emekli paşalar

entry7 galeri0
    1.
  1. herbiri ordunun çeşitli kademelerinde görev yaptıktan sonra, emekli olduklarında, rahat rahat emekli hayatı sürmek yerine -görev yaptığı dönemlerin de etkisiyle olsa gerek- üzerlerine vazife olmayan ne kadar iş varsa hepsine soyunan kişilerdir. bir bakarsınız; birkaç tanesi hangi bilgi birikimleri veya ne gibi deneyimleri olduğuna bakılmaksızın yönetim kurullarına seçildikleri bankalar battığında karşımıza çıkar, kimileri devlet ve millete nizam vermek için siyasete soyunup parti kurarlar, ama sivil hayatın da askeri kurallar çerçevesinde işlediğini zannettikleri için emir-komuta ile siyaset yapmaya çalışırlar ve ilk seçimde tasfiye olurlar, kimileri de cumhurbaşkanlığı hevesi ile yanıp tutuşurlar, bunun için lobi çalışmalarına girerler ama bu rüya da başlamadan bitiverir.

    ayrıca
    (bkz: emekli paşaların köşk mektubu)
    (bkz: paşalar demokrasisi)
    1 ...
  2. 1.
  3. 2.
  4. 3.
  5. 4.
  6. şu an bir tanesi "paşaların sözü dinlenmiyor artık" diye isyan etmektedir televizyonda. Pardon biz cumhuriyet miyiz, yoksa monarşik bir devlet mi?
    0 ...
  7. 5.
  8. bu aralar ikamet ettikleri devlet binalarından, başka devlet binalarına taşınmaktadır bir çoğu...
    0 ...
  9. 6.
  10. bir emekli paşanın maaşını öğrendiğimde ufak bir baygınlık geçirmiştim vakti zamanında... tam da hatırlamıyorum 8 yada 9 bin lira maaş alıyorlarmış.

    Muvazzaf paşa da "PKK ile mücadele ederken" maaşı üçe katlıyor tabi.

    bunlar pek gündeme gelmez, geleceğini de hiç sanmam!

    Yani lojman, tatil kampı, orduevi ucuzluğu, araba, şoför falan canım... Eskiden "emireri" vardı, kaldırıldı ama asıl önemli ayrıcalıklar sürüyor.

    Bunlara dokunan yanar!

    Adnan Menderes, bunlara dokunduğu için yakılmıştı.

    Tahkikat Komisyonu kurmak, CHP'ye ve basına baskı yapmak falan, işin tuzu biberiydi. Menderes askeri aç bırakmış, üstelik bir de dalgasını geçmişti. Affetmediler. Menderes onlara hakaret etmişti, darbeciler de Menderes'e hapishanede sabah akşam "prostat muayenesi" yaptılar.

    27 Mayıs cuntası, subayların gelir durumunu hızla iyileştirdi...

    Diğer devlet memurlarına nazaran subaylara olağanüstü maddi ayrıcalıklar tanındı. Subay maaşı zamlı alıyor, ismet Paşacı küçük sivil memurlar da götürüp saf saf "altın alyanslarını" teslim ediyorlardı devlete, devlet bütçesini denkleştirmek için... Hele bir de OYAK kurulup ticarete girince... Yalnız ticarete değil, istanbul sermayesiyle ortak sanayi yatırımlarına da girişince...

    Emekli paşayı aldığı emekli maaşı da kesmeyince, ek gelir sağlamak için gidip bir holdingin yönetim kuruluna giriveriyordu... Sivil sanayiciler ve işadamları da, "Ankara'yla işlerini yürütmede yardımcı olur" diye emekli paşa istihdam etmeye özen gösteriyorlardı tabii!...

    Fakat bu ülkede, elli yıldır, sivil hükümetler askerin ayrıcalıklarına hiç dokunmadılar.

    "Kızıp da darbe yapmasın" diye!

    Bu onları her zaman koruyamadı ama sivil politikacının "asker korkusuna" güzel bir örnekti.

    Zurnanın zırt dediği yer, her zaman, "Atatürkçülüğün elden gitmesi" falan değil, bürokrasinin ekonomik çıkarlarıdır.

    bir Paşa, emekli olduğu zaman benim kadar para alacağını öğrenirse... Hele hele tatil köyüne parayla gireceğini, orduevinin ölü eşek fiyatına sunulan hizmetlerine zam geleceğini duyarsa...

    O zaman korkun işte o paşadan!
    9 ...
© 2025 uludağ sözlük