steam'de free to play olarak yayınlanan yazı tabanlı ilginç bir simülasyon oyunu. oyun yarım saate yakın sürüyor. windows xp oturum seçme ekranından bölüm seçiyoruz. lise sondan başlayıp üniversite sona kadar geçen her sene bir bölüm olarak yapılmış. kullanıcı adı ve karakterin ismini girdikten sonra msn benzeri bir program üzerinden emily ile konuşmaya başlıyoruz. her sene emily'nin ve bizim hayatımızda değişiklikler oluyor, karşılıklı konuşarak öğreniyoruz ne olup, ne bittiğini.
oyun bize bazı yerlerde seçme hakkı veriyor. "emily will remember that" yazıyor ama ben bir etkisini göremedim. mesela akşama parti var gidip gitmeyeceğini seçiyorsun, hangi üniversiteye gitmek istediğini seçiyorsun. gerçekçi olsun diye mühendislik seçtim. bak güzel sanatlara da gidebilirsin diyor oyun. yok oyun da olsa kendimde o ışığı göremiyorum.
oyunda kendimi gördüm. duygulandım sözlük. oyunu yapan (bkz: kyle seeley) çok iyi analiz etmiş. duygusalsanız, sims deyimi ile hopeless romantic iseniz biraz içiniz burkulabilir.
msn'den yürümeyi özleyenlere tavsiyemdir. boyutu da büyük değil 50 küsür mb idi. yalnız bir miktar ingilizce gerektiriyor.
emily ile liseden arkadaşız, lise son ne yapacağız, ne edeceğiz muhabbeti yapıyoruz. emily'ye brad denen bir ibne mesaj atıp duruyormuş. matematik sınıfından bir lavuk. emily'ye dedim boş ver yazma. tamam dedi. görüşürüz dedi.
emerly35 is away.
bir sene geçti bu konuşmanın üzerinden. üniversite biriz. freshman diyorlar mahallede. emily ile yazışmaya başlıyoruz yine ne yaptın, ne ettin, alışabildin mi derken ne öğreniyorum brad ile sevgili olmuş emily. vay be diyorum içimden, neyse, gözden uzağız gönülden de uzak tutarız seni emily deyip muhabbete devam ediyoruz. bu brad denen ibne ile araları çokta iyi değilmiş ama hâlâ sevgililer. ben de bu sırada boş durmuyorum oda arkadaşımın arkadaşı emma ile görüşüyorum (just a friend olarak tabi). üzme tatlı canını emily sen daha iyilerine layıksın deyip kapatıyoruz konuşmayı. görüşürüz diyor görüşürüz diyorum.
emerly35 is away.
bir yıl daha geçiyor. her şey iyi, güzel derken emily'den mesaj geliyor. biraz hoşbeş muhabbetten sonra emily çıkarıyor ağzında ki baklayı. brad denen ibneden ayrılmışlar. ben şok. yani geçen seneden sinyalleri vardı zaten demiyorum tabi bunu teselli ediyorum emily'i. sana bir şey soracağım ama yanlış anlama diyor. lise sondayken parti çıkışı yürümüştük, çimlere uzanıp gökyüzünü izlemiştik ya o gün beni niye öpmedin diyor. ibnelik çanları benim için çalıyor. ben böyle düşündüğünü bilmiyordum derken önümüzde ki hafta sizin üniversiteye geleyim mi diyor. brad denen ibneden ayrılmışsın, yıllar önceden aklında kalan şeyler de varmış gel, yurtta takılırız. alkolün benden diyorum. görüşürüz diyor görüşürüz diyorum.
emerly35 is away.
bu yıl güzel geçiyor. emily gelmiş sevgili gibiyiz de değil gibiyiz de. böyle ne siyah ne beyaz grinin farklı tonlarında süren bir ilişkimiz var. emily yazıyor msn'den. ya diyor ben kendimi iyi hissetmiyorum diyor. neden ay parçam neden? diyorum. senle aramızda ki şeyler diyor. şeyler diyor ya things diyor adını koymuyor, koymak istemiyor. konuşmayalım bu konuyu daha fazla diyorum. ben brad denen ibneyle görüşmeye başladım tekrar diyor. ibne demiyor tabi. sende emma ile görüşüyordun ne oldu o diyor. ne olacak lan! emma da kimmiş, ben yüz vermeyince oda arkadaşımla sevgili oluyorlar ben yarrrrrım kilo karpuz gibi kalıyorum öyle tek başıma. içim açılmış, bir kısmım yenilip yarım bırakılmış. sonra görüşürüz diyor görüşürüz diyorum.
emerly35 is away.
seneler su gibi akıp geçiyor üniversite sona geliyoruz. emily mesaj atıyor yine. uzun zaman oldu konuşamadık, nasıl gidiyor hayat diyor. idare ediyoruz diyorum. başlıyor anlatmaya sanki çok umrumdaymış gibi brad denen ibne adam olmuş, kıza sahip çıkıyormuş artık. yazın ailesiyle kızı istemeye gideceklermiş. her şey yolundaymış. ey emily hanım yolundan çıkardıkların ne halde hiç düşündün mü? sormak istiyorum emily'e peki ya biz demek istiyorum. brad ile yaşadığın ilişkinin reklam arası mıydım ben demek istiyorum. olmuyor. elim gitmiyor yazıp yazıp siliyorum. güzel film var mı bu aralar diyorum, en son ne dinlemiştin diyorum bilmiyor ki bu soruların altında neler yatıyor da gün yüzüne çıkamıyor. sonra görüşürüz diyor
