Kur'an'dan bahsetmek isteyenler onu hiç olmazsa harekesiz olarak yüzünden okuyabilmelidir. Mamafih öyle kimseler görüyoruz ki Kur'an'ı harekesiz olarak okumak şöyle dursun, harekesiyle bile düzgün okuyamadığı halde onun hükümlerinden ve manalarindan içtihada kalkışıyor. Öylelerini görüyoruz ki Kur'an'ı anlamıyor ve 'tefsirlerine müfessirlerin yorumları karışmıştır' diye onları da maalesef kaalealmak istemiyor da, Eline geçirdiği tercümeleri okumakla Kur'an'ı tetkik etmiş olacağını iddia ediyor. Düşünmüyor ki okuduğu tercümeye, alım müfessirlerin tevili(yorumu) değil de cahil mütercimin görüşü ve yorumu, hatası ve noksani karışmıştır.
Üstad günümüzün sorununu ne güzel açıklamış, hatta bizler bir kademe daha ileri giderek tefsir, meal okumayı geçtik okuduğumuz ayetten ne anlıyorsak o şekilde hüküm çıkartıp, anlam veriyoruz.
"Ben halis Anadolulu Öz Oğuz, Yazır Türkü'yüm. 15 yaşında istanbul'a geldim. Öğrendiğimi bu vatanda öğrendim. Yazır'ın Kayı, Kınık, Bayındır, Eymir, Avşar gibi büyük Oğuz kabilelerinden biri olduğunu da Divan-ı Lügati't-Türk'ten öğrendim."
Niye bu soyadını aldığını anlıyoruz.
Antalya elmalı ilçesinde doğduğu için elmalılı olarak bilinir fakat kökeni aslen burdurludur.
Yazır soyadını, en ünlü türkçe kuran mealini yazmasından almıştır. Muhammed hamdi yazır olan ismini mehmet hamdi yazır yahut ahmet hamdi yazır sananlar da vardır.