bizde var bir tane emekli albay.. kendi ve eşinin psikolojisi gidik. hala kendini toplu yaşanılan bir site içerisinde askeriyede sanıp oraya buraya salça oluyor.. ülkenin refahı ve kalkınıp gelişebilmesi için emekli albayların kırsal bir alana göç ettirilip bir kaç koyun ve inek verilip çobanlığa terfi ettirilmesi kanaatindeyim.
emekli albaylar, bazı meslek alanlarında öğretmenlik hakkına sahiptirler. deniz kuvvetlerinden emekli olan albaylar denizcilik eğitim merkezlerinde öğretmenlik yapabiliyor. ve ayrıca vakti zamanında 2005 ve 2006'da lise 1 ve lise 2 sınıflarındayken kara kuvvetlerinden - emekli değilken - milli güvenlik dersimize gelen sevdiğimiz bir albayımız vardı. parlak ayakkabıları ve üniformasıyla bizde her gün heyecan ve hayranlık uyandırıyordu.
hatta biz o zamanlar çocukluk duygularımızla sevdiğimizden askeri olarak hitap ettiğimizde (albayım,komutanım) dediğimizde bizi uyarır ve öğretmenim diyeceksiniz derdi. hatta o albayımız/öğretmenimiz lise 2 de hazırladığımız bir müsamerede çaldığım bağlama için ertesi gün "bağlama sana yakışıyor" dediğinde "öğretmenim gitar da çalıyorum" dediğimde "ben onu bunu bilmem, ben bağlamanın yakıştığını söylüyorum sana" demiş -bir kırmızı çizgisi olduğunu farketmemi sağlamış, onun söylediğinin ötesinde söylenecek alternatiflerle ilgilenmediğini o an ki gerçek neyse onu anlattığını ve önemli olanın bu olduğunu idrak etmemi sağlamıştır aynı zamanda bakışlarıyla- bizi sınıflar halinde askeriyeye götürmüş ve havalı tabancalarla balonlara atış yaptırtmıştır. ve 2.dönem dersi olmadığından gitmiştir. sene sonunda hazırladığımız müsameresi için verilen daveti kabul ederek gelmiş olması beni mutlu etmiştir. normalde benim için önem arz eden öğretmenlerimin adını unutmam, hatırlasam da buraya yazmam ama aradan 14 yıl geçti. emekli olmuştur muhtemelen. umarım sıhhati iyidir.
yıllardır bekler, en üst seviyeye ulaşıp alay komutanı olur. tabi generallik çok azına nasip olur. her gün emrindeki binlerde asker bundan tırsar. sonra bir gecede sivil olur. herkes komutanım derken amca diye hitap etmeye başlar.
psikolojik olarak çöküntüye girerler. işleri zordur.
denizle ilgili bir çılgınlıkları mevcuttur. albay olacak ama illa ki. deniz ne kadar soğuk olursa olsun, üşümezler. yarbay üşür çok soğuk olursa, emekli albay üşümez. kuvvet sınıfına geçemeyince sıvı nitrojenle mi duş alıyorlar bilemem, ama her plajda sabahın sekizinde en az bir emekli albay vardır ve eğer donarak denize girebilmişseniz size dönerek "ekim'de girmek lazım ekim'de, ekim'de hala sıcak bu su" der. hor görür emekli albay sizi.
işlettiğim bir cafenin bulunduğu hanın yöneticisiydi aynı zamanda biri, daha önce ikamet ettiğim bir apartmanda da yöneticilik yapanı vardı. fix. bizimkiler dizisinde nasıl olur da bir emekli albay olmamış diye şaşırıyorum şimdi. yoksa var mıydı? bayım?