
    7 ...
  34. 25.
  35. savaşı farklı açılardan görebilmek adlı şahane bir mottoyu bize kazandırmış yönetmen. kendi ulusundan olsun/olmasın ortada tecavüzler/dökülen kanlar/toplu mezarlar varken savaşa aşkın gölgesinden bakmak çalgılı müzikli savaşla eğlenmek bir zaviye meselesi değildir efendiler.savata matematiksel bir denklem hiç olmamıştır. savaş savaştır. kan kandır. çocuk çocuktur. tecavüz tecavüzdür.

    ve bir yönetmen olarak aidiyet hissetmemek adına/vicadani sorumluluktan kaçmak adına aykırıyım/dünya vatandaşıyım ayağına yatıp ancak zavallıları kandırabilirsiniz. Radovan Karaciç'ten mloseviçten farkı nedir bu adamın. katliamı görmezden gelmek/yoksaymak katliamı yapanlar kadar suçlu kılar sizi.

    sonra hayatında aykırılık nedir bilmeyen iki üç tane zavallının idealarında büyüttükleri aykırı yönetmen oluverirler. zavallılar ancak kendileri kadar zavallı olanları severler. şuurunu kaybetmiş zavallılar için (bkz: mavi kelebeğin izinde) (bkz: saraybosna sevgilim)
    *
    4 ...
  36. 24.
  37. savaşı çok farklı açılardan gören ve resmen onunla eğlenceli tarzda alay eden, bol çalgılı müzikli genel anlamda savaş dahil milletpereslik dahil herşeye ayrıkı bir adam. sinemanın amin malooufu diye bileceğim biri.
    1 ...
  38. 23.
  39. 22.
  40. bosna savaşında kendi ulusundan insanlar yokedilirken çıktığı her yerde bosna'da savaş yok abartılıyor diyebilme gafletini kendinde görmüş bir korkaktır/yalancıdır. kendi milletinden insanların kanı dökülürken/kadınlarına tecavüz edilirken/avrupanın göbeğinde katliam yapılırken tüm bunları görmezden gelen bir adamın çektiği lirik/pastoral aşk filmleri olmaz olsun. millete aşılamaya çalıştığı bu pembe hayallerini derdest edip kendisini bir daha hiç göremeyeceğim bir gezegene gönderme arzusu var içimde. keşke bu tip imkanlarım olsa.

    keşke kusturica diye bir adam hiç olmasaydı. sinema böyle bir adamı var etmeseydi. neyse izleyin filmlerini kendinizden geçin/romantik hayallere dalın. nasılsa sarajevô'da hiç kan akmadı. mostar'a hiç bomba atılmadı. her şey kusturica filmlerindeki gibi toz pembe bosna'da. gidin ve bazı şeyleri görmezden gelmeye devam edin. merak ediyorum bu illüzyon içinde daha ne kadar boğulmadan yaşayacak bu kusturica ve sevenleri.
    14 ...
  41. 21.
  42. 20.
  43. 19.
  44. yakın dönem balkan tarihini masalsı bir dille anlattığı underground adlı filmi görülmeye, duyulmaya değer yönetmen!

    (bkz: kara kedi ak kedi)
    2 ...
  45. 18.
  46. goran bregoviç esitileri taşıyan filmler yapan yönetmen.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük