özel hayat, iş hayatı farketmeden asla karşılığı alınamayan kavramdır, emeğin karşılığı sömürüdür, sömürüye baş kaldırdığın zaman da senden kötüsü, aykırısı yoktur.
üç yıldır dişimi tırnağıma takarak çalıştığım gelişmesinde ve büyümesinde ilk elden rol oynadığım işime; bugün itibariyle son verildi, haksızlığa boyun eğmediğim için son verildi.
sonuç, gururlu ve borçlu olarak meydanlardayım.
içi boş bir kavram emek, düzeniniz de verirken elinizi titreten üç kuruş paranız da yerin dibine batsın.
bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü.
zahmetli çalışma. Türkçe kökenli olan kelime, zahmet acı ve eziyet mânalarına gelen emgek kelimesinden evrilmiştir.
somutlaştırılıp, kapitaller tarafından paraya dönüştürülen ve bu sayede çalınabilir bir obje haline gelmiş, bireyin bir amaç uğruna harcadığı enerjidir.
türkiye'de karşılığının kesinlikle verilmediği şeydir. 13 saat çalıştırıp 15 lira para verip üstüne üstlük patronun hiçbir şey yapmamışsın gibi aşağılayıcı bakışlarına ve azarlamalarına katlanmak zorunda olmaktır.
dünyada bütün sistemler öyle veya böyle bu metanın sömürülmesine dayanmıştır. kutsallığı tartışmasızdır ancak kutsal emek marks'ın dediği gibi insanı doğa ile bütünleştiren saf emektir....
emek ve içtenliğin olmadığı yerde istek bir yaz yağmuru hükmündedir, gelir ve geçer. kimse kendini dışlayarak gerçeğini değiştiremez. hüznüne sahip çıkmayan insanın sevinci, her gün yeni bir boşluğa kapı açan bir yanılsamadır. insanı kendi çukurundan çıkaracak olan kendi umutsuzluğudur..