streslidir, yıllarca çalışmaya alışmış baba birden bire ev hayatına uyum sağlayamaz. zaten evin içerisindeki hayat akışından habersizdir. baba çalışırken ev içerisinde karşılaşılan problemler ona hiç duyurulmadan profesyonelce halledildiği için bu problemlerle karşılaşan baba panikler, kendi çözüm yollarını üretir fakat asla işi size bırakmaz. halbuki bıraksa zaten problemle kolayca başa çıkılacaktır. doğal olarak emekli olan baba herşeye karışmak zorunda hisseder kendini:
baba: durr durr dur ne yapıyorsun, o çay daha demlenmedi bile!
anne: demlendi haşmetçim demlendi
baba: bırak şunu bırak, ben yaparım...
anne: ay haşmet yeter ama artık, yıllardır böyle içiyoruz biz bu çayı..
baba: yıllardır yanlış yapıyoruz demek ki mualla, zararın neresinden dönersek kardır..
anne: #$€@!!!!
baba: hüdaverdi, oğlum kıssana şu müziğin sesini biraz, kulaklıkla dinliyorsun ama salondan duyuluyor.
çocuk: tamam baba kısıyorum şimdi...
baba: hem ne biçiim ders çalışmak o, kulağında kulaklıkla kafana girmez
çocuk: yok baba ben bu şekilde daha rahat ediyorum.
baba: olmaz öyle, ders ayrı, müzik ayrı. dersini bitirdiğin zaman müziğinide dinlersin.
çocuk: müzikle daha iyi konsantre oluyorum baba
baba: ama bak hala bangır bangır bağırıyor, kıssana şunu oğlum.
sabahın köründe uyan borusuyla bütün aileyi kahvaltı masasına toplayan, jilet kıvamında ütülenmiş gömleğini obsesifler gibi yeniden yeniden ütületen, bütün haber kanallarını yakın gözlüğünü takıp kumandadan şak diye bir seferde bulabilen, günlük gazetelerin siyaset kısımlarını tek çizgi halinde gazeteyi katlayarak okuyup kahvehaneleri avam bulan, politika konusunda otorite kesilip sanki tsk'nın bütün gizli sırlarını bünyesinde saklıyormuşta karşısındakiyle paylaşsa anlamazmış gibi bakışlarla politik tartışmalara son noktayı koyan, bütün zorluklarına rağmen yine de sevilen babacan emekliyle aynı evi paylaşmaktır. insan o günlerin kıymetini babası gittikten sonra daha iyi anlıyor, çok özlüyor.
yeni yeni huylar edinip, yıllardır tanıdığınızı zannettiğiniz babanızı tanımadığınızı anlayacağınız dönemdir. böyle bir garip karmaşadır ama hiç yaşlansız istemezsiniz yine de.
emekli babanın yanında promosyon olarak bir de emekli anne varsa ve ikisiyle yalnız kaldığınızda ortalık gündüz kuşağındaki kadın programlarına benzemeye başlıyorsa, acil kaçılası, gece vardiyasına çıkılasıdır.
emeklilik yaşına ermiş babanın henüz kendi ayakları üzerinde durmayı beceremeyen evladaı iseniz fazla ukelalık etmeniz , yakışık almaz.
adama bi siktir git çay koy derler sonra. yani ben baba olsam , öyle derdim.
(bkz: işte kapı işte sapı)