yeni kadrosu ile yeni bir dizi havasına bürünmüş eski kadrosunu özleten dizi güzel. Bu sene Balkan savaşı ile Makedonya'nın kaybedilmesi ile bitireceklermiş. Bundan yıllar sonra bile hatırlanacağına eminim.
bu arada söylemeden edemiycem dizide çok tartışılan Rumeli şivesi'ni (Makedonyalı oyuncular haricinde) en iyi konuşan erdal özyağcılar ve tuna orhan'dır şüphesiz. Gülçin şantırcıoğlu ise makedonya kökenli olmasına rağmen hala şiveyi çözemedi gitti. Ya ablacım bizim orada sıklet basayi diye bir kelime yok... Ufunet basti olacak o.
eski kadrosunu ve karakterlerini özleten dizidir.
hani namık? hani nevreste? hani alex? hani kaymakamın karısının 5 çocuğunun 2'si? nerdeler bunlar? diziden çıktılar diye adları ağıza alınmıyor mu bunların? e be senaristcağızlarım bir hikaye uyduramadınız mı bunlara? yok, hiç olmamış. oturmamış hiçbir şey. beğenmedik efendim.
berrak tüzünataç çıkmakla ne iyi etmiş denilesi bir diziye dönmüştür. oyun parkı gibi her yerden bir çocuk fırlamaktadır. sütçü ramiz, namık'ın anası ve daha biçok kişi aynı dururken sadece veletler büyümüştür. yazık oldu bu dizeyede diyerek hemen zaplıyoruz..
En özgün karakteri olan ıspanak Namık'ın (Caner Özyurtlu) ayrıldığı dizidir. Çok kötü olmuştur.
Gel be more! Niçin ayrılaysın diziden? Şimdi nasıl eskisi kaa' eğlendirecek te bu dizi?
--spoiler--
hacı ali belkıs adında kaynanası meryem'den daha büyük görünen bir kadınla evlenmiş. amcasının kaymakamıyla da o zamandan beri küslermiş.
hatice ile hasan'ın tosuncuk hüsmen'in yanında bir de kızçeleri olmuş hüsniye adında.
meryem'in oğullarından ahmet sultani'yi bitirmiş. sezon finalinde kadıköy'deki ayaktopu takımı ile kalbimi kırmışlardı. şu anda geri kazandılar.
ahmet küçük zarife'ye aşıkmış. o küçük zarife ne güzel bir kız olmuş arkadaşım. aşık olmayacak insanın alnını karışlarım.
meryem'in şu an adını hatırlayamadığım bıyıklı oğlu genelevden çıkmayan aylak şebek gibi gülümseyen bir çocuk olmuş. daha önceki genelev maması eyşah özhim'di yenisi pek bir çirkin kalmış.
horoz tayyar ölmüş. bu 7. tayyar'mış.
mustafa desen adına türküler yakılmaya başlanmış bir yiğit olmuş. canımızsın sen mustafa...
fatma ana niye öldü niçin öldü bilmeyim ama eksikliği çok hissediliyor.
emine'nin saçları sarıydı arkadaşım nereden bulunmuş bu kara kaşlı kara gözlü kız.
(bkz: velespit)li postacı cemal on numara olmuş. özellikle uymak zorunda olduğu kuralları söylediği sahnelere bayıldım.
son söz zilli de maşa darbuka ne güzel bir türküdür kardeşim...
--spoiler--
bizim ev halkı tarafından takip edilen bir dizidir bu yüzden ben de arada sırada izlerdim fakat az önce izlediğim bölümdeki değişiklikler bana "yuh!" dedirttirmiştir. en önemli karakterlerden vahide ve fatma ölmüş ve baba ile oğul oynayan 2 oyuncunun arasında taş çatlasa 5 yaş fark var. bu ve buna benzer pek çok saçma durum barındıran diziyierdal özyağcıların bile kurtarabileceğinden şüpheliyim.
erdal özyağcılar'ın başındaki kırmızı takkesiyle ve kırlaşmış sakalıyla şirin baba olmaya yüz tuttuğu dizi.birtek surat mavi değil amma modern tıp o kadar ilerlemedi henüz.
her güzel şey gibi sonunun geldiğini düşündüğüm dizi. zira yeni sezon öncesi bir sürü problem yansıyor dizi ile ilgili medyaya. umarım devam eder ama zor gibi.
evde bir gece masum masum otururken bir anda akla ev arkadaşı ne yapıyor acep sorusu düşer ve salona bakmaya gidilir. yaşlı gözlerle televizyon izlerken bulunan ev arkadaşıyla şu diyalog geçer:
-niye ağlıyorsun lan?
-vahide öldü.
-ee kızım hatun sevgilisyle görüşemiyor diye diziyi bırakıyor ne yapsınlar öldürdüler. sen de ağlıyorsun mal gibi.
-lan konuşmadan yorum yapmadan izleyeceksen izle yoksa odana git.
-tamam be mühürledim dudaklarımı.
hay oturmaz diziyi izlemez olaydım. gözyaşları sicim gibi aktı durdu. böyle mi olacaktı senin sonun vahide sözleri çıktı ağzımdan. nevreste'nin 'bebeği olacaktı' lafı, hasan'ın sana gelinlik dikişini hatırlaması, annenin babanın konuşmaları; ama en çok da kızçelerin ağlaması mahvetti beni.
sırıtarak oturduğum koltuktan ağlamaktan gözlerim şişmiş olarak, berrak tüzünataç'a, nejat işler'e ve ev arkadaşına kızarak kalktım.
rumeli göçmeni olmama ragmen pek fazla izlemediğim ancak iş yerinde konustuklarında merak edip bi izleyim bakayım deyip tam da vahide'nin ölümünün oldugu bölümü izleyip ağzıma sıçmış olan dizidir. sabah yüzüm gözüm aglamaktan şiş bi halde işe gitmeme neden olmus dizidir.
dokuz canlı cani dimitri'nin öldüğü dizidir. kara yorgi de ölmüştür. ama ne değişecek ki. cehenneme dönmüş cennet rumeli'deki yangınları söndürebilecek mi? evlerinden barklarından, sevdiklerinden olan tertemiz ve tek zenginlikleri yürekleri olan o insanların can evlerindeki yangını... söndüremeyecek. kana susamış yalımı alçaklar, o neşe dolu insanları; kızlarını, kızanlarını, analarını, babalarını, hatıralarını gömdükleri o topraklardan çok uzaklara savuracaklar.