(#9520010) yazar bu yazısında kendinden söz ediyor. 3 tane kitabı 5 tane çizgili romanı varmış. kendi marifetlerini övenden pek bir cacık olmuyor. bırak da başkaları seni anlatsın derler adama.
yanlış bir ifade kullanana tabiki bir cevap verilecektir. üstelik bu hakaret boyutuna varıyorsa inceden bir cevap vermek de gayet doğaldır. önce laf sokucaksın, karşılığını görünce de "atışmayı sevmem" diyeceksin, demagojinin kralını yapıcaksın. ho ho!
sözlükte cinsel istismar, tecavüze teşebbüs ve taciz suçlarından yargılanıp zamanında çaylak yapılmış bu yazar. Vakti zamanında Yusuf peygamberi gören kızlar ellerini filan kesiyorlarmış ya, bizimki de güdülerine hakim olamamış, tahrik olmuş. Ancak asıl sorun onda değil de bir peygamberden bahsederken ilk önce yakışıklılığından dem vuranlardaymış. Hem peygamberlerin cinsel hayatı da yokmuş(!), mesela bir peygamberin onu kendine kadın yapması sorun teşkil etmezken onun bir peygamber için farklı düşünmesi yanlışmış, suçmuş. (gören de gerçekten bir peygamber hakkında fantezi kurduğumu filan sanacak. Yok, kardeşim. Siz sözleri ilk haliyle anlayanlardansınız. Oysa bazıları doğrudan konuşmaz, yazmaz. Ve ben onlardanım. Bir söylenen söz vardır, bir de söylenmek istenen vardır. Herkes söyleneni anlar da söylenmek isteneni anlayamaz tabi. Biraz da kişisel bir problem bu, hor görmemek lazım.)
Yazar, mahkumiyetini geçirdiği sürede Kafka'nın Dava'sını okumuş ve fakat hiçbir şekilde değişim göstermemiştir. Keza adaleti insanın sağlayabilmesini son derece komik bulmuştur o oldum olası. Bu sözde adalet safsatalarına inanan budalalardan da hep nefret etmiştir zaten. Hele bir de kendisini adaletin tek ve yılmaz savaşçısı sananlar yok mu...
Etkiye tepki verme hızı 100 mb/sn civarında seyrettiği için pek çoklarınca nefret edilmeye de başlamıştır. Şimdi ''kimse beni anlamıyor'' diye kahkaha atarak ağlayandır.
---
Ha bir de dipnot düşeyim, karşılıklı nick altı atışmalarından hiç hazzetmem. ''Bu bana bunu dedi, bu böyle böyle, bıdı bıdı...'' Çocuk musun dostum? Hayır, gir bak, sen de kendince bir yorum yap. Amenna, ne dersen de... Ama böyle ''o bana şunu dediydi, bu bana bunu dediydi, bu böyle salak'' muhabbetlerine lütfen girme. Reca ediyorum bak! inandığın bir gerekçen varsa da sevme beni.
bir iki entrysini okuduğu yazarın nikaltına "bir peynir çeşidi olarak kaşar" bakınızı vererek müthiş bir olaya imza atmıştır. biraz akla sahip olsaydı yazarın diğer entrylerini de okurdu. çok "cool"sun adamım, tek entryini dahi okumadım ama kaşardan daha "cool"sun.
münasebetsizlik yapmakla eline ne geçeceğini merak ettiğim yazardır. amacını tahmin ediyorum, yaşını tahmin ediyorum ama amacı nedir neye hizmet eder anlayamadım.
aramızdaki problemi hallettiğimizi sandığım yazar. attığım özel mesaja gayette güzel yanıt vermiştir. şimdi ona girip çıkan ne anlamamaktayım. ayrıca entrylerimin kaç cümle olduğu beni bağlar.
(bkz: önemli olan boyu değil işlevi)
bokunu yedirmeye meraklı yazar. tatmini bu yolla buldu sanırım.
nick altıma ikinci kez girerek tespitinin devamını sıçmıştır, sanırım ishal olmuş. söz konusu entry neden bu kadar dokundu ayrı bir merak konusu oldu bende, kompleks mi yaptı ne???
elma ile kebap şişinin birlikteliğinden meydana gelmiştir.
kebap şişi yavaşça sokuldu elmanın içine. bir elma, iki elma, üç elma. sonra bu elmalar mercimeğin fırına atılması gibi atıldı ateşe. al sana elmakebabı.
Sadece sözlük yazarı değildir, buraya cahil ve cühelaca üç beş satır karalayıp da kendini bir nane sananlardan da hiç değildir tabiatıyla. Her düşünen insan filozof olmadığı gibi, her yazan (karalayan) insan da yazar olamaz!