5000 metre yarışında 2. gelen ve ülkemize olimpiyat ikinciliği getiren atletimiz elvan abeylegesseyarış sonunda sevincini bayrağımızla koşmak istemiştir.
ama nafile tribünlerde ne bayrak vardır ne de türk seyircisi. elvan ne yazık ki hayıflanarak ellerini sallamaktadır. bir tane bile yok mu diye. trt 3 de spiker kem küm diye olayı geçiştirmektedir. ekranda 1. ve 3. olan etiyopyalılar bayrakları ile koşmaktadırlar.
türk sporuna katkıyı sadece başarılı olana ödül vermek sanan zihniyete bu madalya çok fazla gelmektedir.
hadi seyircimiz yok, bayrak ondan yok. ama elvan'ı çalıştıran ekiptede mi bayrak yok be kardeşim. illa ki sadece halter ve güreşte mi bayrağımız görünsün.
"atletizm genel sekreteri nihat toker, tribünden elvan'ın yanına bayrak götürmek isterken yere düştü. kargaşada kartını kaybetmesi üzerine tekrar kapıyı zorlayarak içeri girmek isteyince güvenliğin nihat toker'i alıkoyup, merkez bir karakola götürdüğü öğrenildi. bu yüzden toker'in bayrağı yetiştiremediği ve krizin böyle oluştuğu bildirildi."
terbiyesiz *etiyopya lı atletlerin elvan ın tebriklerini kabul etmeyip yüz çevirmesi, ardından bayrak bulamaması bir atlet için ne kadar zordur anlamak, yaşamak lazım. 12 yıldır atletizm izliyorum, bayraksız tur atmayı ve tebrik kabul etmemeyi ilk kez gördüm. yazıklar olsun.
türkiye'de spor denilince akillara sadece futbol dalinin gelmesi, ana haber sonrasi spor haberlerinin sadece futbolla ilgili olmasi, sampiyonlar liginin ön eleme maclarinda bile milyonlarca türkün ekran basina kilitlenmesi, kazanilan herhangi bir futbol macinin ardindan sokaklara dökülen binlerce insanimiz... yazik be.
elvan'in nefes nefese tribünlere bakip bir tane türk bayragi bile görememesi ve suratinin o ifadesi.. unutamam. unutmamaliyiz.
ve hala spikerlerin "kendini türk kızı olarak görüyor musun?" sorusunu yöneltirken hissetmedikleri utanç da işin cabasi.