emeklilik yaşına gelince hayallerinde kronik hastalıklar görülür hatta alzheimer olup hayal neydi diye gezersin. hayal değilde huzurla ve çekmeden muhtaç olmadan falan öleyimdir bence. yani ne enerjin ne isteğin kalır, ne hayaliymiş.
neden emekli olayım?
sabah 9 fabrikaya gidiyorum. 30 dk dolanıyorum. milletle hoş beş, güzel hatunlara selam verme falan.
sonra ev odası tarzı döşediğim büroma giriyorum. çaycı fatma apla çayımı getiriyor., demi, şekeri milim şaşmışsa haşlıyorum kızı. şaka la şaka zaten şaşmaz o.
sonra çıyorum pc yi. ulu senin, ekşi benim. ins ta senin feys benim.
zaten saat 12 oluyor.
açıyorum imalat müdürüne telefonu kaç oldu çocuğum diyorum, 1200 felan diyor. tüh alla belacınızı versin diyorum. yatıyosunuz akşama kadar diyorum.
günün ikinci yarısı da benzer şekilde geçiyor. canım isteyince çıkıp bahçeme gidip tarım yapıyorumn. tomatis falan.
zaten emekli gibi yaşıyorum.
ha gezmek tozmak meselesi?
nefret ederim amege, internette görmediğim şehir kalmadı. napıcam saatlarce uçakta işkence cekip iki resim için. insanı en rahat ettiren şey. ortamının ve insanların tanıdık olmasıdır. yabancılarla ne konuşayım 2-3 günde ne sohbeti, sıcaklığı kurayım.
burada ortamım varken gidip onlara sohbet ve ilgi için yalvarayım mı?
Kuzey Ege'de (kuzey Ege dediysek Çanakkale kadar kuzey değil, Dikili tarafları gibi) yazlık satın alıp sevgilimle ölümü beklemek, her yılın bir ayını yurtdışında geçirmek gibi gibi.
ben ölümü beklemem büyük bir ihtimalle o titreyen ellerimi başıma götürür silahı sıkarım. sikerim böyle hayatı. o kadar yaşayıp bedenimin çürüyüşünü canlı canlı izleyemem. yaşlanmak resmen işkence.
o yüzden bir hayalim yok. zaten emeklilik yaşı da çok geç, bunlar ölünce mezarımızından kaldırıp bizi çalıştırmasa iyi. en azından o zamana kadar içlerinde belki biraz vicdan kalır.
bir sahil koyunda bahçeli bir evim olacak, yanımda karım. sabahları gazetem ve kahvem, canım sıkıldığında beraber balığa çıkabileceğimiz bir kaç arkadaş ve iskambilciler. arada bir ziyaretime gelen çocuklar, torunlar. fazla bir şey istemiyorum sanırım.
20 dönüm bir arazim var.
Ceviz ekeceğim oraya.
Suyum var, hem de kaynak suyu.
Karpuzu koyuyorsun çatlatıyor.
Elektrik hattı için de projeler hazır ama biraz masraf etmek gerek.
Ceviz fidanlarını devlet veriyor ama ben amerikan fidan dikeceğim.
50 m2 üzerine 2 katlı da prefabrik ev düşünüyorum.
Bir de gölet yapacağım arazinin hemen yanindaki yükseltide.
25 x 35 mt 2.5 mt derinliğinde dev bir gölet olacak, burada hem yüzeceğim, hem sulama yapacağım.
Tek sıkıntı iş yoğunluğundan buraya zaman ayıramıyorum.
Hiç olmazsa fidanları eksek iyiydi ama neyse. O zamanda arazinin etrafına çit ve tel örgü yapmak gerekiyor.
Bu sene de olmayacak bizim iş.
Kısmet artık önümüzdeki senelere bakacağız.