Ne iyi ne kötü konuşma hakkımda kapat o çeneni lan.
Mutluluk beni alda kurtar burdan,
Çünkü iyiler yok çakallar ve kurtlar burda.
Arkadaslarım sorar hep bugünlerde durusun.
Nasıl sana bunu yapabilir basit bi kız kurusu.
Ayakda duramam artık bağlıyım kodumun haplarına,
sen tamam da nasıl güveniyim o a*ına kodumun saplarına.
Ateşiyle yansamda söndüm genede.
Çünkü onu baskasıyla gördüm elele.
Ne diyim sana be kadın saygı sevene yinede,
Dürüstce söyliyim ki senden sonra kaydım gelene gidene.
Bana bunu yaptın ya artık başına darısı.
Her eve gittiğimde annem sorar yüzün neden sarımsı.
Cevap vermem suskunluğum asaletimden.
Ben yokum ya artık sana başkaları sarılsın.
NAKARAT :
Kaçıncı elveda bu? Kaçıncı haykırış?
Bu denli düşünce sinir sistemime aykırı.
Kaçıncı kez insanlar,kaçıncı kez soruyo,
Ne siz sorun ne ben söliyim bu elvedanın sonu yok.
CUMALi EFRAH ;
Merhaba gülüm. Bi parça daha, senleyim
ister gerçek de ister yalan, bi parça daha sendeyim.
Sen de bende. Kabullenmesem de,
Artık siyah beyaz bi dizi gibi gözünde pembeyim
Sensiz yaşama devam kararı verdim vereli,
Düşündüm nasıl yaşatırım lan kılına zarar vereni?
Zaman neleri gösterir belli olmasa da,
Unuttum desem nolucak kim inanır lan o masala?
içimdeki ben,senle kendini yesin
Dışım yok desede içim de var gel diyesm,
Ben haplardan uyuşmuş bu beyni kontrol edemezken,
Yüzüme bakıp diyonki bu ikimiz içinde en iyisi.
Bu parça pasaklı bi oyuncunun düz dramı.
Satsan ne kadar eder ki bi rapçinin yüzgramı
Kırık dökük bi balıkçı teknesinde takıldım nasılsa ağına.
Şimdi yüzdür avını. Hade.
NAKARAT :
Kaçıncı elveda bu? Kaçıncı haykırış?
Bu denli düşünce sinir sistemime aykırı.
Kaçıncı kez insanlar,kaçıncı kez soruyo,
Ne siz sorun ne ben söliyim bu elvedanın sonu yok
'kimbilir sözlükten hangi yazar intihar girişiminde bulunuyor' diye düşündürür bu kelime. sevgiliye ithafen söylenir her söz sonrasında, girilen her entry o kişiye karşı imalarla doludur. asıl anlamının dışında, yalan ve duygu sömürüsüne yoldaş olarak kullanıldığı farkedildikçe, bu yanı ile bakıldığında ifrit olunur bu veda sözüne. artık kullanım dışı olan, en iyi sömürü kelimelerinden sadece biri oluvermiştir.
ayrılıkla sonuçlanan bir aşk macerasının öyküsünü konu alan, 1958 yapımı, siyah beyaz türk filmi. yönetmen tekin akpolat, oyuncular bülent oran, gülderen ece, rengin arda, öztürk serengil, atıf kaptan.
bi arkadaşımın * ismi böyleydi, sanırım bir hikayesi * de varmış. ama komik oluyordu söylemesi, insanın gülesi geliyor. misal; güne başlarken 'günaydın elveda' diyorsun, oldu mu bu şimdi? nasıl bir ani fikir değişimi bu?
Hiç bi zaman anlamına uygun davranılmayan söz. Bu devirde elveda çekip iki gün sonra naber abi? diye gelen çoooook anam bacım. Lakin şöyle bi durum vardır ki artık elveda deyince koymaz da insana şu kelime çok pis koyar be sözlük :
Muzdarib bir gönülle, kâbuslu hayallerle,
Vuslatı canana ve gülistana elveda.
Gizli ah çekmelere, içli iniltilere,
Zevkine doyamadığım nevbahara elveda.
Gökler karardı yine hiçbir yer görünmüyor,
Mübhem bir kuvvet beni her an geri çekiyor,
Madem ayrılacaktın ya niçin geldin diyor,
Bastığın aziz taş ve topraklara elveda.
Gözyaşım umman oldu yol vermiyor geçeyim,
Ayrılıp göz nurumdan ben nereye gideyim,
Bu firak ateşiyle yanıp yanıp biteyim,
Her gün yeniden doğan arzulara elveda.
Zvulmet bastı cihanı, bütün emeller söndü,
Kalbim kan ağlar dâim ruhum çılgına döndü,
Demek ayrılık geldi ve bana yol göründü,
Bu dertsiz yolculara bu yollara elveda.
Rabbimden diliyorum tekrar geri gelmeni,
Ah yine görebilsem dünya gözüyle seni,
Ayrılık pek yakıyor al bağrına bas beni,
Faydasız hayallere hülyalara elveda.
Gözün gönlün arkada nereye gidiyorsun,
Bakmağa kıyamazken nasıl terk ediyorsun,
Allaha ısmarladık düşün, kime diyorsun,
Asılsız, hakikatsiz rüyalara elveda.
Nereye gidiyorsun ey yârine doymayan,
Bir an fazla görmeyi bulunmaz nimet sayan,
Hasretimle gün be gün kavrul alevlen ve yan,
Cihanı tenvir eden o son nura elveda.
Nereye gidiyorsun benden nasıl ayrıldın,
Seni yakan ben değil kendi kendini yaktın,
Düşün gözyaşlarıyla kimin yüzüne baktın,
Ayrılırken inleyen bakışlara elveda.
Maziyi hâle tebdil edip seyredeceğim,
Gönlümü gözyaşıyla teselli edeceğim,
Derin iniltiyle ah! Ayrılık diyeceğim,
Yâri bırakıp giden bu firara elveda.
Karşımdaki hayalin biraz daha kal diyor,
Kalbini benim gibi bu sevdaya sal diyor,
Öp elimi hasretle ve duamı al diyor,
O derin sevgilerle aziz yâre elveda.
Son bir defa bakayım, o hüsnü cemaline,
Bir nazarın değişmem bütün dünya malına,
ister gülsün gafiller bu garibin hâline,
Bundan böyle neşe ve sürurlara elveda.
söyleyen için de işiten için de, sarfedilecek en ağır sözcüklerden biridir. yolların bittiği, çarelerin tükendiği, ümitlerin yok olduğu zamanların kelimesidir. sadece aşkına, sevdiğine elveda demez insan. bazen bir yerdir, peşinde koşulan ülküdür, memlekettir veya hayatın topyekun kendisidir. ironik şekilde,barındırdığı hüzüne, ağır yorgunluğa karşın büyülü bir kelimedir elveda. sadece kopuşa kattığı soylu anlamdan dolayı değil, fonetik olarak da büyüleyicidir. yeterince uzun, gereğince kısa. giderken söylenir, biterken, bitirirken. kendini... bir zamanlar güzel, epeydir zor olan şeyleri.