10 aralık 1830 da doğan ve 15 mayıs 1886 da ölen amerikalı kadın şair.Massachusetts eyaletindeki Amherst kentinde doğdu. Emily Dickinson yaşamı boyunca çok nadir Amherst'ten dışarı çıkmıştır.1862'de tümüyle eve kapanmış, en yakın arkadaşlarıyla bile ölünceye değin bir daha hiç görüşmemiştir. Kapandığı odasında kendisini yazmaya vermiştir. ilk mektupları ve kendisiyle ilgili betimlemeleri, canlı bir ruha sahip çekici bir kızı yansıtmaktadır. Daha sonra dünyadan elini eteğini çekmesinin nedeninin umutsuz bir aşk deneyimine dayanıyor olabileceği eleştirmenlerce düşünülmektedir. Dış dünyayla olan ilişkisi ve deneyimleri sınırlı olsa da, yazılarında yaratıcı ve imge gücü yüksek bir edebiyatçıdır.
Emily Dickinson'un yaşarken yalnızca yedi şiiri basılmıştır.
Yaşamının son yıllarında artık eve pek ziyaretçi de kabul etmemiş, ancak arkadaşlarıyla olan ilişkilerini onlara mektuplar ve küçük hediyeler gönderme yoluyla sürdürmüştür.
1886'daki ölümünden sonra odasına giren kızkardeşi, odasında ondan kalan 1.800 kadar şiir bulmuştur. Ölümünden sonraki dört yılda, yani 1890'a değin, şiirlerinin neredeyse tamamı yayımlanmıştır.
1920'lerde ise, ABD'deki en çok sevilen şairlerden biri olmuş ve ünü bugüne değin sürmüştür.
modern amerikan şiirinin öncülerinden biri olarak gösterilen amerikalı kadın şair. münzevi bir hayat sürmüştür. bir sürü insanın arasında yalnız yaşamıştır ve derin bir romantizmi şiirlerine yansıtmıştır. herkes yan odada neşeyle sohbet ederken, derin bir melankoliyle şiir yazmıştır. *
deniz "gel" dedi dereye.
dere "bırak büyüyeyim" dedi.
deniz yanıtladı " o zaman bir deniz olacaksın
bense bir dere istiyorum, gel şimdi ! "
* * * * *
Bir saat beklemek uzundur,
Eğer sevgi hemen ardındaysa.
Sonsuzluğu beklemek kısadır,
Eğer ödül sevgiyse en sonunda.
* * * * *
geniş yap bu yatağı, dikkatle yap
içinde yargı kırılana kadar bekle, adaletle.
çarşafı dümdüz olsun, yastıkları yuvarlak.
güneşin hiçbir sarı gürültüsünün
burayı rahatsız etmesine izin verme. **
şiirlerin de bir öyküsü vardır. çoğunlukla bizim bilmediğimiz. o öykünün peşine düştüğümüzde buna dair bir iz bulamasak da her birimizde ayrı bir duygu yaratır dizeleri. o dizelerin izleri kalır bizde, onların izini süreriz. *
Anlatmayı beceremeyenler s u s a r l a r.
Anlatmaktan vazgeçenler s u s a r l a r.
Anlaşılmayacağına karar vermiş olanlar s u s a r l a r.
Diğerlerinden ümidi kesmiş olanlar s u s a r l a r.
Hata yapmaktan korkanlar s u s a r l a r.
Kendilerini açığa çıkarmaktan korkanlar s u s a r l a r.
Zannettikleri kişi olmadıkları,
zannettikleri dünyada yaşamadıkları gerçeğini
hazmedemeyecek kadar güçsüz olanlar s u s a r l a r.
Olaylar ve olgular dünyasıyla
baş edemeyenler s u s a r l a r.
Herşeyi gördüğünü,
tüm olasılıkları yaşadığını düşünenler s u s a r l a r.
Güçlü olarak görülmeye
ölesiye ihtiyaç duyacak kadar
güçsüz olanlar s u s a r l a r.
ŞŞŞşşşş! ... Sessizlik!
Sonsuza dek konuşabilecek olanlar
en çabuk susanlardır genelde.
Sonra kadınlar gelir ki
onlarda bu kategoridedirler çoğunlukla.
Sonra şairler...
En son ölüler susar!
--spoiler--
Hatırlamak unutmaksa eğer
Hatırlamam ben;
Eğer unutmak, hatırlamaksa,
Ne kadar yakınım unutmağa!
Neşeliyse yokluğunda acı duymak
Ve yas tutmak eğlenceliyse,
Ne kadar mutludur bugün
Bunları toplayan parmaklar!
--spoiler--
Başka bir gök var,
Herzaman açık ve sakin,
Ve başka bir günışığı var,
Karanlık olmasına rağmen oranın;
Güzelliğini yitirmiş ormanlara boş ver, Austin,
Suskun kırlara boş ver sen;
Burada küçük bir ağaçlık var,
Yaprakları herzaman yeşildir:
Burada daha parlak bir bahçe var,
Oraya asla kırağı düşmemiştir;
içinde onun rengi solmayan çiçeklerinin
Pırıl pırıl arının vızıldadığını işitirim:
Ne olursun, benim kardeşim,
Gel içine bahçemin!
lise hazırlıkta tanıştığım, o günden bugüne okumaktan sıkılmadığım şair. hazırlıktaki buhranlı yıllarımda kendime yakın hissediyordum. araştırılmaya değer bir yaşama sahip. iyi ki gelmiş dünyaya! yukarıda şiirlerini paylaşan arkadaşlara teşekkürler...
şiirlerini kız kardeşi o öldükten sonra çekmecede bulmuştur ve böylece basılmıştır şiirleri. şiirlerinin özel isimleri yoktur. numaralarla adlandırılmıştır. insanda şiir mi okuyorum yoksa puzzle mı yapıyorum izlenimi uyandırıyorlar. zira doğru dürüst cümle yoktur şiirlerinde. hatta fiil bile yok. onun yerine - bulunmakta. şiirlerinin anlamını çözmek için önce onları düz cümleye çevirmek lazım. hatta kelimeler filan yerleştirilmesi gerekir. bir de aşırı derecede imge kullanmıştır. mesela bir şiirinde ilk dizede parfüm yapımından bahsederken ikinci dizede asıl anlatmak istediğinin şiir yazmak olduğu ortaya çıkar. değişik bir şairdir. dikkat ve hayal gücü gerektirir.
' bir yaşamın ıstırabını hafifletebilir,
ya da bir acıyı dindirebilir veya bayılmış bir ardıç kuşunu koyabilirsem yuvasına,
hayatım geçmemiştir boşa... '
candır emily dickinson.