atilla dorsay öncülüğünde ayaklanan kişiler ve eylemler neticesinde yeni binada yer verilip aslına uygun yapılan sinema. bu vatanseverler olmasa o sinemayı nah yapardı bu talancı akp zihniyeti, yıkar geçerdi yine! melih aşık güzel bir konuya değinmiş bugünkü köşesinde!
Emek Sinemasının büyük olaylar sonrasında yıkıldığı bir senede ülkenin bir yerinde sinema festivali düzenleniyor.Bu festivale sinemacılardan katılımlar oluyor.Festivalin kapanış günü ödül töreni düzenleniyor.Bu törene de katılımlar oluyor.Ve sahneye çıkanlardan hiçbiri tek bir sözcük ile bile Emek Sinemasının katledilmesinden söz etmiyor! Öyleyse yıkıl sinema!
bize olay olsun yeter diyenlerin uğruna ölüp bittiği sinema. evet çok güzel duyarlısınız, aydınsınız ve en önemlisi gündemdesiniz. ne hastalıklı zihinleriniz var.
yıkılmayıp aynı bina içinde üst katlara taşınacak olan istanbul'un simge sinemalarından. yıllar önce bina satışında sesi çıkmayanlar bina sahibine gelip şimdi laf ediyorlar. adam ne yapacaktı. bu kadar çok seviyorsanız emek'i para toplayın aranızda alın binayı tepe tepe kullanın.
"EMEK SiNEMASıNDA iLK KEZ 1978 YıLıNDA (YANi 10 YAŞıNDAYKEN) FiLM iZLEMiŞ, O TARiHTEN SONRA DA EN AZ 200 KEZ, SiNEMA TARiHiNiN EN ÖNEMLi FiLMLERiNi YiNE BU SiNEMANıN PERDESiNDE GÖRMÜŞ VE SON OLARAK DA EMEK'iN iÇiNE DÜŞTÜĞÜ iÇLER ACıSı MANZARAYA 2008 YıLı SONBAHARıNDA "KABADAYı"Yı iZLERKEN TANıK OLMUŞ BiRi OLARAK, EMEK SiNEMASı'NıN YıKıLıP YENiDEN YAPıLMASı YÖNÜNDEKi UYGULAMAYLA HiÇBiR PROBLEMiM YOK.
UYGULAMAYı SON DERECE YARARLı VE DOĞRU BULUYORUM. YENi HALiNDE FiLM iZLEMEK iÇiN DE SABıRSıZLANıYORUM. ÇÜNKÜ, EMEK 2000'Li YıLLARDA ARTıK AYAKTA ZOR DURAN GERÇEK BiR ENKAZDı. DAHASı, ÖZELLiKLE PERSONELiYLE DE SON DERECE SEViMSiZ BiR MEKANA DÖNÜŞMÜŞTÜ.
HAYATıNDA TOPLASAN ÜÇ KEZ EMEK'E GiTMEDEN EN AZıLı EMEK HAYRANı KESiLENLERiN, O ENKAZıN ÖNÜNDE SAVAŞ NARALARı ATANLARıN OLDUĞU, iSTANBUL'A DAHA DÜN GELMiŞ VOLKAN KONAK'ıN BiLE BiR ARA KONSERLERiNE ÇıKARKEN SAHNEDE, "EMEK'U YıKTURMAYACAUZ HA UŞAĞıM!" DiYE SLOGAN ATTıĞı BÖYLE iKi YÜZLÜ BiR ÜLKEDE, EMEK SiNEMASı'NıN HER PARKE TAŞıNı EZBERE BiLEN, ORADA 30 YıL BOYUNCA FiLM iZLEMiŞ BiRi OLARAK, "ŞÜKÜRLER OLSUN Ki BÖYLESiNE ÇAĞıN GERiSiNDE KALAN, KÖTÜ FiLM OYNATAN, KÖTÜ iŞLETiLEN, BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN iSTANBUL'UN EN KÜSTAH iŞLETME EKiBiNE SAHiP OLAN BU SiNEMA ORTADAN KALKTı, YERiNE ÇAĞDAŞ TEKNOLOJi VE GÜVENLiKLE DONATıLMıŞ BiR BENZERi GELECEK" DiYORUM." (ali murat güven)
bence bu şehre ait ne varsa yıkılmalı ve yerine AVM ler residance ler yapılmalıdır.yok tarihmiş yok nostaljiymiş yok kültür başkentiymiş bunlar para kazandırmaz yıkılmalı yıkılmalı ki yeniden yapılmalı üç beş turist gelip resim çekecek bazıları nostaljik takılacak yağma yok öyle yağma var yıkın gitsin her şeyi istanbulu istanbul yapan her şeyi yok edin elin aptal fransızı eifel kulesini Parisin simgesi yapmış biz olsak çoktan kiloyla hurdacıya satmış para kazanmıştık ...
kapısından içeri dahi girmemiş kişilerin destek çıktığı, son işletmecisinin ise eylemcilere daha önce nerelerdeydi bu yavşaklar diye yardırdığı sinema.
bunlar osmanlı haricindeki hiçbir şeyi geçmiş/tarih saymıyorlar. o sinema bir tarihtir. yok/hor görülen sanatın tarihidir emek. film izlemek için "sinemaya gidelim mi?" sorusunun yerini "emek'e gidelim mi?"nin aldığı nadir yerlerdendir. cem yılmaz emek'i satın almak istediğini söylemiş ve sonra "meğer emek zaten bizimmiş" diyerek devam etmiştir sözlerine. evet, emek bizim, sinema bizim. bırakın da hep böyle kalsın.
'emek sineması yıkılıyor, kültürel hafizamiz siliniyor' vaveylasi koparan ey echel-i cühela! chp yuzyillik camileri yikarken, ahir yaparken nerelerdeydiniz sizin kulturel hafizamiz siliniyor soymeninizdeki samimiyetinizi sevsinler ve yesinler! sizi gidi kulturel hafiza savunuculari sizi! siz kültür'u ancak mantar'dan tanırsınız.
Demirören'in avm yaptığı tarihi binada, kıyamayacağınız bir tarihi tiyatro yıkıldı.. Önce levent kırca'ya teklif edilmişti ama ''yıkılırsa sorumluluk alamazsın'' denince reddetti tabii. Sonunda kafalarındaki yıkma planını yaptılar. O tarihe kıyıldı ve yerine büyük bir şirketin ürünlerini satan dükkan yapıldı!..
bugün başka bir şey yazasım yok. canlılar yok oluyor, doğa katlediliyor ve insanı insan olmaktan tat aldıran yegane olgu sanat yok ediliyor. bize ne oluyor dersiniz ? neyiz biz, nasıl bir uzaylı türüyüz. acaba diyorum evrende bizden daha acımasız bir yaratık var mı ?
sanat bir toplumun ruhudur ve bu ruhun yaşaya bildiği mekanları, çevresi vardır. emekte bunlardan biri. ve bakınız son 20 yıldır istanbul ruhunu azar azar kaybetti. elimizde kalan bir kaç yer var. taksim gezi parkını gördünüz mü ? ne halde. peki ya (bkz: akm) ? Haliç Kongre Merkezi ? en son düğün salonu mu ne yaptılar.
emeğin sermayeye kayıp ettiği bu zamanda yaşamak çok kötü bir duygu kendimi hiç ama hiç iyi hissetmiyorum. işin kötüsü artık bu ülkede yaşamaktan utanır oldum.
tabi Uluslararası bir skandala ilerleyen bu acımasız kültür katliamının Türkiyeye bedeli, çok ama çok ağır olacak. her şekilde. çünkü bu trajedi insanların beyinlerine çoktan nakış etmeye başladı ve gelecekte bunun psikolojik etkileri topluma yansıyacaktır.
Yıllardır Emek için yazan, istanbul ve sinema tarihindeki değerini anlatmaya çalışan sinema yazarı (bkz: Atilla Dorsay), yıkımı gözleriyle görmek için binaya girdiği cuma günü tartaklandı ve gazetesinden istifa etmiştir.
birileri orayı yıkmak için yatırdığı paraların kar kalacağını sanıyor, büyük hata bu yatırılan paralardan çok zarar söz konusu !
tarihi yaşanmışlıklar gösterir ki sanatı, kültürü karşısına alan bir devletin, demokrasi için çabaladığına inanılmaz, inandıramazsınız da.
mevcut iktidar güçlü olduklarını her daim vurguluyor peki soruyorum bu korku neden ? insan insanların sanat sevgisine karşı bir korku besliyor ve onlara saldırıyorsunuz ?
ben söyleyeyim, gün geldiğinde bunların hesabı çok acı bir şekilde sorulacaktır da ondan. ve o günler çok uzaklarda değil.
