Emek Sinemasının yıkımını öngören projeyi onaylayan kurul kararına açmış olduğumuz davada istanbul 9. idare Mahkemesi 12.05.2010 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Sinema kenti Beyoğlu’nda bir bir yok edilen sinemalar arasına katılmak istenen Emek Sineması Kültür ve Turizm Bakanlığı istanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Yenileme Kurulu’nun 17.09.2009 gün ve 954 sayılı ve 09.10.2009 gün ve 973 sayılı kararı ve eki avan projelerin iptali ve öncelikle yürütmenin durdurulası istemli açtığımız davada T.C. istanbul 9. idare Mahkemesi, 2010/448 ESAS no.lu kararında “ Dava konusu işlem, uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğurabileceğinden, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra bu konuda yeniden bir karar verilinceye kadar 2577 Sayılı Yasanın 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına, 12/05/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” demektedir.
sözlüğümüzün bazı entellerinin 500 yıllık topkapı sarayı ile kıyasladığı sinema. Hakikatten dökülmek üzere, yıkılmasa bile en azından köklü bir restorasyon şart.
24 aralık günü saat 16.00 da taksimde toplanacak binlerce insan, bazılarının anlayamadığı bir nedenle emeğe sahip çıkmak için. emek sineması bir kültürdür ve buna sahip çıkmak lazım.
demirören avm ye çirkinsin diye bağırdık dün, emek bizim istanbul bizim dedik. bazıları herşeyi kafasına göre hallettiklerini düşünebilir ve fakat bizler dün emeği unutmadığımızı gösterdik cümle aleme, emek için yürüyen herkesin ayaklarına sağlık.
--spoiler--
Sinemaseverler, Beyoğlu'nun en eski sinemalarından Emek'in yıkılacağı yönündeki haberleri protesto etmek için Taksim'de bir araya geldi. Ellerinde pankartlarla istiklal Caddesi'nd e yürüyen kalabalık, "Emek'e Sermaye Ulaşamayacak" yazılı afişler taşıyor. Beşiktaşlı Çarşı grubu da Emek'in yıkılmasını protesto ederek istiklal Caddesi'nde yürüyenler arasındaydı. istiklal'deki kalabalığın inşasıyla büyük tepki çeken Demirören Alışveriş Merkezi'ne yumurta attıkları belirtildi. Eyleme, Nurgül Yeşilçay, Nez, Rutkay Aziz, Mehmet Ali Alabora, Nur Sürer ve Menderes Samancılar'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı destek verdi. Geçtiğimiz hafta Eczacıbaşı Holding ve istanbul Kültür Sanat Vakfı Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Emek Sineması'nı da kapsayan bölgeyi kültür adasına dönüştürecek bir projeyi desteklediklerini açıklamıştı. Eczacıbaşı, Emek sinemasının yıkılmasını istemediklerini de dile getirmişti.*
--spoiler--
2023 yüzüncü yılımızda türkiye tarihinde yapılan mimari eserler diye bir örneğimiz olmayacak gibi görünüyor. yerine ise kapitalizme peşkeş çeken avm lerin gelişim süreci anlatılabilir.
Pek sevgili hükümetimizin (!) tarihte önemli yerlerini almış yapıtları yıkarak yerine avm yapacağı yer. insanlar tepkisini verecek olsa da hükümet kafasına koyduğunu yapacaktır, bu da tarihi hiçe sayacaklarını gösterir.
ortak değerimiz, geçmişimiz, güzel anılarımızdır emek sineması.
ve bugün emek bizim istanbul bizim diyenler, emek'e sahip çıkmak için seslerini duyurmaya çalışanlar "dostumuz olan polisler" tarafından coplarla, tazyikli sularla, biber gazlarıyla karşılandılar. gözaltına alındılar... neden? bu rant savaşına karşı durdukları için!
paranız batsın, çıkarlarınız batsın. emek bizim kalsın.
Emek Sinemasını Yaşatalım başlıklı platform, mahkemenin yürütme kararını durdurmasıyla sonuçlanmış olsa dahi; paraya ve ranta hizmet edenlerin silahlı taşeronlarını durduramamıştır. EMEK BiZiM KALSIN.
kültürün, sermaye karşısında yok edilmesine çok net örnek teşkil eden tarihi sanat binası.
ve insanların sessiz kalışları, izlemeleri de işte tam bu noktalarda başlar ki buda bizim ne kadar aşağılık yaratıklar olduğumuzun kanıtıdır.
tabi Uluslararası bir skandala ilerleyen bu acımasız kültür katliamının Türkiyeye bedeli, çok ama çok ağır olacak. her şekilde. çünkü bu trajedi insanların beyinlerine çoktan nakış etmeye başladı ve gelecekte bunun psikolojik etkileri topluma yansıyacaktır.
Yıllardır Emek için yazan, istanbul ve sinema tarihindeki değerini anlatmaya çalışan sinema yazarı (bkz: Atilla Dorsay), yıkımı gözleriyle görmek için binaya girdiği cuma günü tartaklandı ve gazetesinden istifa etmiştir.
birileri orayı yıkmak için yatırdığı paraların kar kalacağını sanıyor, büyük hata bu yatırılan paralardan çok zarar söz konusu !
tarihi yaşanmışlıklar gösterir ki sanatı, kültürü karşısına alan bir devletin, demokrasi için çabaladığına inanılmaz, inandıramazsınız da.
mevcut iktidar güçlü olduklarını her daim vurguluyor peki soruyorum bu korku neden ? insan insanların sanat sevgisine karşı bir korku besliyor ve onlara saldırıyorsunuz ?
ben söyleyeyim, gün geldiğinde bunların hesabı çok acı bir şekilde sorulacaktır da ondan. ve o günler çok uzaklarda değil.
bugün başka bir şey yazasım yok. canlılar yok oluyor, doğa katlediliyor ve insanı insan olmaktan tat aldıran yegane olgu sanat yok ediliyor. bize ne oluyor dersiniz ? neyiz biz, nasıl bir uzaylı türüyüz. acaba diyorum evrende bizden daha acımasız bir yaratık var mı ?
sanat bir toplumun ruhudur ve bu ruhun yaşaya bildiği mekanları, çevresi vardır. emekte bunlardan biri. ve bakınız son 20 yıldır istanbul ruhunu azar azar kaybetti. elimizde kalan bir kaç yer var. taksim gezi parkını gördünüz mü ? ne halde. peki ya (bkz: akm) ? Haliç Kongre Merkezi ? en son düğün salonu mu ne yaptılar.
emeğin sermayeye kayıp ettiği bu zamanda yaşamak çok kötü bir duygu kendimi hiç ama hiç iyi hissetmiyorum. işin kötüsü artık bu ülkede yaşamaktan utanır oldum.
Demirören'in avm yaptığı tarihi binada, kıyamayacağınız bir tarihi tiyatro yıkıldı.. Önce levent kırca'ya teklif edilmişti ama ''yıkılırsa sorumluluk alamazsın'' denince reddetti tabii. Sonunda kafalarındaki yıkma planını yaptılar. O tarihe kıyıldı ve yerine büyük bir şirketin ürünlerini satan dükkan yapıldı!..