istanbul'un en iyisinin ve kötüsünün yaşandığı ilçe..kadırga , kumkapı, vefa, cankurtaran, sultanahmet, aksaray gibi semtleri olan ellimetrekare içinde fuhuşun ve ibadetin ,uyuşturucunun ve maneviyatın birarada bulunabileceği mozaik ilçe..demografik yapısı türkler,kürtler,ermeniler,süryaniler,araplar,afrikalılar,ruslar,romenler,moldovyalılar,zenciler şeklinde olan bünyesinde (bkz: süleymaniye camisi),sultanahmet,yeni camii,yerebatan sarnıcı,gülhane,istanbul üniversitesi beyazıt kampüsü,ayasofya müzesi,topkapı müzesi,çemberlitaş.yılanlı taş vs. gibi eşşiz yapılar bulunduran doğduğum ve şimdiye kadar ki hayat maceramı ona her zaman sadık kalarak gerçekleştirdiğim ilçe..aşağı inin deniz,yukarı için eşsiz istanbul manzaraları ve tekrar aşağıya inin yine deniz..bir yarımada..sirkecisiyle ticaretin ,süleymaniyesiyle edebiyatın,kumkapısıyla eğlencenin,sultanahmetiyle maneviyatın göz bebeği..
kadiköyden vapura binip eminönü manzarasını gördüğümde bana "uleyn fatih büyüksün be iyiki fethetmişin şu memleketi" dedirten mekan. vapurdan indiğinizde engelli vatandaşlarımızın yaptığı canlı müzik karşılar bizi 50 kuruşa yarım ekmek virüssüz tavuk afişleri görürsünüz.insan kalabalığında "dur len acaba cüzdan yerinde duruyomu metre kareye 2 kro düşüyo valla cep telefonu nerde aha burdamış" gibi düşünceler aklınızdan geçer ister istemez. akşam üstü ve pazarları maliyeceler gittikten sonra bir balık ekmek yersiniz eminönünde "kesmedi bitane alim abi" dersiniz. seyyar satıcılar yakalar sizi tüm pazarlama tekniklerinle zorla satmaya çalışırlar "kardeş piyasada 150 ytl ben sana 2 ytlye vercem öğrenciyiz dime" derken fotocu abi gelir "kardeş çekelimmi şipşak bak güneşte batıyo her zaman batmaz" der. Ulan bi galata köprüsüne çıkayım sirkeciye gideyim doğu banka gidip mp3 player bakayım mısır çarsısına akayım çok tarihi yer demişlerdi derken son vapur saatini kaçırmadan dönersin evine.
bir zamanlar osmanlının asıl başkenti olan simdi ise itin çakalın kol gezdiği seyyar satıcıların yanlarından geçerken "abi porno var sidi var hayvanlı mayvanlı" diye bağırdıkları istanbulun sonradan piç edilen mekanlarından biri.
istanbul'un nüfusu çığ gibi artarken eminönü'nün yerleşik nüfusu çığ gibi gerilemektedir. nedeni ise ikamet yerine işyerlerinin, otellerin, trustik yerlerin çoğalmasıdir. oysa gündüz işlekliği milyonlarla ifade edilmektedir.
kültür başkenti olma yolundaki istanbul için düşünülen yeni yerleşim planı doğrultusunda ileriki günlerde sınırları fatih belediyesine aktarılacak ilçe.
fatih'e katılacak olmasının bir fatih'li olarak doğru bir karar olduğun kâniyim sevgili sözlük. zira, daha güçlü bir belediye ortaya çıkacak ve bilhassa yaygın toplumsal hizmetler açısından daha iyi hizmetler sunulacaktır...
mısır çarşısı ve sultanhamam çevresinde alışverişin çok yoğun olduğu ilçe. sahil kenarı ve galata köprüsü de istanbul un ayrı bir güzelliği. bir de balık ekmek yemenin en keyifli olduğu yer.
yavaş yavaş mahalle olma yolunda emin adımlarla yürüyen ilçe. meclisten kendisinin mahalle olması gerektiğine karar verilmiş yanılmıyorsam bir yasa değişikliğinde. böylece dünyanın en büyük mahallesi olacaktır 2 milyon(ytl) nufusuyla.
geçen seçimde 28 bin adet seçmeni olan eski belediye, yeni mahalle. belediye başkanı mahalle olmasını olumlu karşılayarak sevinmiştir. tabii çok az bir nufusu olduğu için ortada eylem yapıp karşı çıkacak br grup da yoktur. ayrıca yazıktır, günahtır. fatih'in fethetmek için karadan gemi yürüttüğü bir mahalle mi oldu artık?
tramvay anonslarındaki kadın öyle bir içi geçerek e-min-nöö-nü der ki bir an yanlış anlayıp olayı evin önü anlayarak "ne oluyo lan" moduna geçebilirsiniz.
"Ben anlatmayayım be istanbul seni
Sen kendin anlat
Eminönü'ndeki,Sirkeci'ndeki
Mahmutpaşa'ndaki,Kapalı Çarşı'ndaki
Mahşeri kalabalık ne yana gider,ne yana döner
Kimi biner trenlere,nereye gider
Kimi iner trenlerden dikilir kalır
Niye kalır be istanbul
Sen anla..."
