kamer genç her zaman ki gibi aklına eseni yapmıştır, burada yapılan terbiyesizlik eminenanıma değil japonya nın ankara büyükelçisinedir, yani terbiyesizlik japonya ya yapılmıştır.
yapılan terbiyesizliğe gelince, bizde uzun zamandır devlet terbiyesinden yoksun insanlar iktidara geldiği için protokol kuralları gerektiği gibi uygulanmaz durumdadır. ne idüğü belirsiz insanları ala-ı vala ile karşılar, ağırlarsanız hayatları protokol olan japonlara konuşmak için başbakan karısı olmaktan fazla hiç bir özelliği ve liyakatı olmayan eminanımı göderirseniz kamer genç gibi bir zıpçıktı çıkar ayarı verir. ayrıca emineanım değil de eşşeği bile anırtsanız japonlar efendilik edip ses çıkarmazlar ama bunu yazarlar bir kenara.
sonuç olarak; devlet yönetimi ciddi bir iştir, devlet ciddi insanlar tarafından yönetilir, yoksa böyle rezil olur ve suratınıza tükürülünce allaha şükür dersiniz.
takip edebildiğim kadarıyla pek de terbiyesizlikmiş gibi gelmedi bana. benim bildiğim şu, kamer genç emine erdoğan söz alacakken itiraz ediyor ve diyor ki "bu kadın hangi vasıfla söz hakkı alıyor? burada önemli devlet adamları varken o hangi vasıfla konuşuyor? kendisinin devleti temsil görevi yok." bunun haricinde küfürleşme falan olmadıysa eğer, bu kısımda büyük bir terbiyesizlik yok. hatta ben daha büyük terbiyesizliği emine erdoğanın yaptığını düşünüyorum. sonuçta orada konuşması gereken kişi kendisi değil devleti orada temsil etme göreviyle yetkilendirilmiş bürokratlardır, devlet adamlarıdır. senin ise tek vasfın başbakanın karısı olmak. eğer devleti kendi hanedanlığın olarak görmüyorsan, o zaman sırf başbakanın karısı sıfatıyla japon büyükelçiliğinde konuşmazsın. üstelik bu sadece dünkü bir olaydan ibaret değil. emine erdoğan kendisinin yetkili ve bilgili olmadığı daha pek çok konuda konuşmalar yapıyor devleti temsilen. bu her şeyden önce bürokrasiye saygısızlıktır. öte yandan taner yıldız ve akp ekibi hemen kamer gençi ayyaş ilan etmeden önce en azından emine erdoğanın hangi vasıfla o konuşmayı yaptığını anlatabilirlerdi. neden emine erdoğana söz verildiğini açıklayabilirlerdi. sonra hep birlikte kamer gençe hakaretler ederdik. ama türkiyedeki siyasetin doğası gereği, adamlar soruyu yanıtlamak yerine doğrudan ayyaş diyerek, terbiyesiz diyerek sindirmeye kalkıştılar. o da enteresan.