Sen benim içimdeki büyük yangınların adı
Ben senin gecendeki mavi ya da günündeki sarı
Sen benim şehrimdeki bütün sokakların adı
Ben senin yüzündeki çizgi ya da dünündeki anı
Hadi kalk gel bul bir bahane
Birazcık heves biraz cesaret
ilk günkü gibi duruyor hala kalbin
ömürlük bende emanet*
emanet ettim tüm çocukluk masumiyetimi sana...
tüm vahşetimi geride bırakıp geldim;
tüm acılarımı,
tüm sancılarımı,
tüm yargılarımı terk edip geldim...
emanetim şimdi sana...
dilediğince emanet...
alabildiğince senin...
ve herşeyinle benim...
ben geldim,
çaldım kapını...
seviyorum seni...
nerdesin?
ne zaman şehirler arası bir yolculuğa çıksam, kulaklarımda çınlanan yonca lodi şarkısı. yoldaki çorak, boş tarlaların oluşturduğu boşluğu ve ovaları yaşama sevinciyle doldurur.
çok güzel bir gökhan tümkaya eseri. ayrıca serçe adlı dizinin de soundtrack şarkısı imiş.
her rüyada şiir gibi gözlerin
beni yakar küllerimi savurur
gece gündüz uyanmadan beklerim
emanettir kokun bir gülde durur
bitmeden bu rüya ölsem yüreğim avuçlarında
uyandırmasan yok olup bitsem dudaklarında
getireceğim inan güneşi akşamlarına
uyandırmasan asılı kalsam gözyaşlarında
izel'in arkasına aldıgı mustafa sandal gaziyla 1997 senesinde çıkardığı,arabesk içerikli albümler çıkarmadan önce yapıp yapabileceği en iyi albüm olarak gördüğüm,içerisinde bir sürü süper şarkılar barındıran en iyi izel albümü.. acilen
bekle biraz
deli gibi
emanet
eyvallah
geyik çıkabilir
hain
kızımız olacaktı
nakış
sır
kuran-ı kerim'de dördüncü surenin 58. ayetinde "Allah size, emanetleri ehline vermenizi; yargıladığınızda da, insanlar arasında adaletten ayrılmamanızı emrediyor, kamu görevi anlamında geçen sözcüktür.