4-3 geldiğinde ağlamaklı oldu, hemen sarıldım, yüreğime değdirdim nemli gözlerini.
"asla, asla bana karşı oyun oynarken öngörüde bulunmayacaksın." diyerek sağ direk indirdim sağ elmacık kemiğine. acı ve şaşkınlığı aynı anda yaşıyordu. yumurtadan yeni çıkmış yunus gibiydi, ürkek, çaresiz.
"neden?" diye sorduğunda gözlerinde cevabı aslında bildiğini gördüm. beni tanıyordu, evde oyun oynarken agresifleştiğimi, şiddete meyilli olduğumu, tecavüz, gasp ve hırsızlık sabıkalarım olduğunu biliyordu. ağzımı dahi açmadım. tavladan zarları aldım ve çalkalamaya başladım. bi anda ellerime kapandı.
"lütfen atma o zarları, buna dayanamam. kızacaksın biliyorum ama lütfen atma bu oyunu burada bırakalım."
prensiplerim vardı, başladığım işi yarım bırakmazdım ama onun kızarmış elmacık kemiği o kadar yalanası duruyorduki kıramadım. elmacık kemiklerini öpmeye başladım.
"işte bu işte bu... şşş, sakinleş, uslu çocuk, uslu çocuk" diyerek saçlarımı okşuyor arada da kulak mememle oynuyordu. duygusallık göstermek istemediğim bir yönüm olsa da kendime engel olamıyordum bu elmacık kemikleri çıkık kadın karşısında. ondan gerçekten hoşlandığım düşüncesi beni korkutuyor bir o kadar da keyif veriyordu tıpkı penaltıdan gol yiyeceğini bilen ama ya kaçırırsa ihtimalinden keyif alan taraftar gibiydim.
sessizce elmacık kemiklerinden geriye doğru çekildim. gözlerime hafif bir tebessümle bakıyordu. kendime hakim olamayıp bir de kafa attım, yere devrildi. bir kedi gibi hemen toparlanıp bana sarıldı,
"uslu çocukkk, uslu çocuk, hanisin? neredesin?? bul beniii?" diyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu. sıcak sudan soğuk suya girmiş taşak gibi kaskatı kesilmiştim. napacağımı bilmiyordum, siksem mi? dövsem mi? işkence mi yapsam? duygu yoğunlukları arasında benliğimden uzaklaştığımı hissettiğim anda ayağa fırladım.
tavlayı alıp üzerine çıkmasını ve bana haka dansı yapmasını istedim, çırılçıplak... tereddütsüz kabul etti, elmacık kemiklerinin süslediği yüzünde naif bir gülümsemeyle haka dansı yapıyordu. vücudu ile yüzü farklı evrenlerde yaşayan iki varlık gibiydi, sigara yaktım ve keyifle onu izledim.
dansın sonlarına geldiğinde bana,
"beni arzulamıyor musun?" diye sordu.
"haydaa bre pehlivaaaan" diye bağırarak mutfağa koştum ve tezgahın üzerinde duran çakmağı kapıp geldim.
"ne yapacaksın? ne istiyorsun benden?" diye sorular yöneltiyordu. tek kelime dahi etmeden yüzünü tuttum. elmacık kemiklerine minik diller atıyordum, hafif tükürüklü elmacık kemiklerine soğuk üfleyerek o bölgeye bir nevi lokal anestezi uyguluyordum çünkü ondan etkileniyordum...
çakmağı aldım ve elmacık kemiklerini yakmaya başladım, acıdan şoka girmişti, göz bebekleri büyümüş, akan yaşlar çakmağın alevinde buharlaşıyordu. akmayan kanları gözlerine dolmuştu. 1 dakika boyunca elmacık kemiklerini çakmakla yaktım. çakmak çok ısındığı için elim yandı ve bıraktım kadını.
bir anda koltuğa uzandı ve tavana bakmaya başladı?
"neden bunu yaptın bana?"
"senden hoşlanıyorum."
"biliyorum ama... ama... seni herşeyinle seviyorum..."
Sevmediğim kadin tipidir. Neden bilmem erkeklere seksi grlecek olan bu kadınlar bana cadaloz gibi görünüyorlar. Yanlış anlamayın kendimde de sevmiyorum genel olarak tombik yanaklar sevimli geliyor.