4 adet yeşil elma veya kırmızı,
200 gr. toz şeker,
Mincirik, bi tutam kırmızı gıda boyası,
1 Su bardağı su,
4 adet tahta ya da plastik çubuk,
1 adet yağlı kâğıt ve düz tepsi.
Elmaları yıkayıp kurulayın. Çubukları elmaların sap yerlerine batırın.
Şeker, su ve gıda boyasını kısık ateşte devamlı karıştırarak koyulaşıncaya kadar pişirin. Biraz ılınınca elmaları batırıp çıkarın ve yağlı kâğıt üzerine dizin. Soğutup yemeye girişin afiyetle.
Ayrıca soğumaya başlarken çeşitli pasta süsleri ve tarçın da kullanabilirsiniz. Çeşitli renklerde gıda boyalarını da kullanabilirsiniz.
Favorim ingiliz yeşili, ve laziveyt hıaaaa çok korkunçlu!
öğrenciliğin öğrencilik olduğu yıllardan kalma bizim neslimizin çok iyi bildiği bir aşk bestesi(?) Arkadaşların masasında gilbeysler binboalar birde raid (bkz: sinek kovucu) vardır. Şimdi bırak vodkasını sinek ilacı bile alacak parayı bulamıyoruz pahalılıktan. O yıllar sanırım kyklar da kızlı erkekli karışıktı. Konserler festivaller ucuzdu cep yakmazdı. Ortamın en güzel olduğu yıllardı. Şimdi sürünüyor millet.
Hayatımda hiç yemedim. Çocukken çok isterdim annem pis yaparlar onu, elması çürüktür bilmem ne diye hiç almadı. Büyüdükten sonra da ben gidip almadım önyargımdan zaten hiç görmüyorum da... Acabası tadı nasıl bir şey?
Hayatımda yalnız iki kez yedim. Birini küçükken anneannem pazardan almıştı, birini de geçen yıl kütüphaneden çıkarken büfede görüp meraktan almıştım.
Gıda boyalı şekerle kaplanmış elma işte; tadından çok göze hitap eden, çok da numarası olmayan bir şey..
Asla meyve yemeyen bir çocuk olduğum için bundan ilk istediğimde annemin “sen bunu yemezsin, sevmezsin ki.” tepkisine maruz kalmıştım.
Israr edince aldı tabii ki. Ama içinden bildiğimiz elma çıktı ben daha egzotik hayal etmiştim çikolata bile çıkabilecekmişcesine. Benim için hayal kırıklığı olan şekerleme.
Bugün yaşlı bi amca yokuşta arabasını ite ite gidiyordu. Bu aralar beslenmeme dikkat ediyorum yiyeceğim de yoktu ama sırf satış yapsın diye aldım ama o kadar güzeldi ki. Hatta düzgünce kestiği ağaç dalına takmıştı. Tam çocukluğumuzdaki gibi.
