"dünyanın en büyük zalimleri, yalnızca boynu vurulmamış mazlumlardır" sözlerinin ispatı.
bulundukları ev çocukken yakılmış, sürgün gittikleri kütahya'da babası kürt olduğu için işten atılmış ve kütahya'da kaldıkları ev de yakılmış. akabinde bir kamyonun arkasına sığınmışlar.
işte bu acıların hiçbirisi sana, terörü destekleme hakkı vermiyor... onun için kardeşliğin önsözünde değil, acıyı yaşatanların kitabında yer bulabileceksin kendine ve diğer zalimler gibi anılacaksın tarih nezdinde.
yalnız bilirsiniz bir şahin * saatte 200 km yapabilir ancak yolda tutunması pek olası değildir ve savrularak ciddi hasar görür. şahin'in içindekilerin akıbeti de pek hayırlı olmaz.
işte bu şahin de sürati git gide arttırmaktadır, içindekilerle birlikte savrulması yakındır.
ağzı ile kulağı arasında kilometreler olduğunu her defasında yine yeni yeniden ispatlayan, dağa çıkacağı gün özlemle beklenen şahıs.
(bkz: çıkta görelim anam)
çok ünlü bir komedyen. böyle zıpırlıklar yapıyor ilgi çekmeye çalışıyor. dokunulmazlığı falan da varmış galiba o konuda çok konuşmak istemiyorum. doğrudan nihal atsıza havale ediyorum.
ağzını her açtığında yediği kaba ağız yoluyla pisleyen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını zerre kadar hak etmeyen, kadın olduğuna 2.000 tane şahit gereken sakalı bıyıklı organizma.
şımardıkça şımaran kişilik.
akla işgal altında osmanlı'nın son günlerini getirir. o zamanda böyle şımaran çok tip vardı. çok emindiler kendilerinden ve olacaklardan. ülke gitmişti ve kendilerine de elbet bir pay düşecekti.
ferdi olmaktan gurur duyduğum türk milleti( evet faşistim ) o zamanda sakindi ve ilmek ilmek bi şeyler örüyordu büyük bir sabırla ve tırnaklarıyla kazıya kazıya. ve onlara laflar hazırlıyorlardı.günü geldiğinde de tokatlar bir bir inmişti.
belli ki kendisi de kendinden ve olacaklardan çok emin. aynı eski modelleri gibi. ve kendisine tavsiyem; içinde bulunduğu o şımarık, o kendinden emin, o bu sefer tamam havasından kafasını kaldırıp azıcık uzaklara bakması. o zaman görecek ki, birileri sessiz sessiz bi şeyler örüyor ve kendisine laflar hazırlıyor.
açılım sürecini sanki kendisi başlatmış gibi, bittiğini ilan eden, yetmeyip üzerine neredeyse göbeğini kaşıyarak kahkahalar atacağını zannettiğim, dtp'nin kendi sevimsiz söylemleri fitneden başka bir şeye neden olmayan karakteri. bilmiyor bu kadın sülüetinde ki bıyıklı ki, son gülen iyi güler. siz bütünüyle kürt halkını asla temsil edemezsiniz, siz sine-i millete değil ancak sine-i pkk'ya dönebilirsiniz. umuyorum anayasa mahkemesi partiyi kapatmaz ve bu sırtlanların ekmeğine yağ sürmez.
kendi davası için gerçekten başarılı bir siyasetçidir, tabana nasıl inilir kartını her daim cebinde taşır, şahsına ve fikirlerine karşı ne kadar düşmanlık beslesem de hakkını vermem gerekiyor, rolünü iyi oynuyor.
terör örgütünün meclisteki uzantısı olan partinin eş başkanı. pkk, dtp ve bunların sempatizanı olan her türlü insan * yok edilmeden ülkenin huzura kavuşmayacağı aşikardır.
çirkin bir kadın. söylemi de çirkin yüzü de çirkin. içinin çirkinliği yüzüne vurmuş. çok çabuk gaza gelip ortalığı karıştırmaktan başka yeteneği olmayan biri. hadi koş git dağa, nerden buluyorsun bu tehdit cürretini?
insanlardaki akıl tutulmasının ve zihin bulanıklığının adeta ispatıdır. osman pamukoğlu dağları temizlemek için yapılması gerekenleri söylediğinde kendisini faşistlikle suçlayanlar bu terör destekçisi "dağa çıkarız ha" diye bin yıllık devleti tehdit ettiğinde kendisine kızıyorlar. çok güvenmesin dağlara ya da o dağlarda kimler tarafından beslendiği herkesin malumu olan kuduz köpek sürüsüne. gün gelecek bu devran dönecek elbet. devran döndüğünde burada ne abd ve onun kuklası akp olacak ne de bir başkası. sadece siz ve biz olacağız. ve o zaman "gel de şu serap eser'in katledilişini bir anlat bakalım" diyeceğiz elbet. işte o zaman, allah yardımcınız olsun.
