doğalcılık ya da natüralizm denen akımın kurucusu fransız romancı ve eleştirmen. (1840,1902)
bir fahişeyi anlattığı nana romanı ve madencileri konu ettiği germinal adlı eserleri ünlüdür. ayrıca pek bilinmese de "j'accuse" (itham ediyorum) adlı denemesi de dikkat çekicidir.
babası italyan annesi fransızdır. kendisinin fransız olmasının nedeni fransız olmak istemesinden ya da paris doğumlu olmasından olabilir. evet alkol aldım da biraz, sanırım doğum yerinin paris olması kendisinin fransız olmasında etkili olmuş olsa gerek. yoksa ben olsam italyan olmayı seçerdim lan, negzel.
aslında kendisini sıkı bir romancı olarak bilsek de diğer pek çok edebiyatçı gibi şiir yazmakla başlamıştır bu işe.
kendisi tipik bir bilim insanıdır, zaten zamanının trend dünya görüşü de bu yöndedir. devrimin ertesindeki bir fransa'da tanrı tanrı diye yerlere çöreklenen insanların olmasını bekleymezdik zaten. diderot ve montaigneden etkilenmiştir.
şahsen pek katılmasam da genel natüralist bir düşüncenin ürünü olarak, ki kendisi başta da dediğim gibi bu akımın en büyük temsilcisidir, romanlarındaki karakterleri ve genel havayı bir laboratuvar ortamı gibi tasvir eder. insanların yaşadıkları sıkıntıları, kişilik bozuntularını tıbbın olanakları ile tamamen ortadan kaldırılabileceğini öne sürer. böylece insan doğası tamamen mükemmelleşecektir. zaten kahramanlarına bazen tahammül sınırlarını zorlayıcı karakter ve klinik testleri yaparak okurun bilinçaltında işler.
genel olarak solcu bir yazar olarak bilinir. çünkü zamanın imparatorluğuna açık şekilde karşı çıkmıştır. hatta sadece sol değil devrimci bir yazar olarak bile lanse edilir bazen.
Dreyfus davasının iflah olmaz muhalifiydi, iyi ki öyleydi. Belki de sonraki nesillerin, mesela sartre'ın, varolmanın bir gereği olarak fransadan nefret etmek gerektiğini farketmelerini sağlayanlardan biriydi o.
Adı naturalizm ile birlikte anılan ünlü Fransız romancısıdır. Romanlarında genellikle insan ruhunun çelişkileri içinde verdiği mücadeleyi konu edinir. Yazarlık hayatına romantik şiirler yazarak başlasada pek bir başarı sağlayamamıştır. Sosyalist fikirleri savunduğu için zamanında bir çok kişi tarafından ağır tenkitlere uğramış yazardır.
Suçluyorum adlı kitabı ise mektup niteliği taşıyan güçlü bir aydın başkaldırısıdır. Yahudi kökenli bir subayın haksız yere casuslukla suçlanması ve zindana sürgün edilmesiyle başlayan Dreyfus Davası'nı konu edinir. Emile Zola'nın gazetede mektubunun yayınlanmasından sonra ise vatan hainliği ile suçlanmış kitapları toplatılıp yakılmıştır. Bu eser, haksızlıklar karşısında boyun eğmeyerek sesinizi yükseltme kabiliyetinizi, mücadeleci tavrınızı pekiştirmenize katkı sağlayacaktır. Okunması şiddetle tavsiye edilir.