Normal bireylerin saçma bulduğu, ama bizim için hayati önem taşıyan olay. Mesela en basitinden ezbere bildiğim bir şarkının sözünü, ya da bir şiirin mısrasını ya doğru bilmiyorsam diye copy paste yaparım. En az 3-4 siteden daha sözlerini açıp kontrol ederim. Kelime kelime karşılaştırırım. Evden çıkmak her şey tamam olsa bile en az yarım saatimi alır. Masadan kalktıktan sonra kafeden çıkana kadar arkamı dönüp masaya bakmak zorunda kalırım herhangi bir şeyim kalmış mı diye. Ellerimi her defasında 7 kere yıkamam gerekir ve saysam bile acaba 7 olmadı mı diye tekrar 7 defa yıkamak zorunda kalırım. Sürekli olarak makyajımı kontrol etme ihtiyacı duyarım bozulmuş mu diye. Kontrol edemiyorsam mesela ayna yoksa, ya da önemli bir andaysam yanımdakine sürekli yüzümde bir şey var mı sorusunu yöneltirim. En basitleri bunlar. Insanlar tarafından sürekli ruh hastası, takıntılı gibi damgalar yemek zorunda kalırım, arkadaşlarım arasında alay konusu olurum. Insanda özgüven eksikliğine sebep oluyor. Hele bir de temizlik hastalığıyla birleşirse sosyal açıdan çok çok büyük sorunlara sebep olabiliyor. Insan insandan tiksinir mi ya? Tiksinir. Hatta bırakın başka insanları kendinden bile tiksinir. işin asıl rahatsız edici tarafı ise başlarda takıntılı olduğumu katiyen kabullenmiyordum. Benim aşırı titiz olduğumu değil de, kendim de dahil olmak üzere insanların aşırı pis olduğunu düşünüyordum. Yavaştan kabullenme evresindeyim durumumu. Umarım atlatırım.
Genelde Önemli olay ve olguların gerçekleşmesi aşamasında yaşanır. Örnek olarak: Ygs'den çıktıktan sonra lan acaba kitapçık numarasını doğru mu yazdım? Diye sordurtur.
Tam uykuya dalacakken kilitlediğinizi bile bile kapı kilitli mi diye kontrol etmeye kaldırır.
Yataktan kaldırıp gazı kapattım mı ki diye kontrol ettirir.
Kilitlediğiniz arabaya tekrar tekrar döndürüp baktırır.
Bu hastalık bozuntusunun amacı her an diken üstünde olmanızdır. Rahat ettiğiniz zaman zoruna gider şerefsizin.
