emek

    39.
  1. bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü.
    zahmetli çalışma. Türkçe kökenli olan kelime, zahmet acı ve eziyet mânalarına gelen emgek kelimesinden evrilmiştir.

    emeğin günü (bkz: 1 mayıs)
    (bkz: 1 mayıs işçi bayramı)
    5 ...
  2. 3.
  3. bursada mudanya yolu üzerindeki bir semt.
    3 ...
  4. 20.
  5. bursa ilinde, türkiye'nin önemli markalarından olan yağ adı.

    - emek yağ
    2 ...
  6. 15.
  7. karşılıksız, hiç bir çıkar beklemeden yaptığınız işlerin sonucunda kazık yediğinizin ya da işin veya olayların darmadağın edildiğinin farkına vardığınız zaman oluşan duygudur aslında. harcamak kelimesinin kardeşi olur her seferinde.

    hepsinden geçtim verdiğim emeklere yazık dediğiniz vakit işte artık eskisi gibi olmadığınızı anlarsınız. artık üzüntünüz yerini sinire ve sabrınızın kalmamasına bağlı olarak "bıktım vallahi" deyişinize bırakır. büyüdüğünüzü anlarsınız. belki de bir tek emek sayesinde büyüdüğünüzü anlarsınız.

    çalışmak, didinmek, hiç şikayet etmemeye çalışmak emeklerinizin karşılığınızı alacağınızı hissettiğinizde ortaya çıkar. eğer olur da alamazsanız, "biter".

    özellikle üniversiteye geldiğiniz vakit bunu her daim yanınızda taşırsınız. suratınızdaki o, "acaba? hasssiktir?!?!" ifadesidir bu. o masumluğunuzla verdiğiniz emeklerin hepsinin bir kalemde boşa gittiğini gördüğünüz zaman beyninizden aşağı kaynar sular dökülür. hatayı farkedersiniz, çözümlemeye çalışırsınız. çözdüğünüzü sandığınız vakit, aslında çözemediğinizi anlarsanız o kadar koymaz. çünkü hep bir acaba duygusu taşırsınız içinizde. ama gerçekten bazı şeyleri başarmaya olan inancınız ne kadar yüksekse o kadar emek verirsiniz ve eninde sonunda "bu muymuş abi?" dediğinizde poff der ve "biter".

    bir süre sonra gerçekten büyürsünüz, ve yapacaklarınızın ilerde o kadar da kıymetli olmayacağı gerçeğiyle yüzleşirsiniz. o vakit "sen oldun geç kenara" derler. 2008-2009 eğitim öğretim yılı benim için bitmiştir.

    örn: calculus 119, calculus 120, (odtüde okuyan caaanım öğrenciler için gelsin.), bir de herkese gelsin, sevgili.
    2 ...
  8. 18.
  9. --spoiler--
    + sevgi nedir?

    - sevgi emektir.
    --spoiler--
    insan, konuşmayı, yazmayı öğrenmeden önce, emeği sömürmeyi öğrenmiştir. mutluluğa ulaşmak için harcanabilecek en ağır şeydir emek.
    yaşamak için verilendir. kabullenilmek için verilen...

    tek işe yaramadığı yer, "unutmak" için kullanıldığı yerdir. hiçbir emek, kalbi parçalara ayıran anıları unutturamaz. kalp o kadar çok parçaya ayrılmıştır ki kalanları toplasanız bir "seni seviyorum" etmez çoğu zaman.

    kısaca, her zaman işe yaramayan "bedel"dir.
    2 ...
  10. 25.
  11. emek ve içtenliğin olmadığı yerde istek bir yaz yağmuru hükmündedir, gelir ve geçer. kimse kendini dışlayarak gerçeğini değiştiremez. hüznüne sahip çıkmayan insanın sevinci, her gün yeni bir boşluğa kapı açan bir yanılsamadır. insanı kendi çukurundan çıkaracak olan kendi umutsuzluğudur..
    1 ...
  12. 23.
  13. nefes alıp vermekten hayatı sil baştan yeniden kurmaya, bir insan yetiştirmekten bir domates yetiştirmeye kadar hayattaki her şey emek ister. sevgi de emek ister, saygı da, güzel bir hayat da. zira "emeksiz yemek olmaz."
    1 ...
  14. 48.
  15. bahçelievler yakınındaki ankara semti.
    1 ...
  16. 5.
  17. beyoglunun eski sinemalarındandır...gidilmesi balkondan film izlenmesi önerilir..
    1 ...
  18. 4.
  19. insanın doğayı değiştirmek ve kendi yararına kullanmak için gerçekleştirdiği bilinçli çalışma.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük