görsen bile beni sakın tanıma
çevir yüzünü git kendi yoluna
arkamdan ağlarsan acımam sana...
bir heves uğruna kendini yaktın
dönüşü olmayan bir yola saptın
sen beni allahsız bir kula sattın...
şarkının devamı hepinizin malumudur.
niye yazmadın derseniz? şuan bu satırları yazarken, aklıma o geldi. sakın ha içimin acıdığı, gözlerimin dolduğu sanılmasın. ben onu içimde öyle bir yok ettim ki, artık mümkünü yok varolamaz.
defalarca demiştim ona, bak ben çok seviyorum ---ömrü hayatı boyuncada o şekilde sevilmeyecek. kendisi de çok iyi biliyor. ama önemli değil tip, boy pos herşey demek nede olsa. ben böyle anlatıyorum ya çok çirkin sanmayın beni. sadece o takıntılı derecede kördü. kafasında bir kıstas vardı, kıstasının kuyusunda kaybolup gitti--- ama benim gibi adamların nefretide büyük olur diye. dinletemedim.
anlamadı. olmaz sandı. yapamam sandı. niye? sevgimin yüceliğine öyle bir emindi ki, kopamam sanıyordu.
yanıldığını anladı. belki hala tam anlayamadı. ama anlar.
ilerde karşıma çıksa yüzüne bakarsam namerdim. saçını teline rüzgar değse bütün kainata düşman olan ben, gözünden bir damla yaş aksa buna sebeb olanın hayatına kabus olup çökecek olan ben artık zerre kadar umursamam.
yol ortasında ismimi bağırsa kurtar beni diye ardıma bile bakmam. bakarsam şerefsizim. zira defalarca uyarmıştım sevgim yüce bunu tersine çevirme diye. başardı bunu.
işte bu yüzden şarkının son iki mısrasını yazmak dahi istemedim. yukarda da belirttiğim gibi kafamın içinde o vardı, onun olduğu herhangi bir yerde sevmek gibi kutsal bir kelimeyi yazmak istemedim.
bitti gözümde. hiç olmamış gibi bitti. kapadım ona çıkan bütün yolları.
daha asla açılmaz.
ne diyordun parçada;
bir heves uğruna kendini yaktın
dönüşü olmayan bir yola saptın
sen beni allahsız bir kula sattın...
mahsun kırmızıgül'ün pek bilinmeyen, bilinmemesi de pek iyi olan, aşk acısı çeken çağdaş hukukçulara tavsiye edilebilecek kadar kaliteli ve namesi hoş, içmelik, hafiften fantazik, dertli, vazgeçmeli, işte güzel bi arabesk parça lan...
sözleri yıldırım caner ile mahsun kırmızıgül'e ait olan, mahsun kırmızıgül'ün bu zamana kadar ki albümlerinde seslendirdiği en sağlam şarkı. mahsun'da bunun farkında olacak ki, 2006 yılında dinle albümünde bu şarkının müziğini yenileyerek tekrardan albümüne koydu.
tavernacılar kralı yıldırım caner abimizin söylediğinin müziği tamamen değişik. sözlerinin de bazı yerleri farklı, onu da yazayım tam olsun.
kapattım bu aşkın sayfalarını
düşürdüm dilimden senin adını
kitledim kalbime hatıraları
ellerin kadınısın seni sevemem
ellerin kadınısın sana dönemem
bir utanç duvarıdır hayatta yerin
çekmekle ödenmez günahın senin
bir utanç duvarıdır hayatta yerin
çekmekle ödenmez günahın senin
gönlün bendeyse de bedenin elin
ellerin kadınısın seni sevemem
ellerin kadınısın sana dönemem
bir heves uğruna kendini yaktın
dönüşü olmayan yollara saptın
tertemiz aşkıma haramı kattın
ellerin kadınısın sana dönemem
ellerin kadınısın seni sevemem
bir utanç duvarıdır hayatta yerin
çekmekle ödenmez günahın senin
bir utanç duvarıdır hayatta yerin
çekmekle ödenmez günahın senin
gönlün bendeyse de bedenin elin
ellerin kadınısın seni sevemem
ellerin kadınısın sana dönemem
ellerin kadınısın seni sevemem
ellerin kadınısın sana dönemem
ellerin kadınısın seni sevemem
ellerin kadınısın sana dönemem
mahsun kırmızıgül'ün 1995 yılında insan hakları albümünde okuduğu şarkıdır. 2006 yılında çıkardığı dinle albümüne sadece müziğini modernleştirerek tekrar koymuştur ama bir türlü klip çekmemesinden dolayı yine güme gitmiş şarkıdır.
şarkı resmen sen bir orospu oldun iktir git çekmektedir. oysaki arabesk bünyeler çekip çıkarmaya meraklıdır bu hayattan kötü yola düşmüş kadınları. enteresan tabi. saçmasapan bir şarkıdır, şarkı da olsa kadına hakaret olmaz.
sabah sabah intihar eylemi sayılacak şarkıdır . ibrahim tatlıses sonrasında bir de mahsun kırmızıgül yorumlamıştır ki farkı yoktur ama helal olsundur cuk diyerek içine oturmuş şarkıdır .