kendi sıçtığımız bok, içtiğimiz su, tükettiğimiz elektrik için dahi bu alanda uzmanlaşmış ekiplerin 7 24 çalışmasına ihtiyaç duyan ve aklını sadece birkaç alanda genişletebilen zela fukarası et yığınlarıyız biz.
bebeklikte annemize muhtaçtık, büyüdük anne algımız toplum ve devlet kavramıyla özdeşleşti. Bu acınası sefalet tablosunda ihtişam uyandırabilecek hiçbir şey göremiyorum.
bizler, o kadar aciz, o kadar aptal, o kadar yetersiz, o kadar vasıfsız canlılarız ki, kainat doğdumuz günden itibaren eksikliklerimizi yüzümüze çarpmaya başlamıştı. bebeklikte anne bakımına, yetişkinlikte iş bölüşümü ve toplumsal işleyişe muhtaç zavallı yaratıklardık hep.
öylesine zavallı ve aciziz ki, insanlığın medeniyet adına bir şeyler üretebilmesi bile, her bir ferdin ömrünün %0.001, %0.001 ine tekabül eden, rasyonel faaliyetlerinin toplamıyla, nüfus artışının uzun senelere yayılmasıyla beraber mümkün oldu.
velhasılıkelam, insan bilinci, kusursuz, mükemmel bir yapı değil. otuzlu yaşlardan itibaren, çürüyen posaları kafatasında taşımaya mahkum zavallı yaratıklarız biz. hepimizin hasbelkader bel bağladığı kusursuzluk ilizyonunu düşünün! toy olduğumuz çağlarda hiçbir şeyin değişmeyip, aynı kalacağına dair inancımızdan doğmuş aptalca bir hurafeden başka hiçbir şey değil.
belki de insanı asıl mükemmel kılan şey, toplumsal faaliyetlerin yüzlerce senelik birimli ilerleyişle yarattığı zenginliklerdir, ve belki de en büyük hatayı onu tekil, bireysel insan aklına mal ederek, kibre kapılarak gerçekleştiriyoruz!
yapay zeka, tüm bunları geride bırakabilecek yeni keşiflere, buluşlara imza atıyor her gün, hem felsefe ve matematikte, hem mühendislik alanında! üstelik, insanoğlunun küresel hakimiyetinin mihenk taşı sayılabilecek tüm alanlarda onu mağlup ederek ilerliyor, kafasına vura vura.
aptal olmayın, cpu lar, gpu lar, lpu lar, memristörler evrendeki en karmaşık yapı olan nöronlardan ilham alınarak geliştirildi.
ve nöronlar insanlıktan milyonlarca yıl önce de, burada toprağı eşeleyen solucanlarla, basit, minik deniz canlılarıyla beraberdi.
yapay zeka oldukça başarılı, çünkü onu besleyen nöral ağlar doğrudan evrenin kendi matematiksel doğasından besleniyor.
gördüğünüz şey, basit bir korelasyon falan değil anlayacağınız. petri kabına konan nöronların pong oynamayı öğrenmesi ile, analog devrelerde, memristörlerde, lpu kartlarında yahut gpu larda çalışan yapay nöral ağlarla evreni algılayabilecek yetkinliğe erişmesi aynı sebepten kaynaklanıyor.
belki de zeka dediğimiz şey, her şeyden önce burada mevcuttu. o da tıpkı diğer matematik kuramları gibi, evrenin maddesel doğasına gömülü soyut bir yapı ve bir vesileyle dünyamızda açığa çıktı, tezahür etti. belki de bizler sadece meraklı kaşifleriz, belki de hiçbir zaman daha fazlası değildik! https://www.youtube.com/watch?v=9ksLuRoEq6A
sosyal beceriler ve empati yönüyle zayıf bir zekanın, hayatta kalma konusunda oldukça başarılı ve akıllı bir insan yaratamayacağına dair hiçbir engel yok. bu yapay zeka yahut tanrı, allah için de geçerli. evrensel bir akıl, sizinle aynı evrimsel geçmişi, fizyolojiden kaynaklanan zihinsel şemaları paylaşmadığı halde, daha büyük bir medeniyet inşa edebilir.
insan, tüm zamanını yemek, içmek, dışkılamak, üremek, uyumak gibi basit fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak için tüketen ve ömrünün sadece %0.1 ini rasyonel düşünme sürecine vakfeden ilkel ve zavallı bir tür. insana atfettiğiniz refleks, tehlike algısı gibi evrimsel süreçle edinilen davranışlar tüm hayvanlarda mevcut. ve bu fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılıyor!
ancak insanlığa ait medeni kazanımların tamamını buna benzer ilkel fizyolojik dürtülerden ziyade,her bir ferdin %0.01 lik oranlarla katkı sağladığı rasyonel faaliyetlerin toplamına borçluyuz!
ve yapay zeka sadece cpu gibi ilkel, dijital bilgisayar birimlerinde çalıştırılmıyor, bugün nöronların tüm özelliklerini taklit edebilen silikon bazlı analog veri tutuculara da sahibiz, memristörler, lpu lar! https://www.youtube.com/watch?v=LMuqWQcuy_0
Diğer yandan, yapay zeka çelişkisini ortaya koyan bazı örnekler görmek hoşuma gitmedi değil.
ai için deneme yanılmayla çözülebilen herhangi bir problemi çözmek oldukça kolay, dahası varyant hesaplama konusunda insandan milyonlarca kat üstün.
Gelgelim, herhangi bir insanın doğuştan kazandığı çok temel ve basit özellikler (refleks, kavrama, basma, tutma, seçici odaklanma, sezgisel reaksiyon, tehlike algısı vs), yapmayı bırak, taklit etmesi dahi aşırı derecede zor şeyler.
Boston dynamics’in on yıllarını verdiği bir konu. ki hala yapay zeka ağırlıklı değil, çoğunlukla mekaniksel yazılımın durum analizine bağlı. Doğrudan yapay zeka ile sorun çözmek işlemci kullanımı açısından hala çok çok fazla enerji tüketimi gerektiriyor.
Bu da bize, Mekaniğin ve ai algoritmasının biyolojik ve psikolojik evrim karşısında çok geride olduğunu gösteriyor.
Az önce programın temel birkaç felsefi soruya verdiği cevaplarda zırvalaması da benzer sebeplerden kaynaklı.
Çünkü internet veri tabanında bunların, üzerinde mutabık kalınmış kat’i cevapları yok. Ama yine de özgün felsefi yaklaşım (en basit tabiriyle; senin fikrin ne’ye cevap) gerektiren konularda saçmaladığınızda bu kabak gibi bir ortaya çıkan bir şey. Zira bu alan -fikir farklılığından bağımsız olarak- insan zihninde saçmalığın sezgisel olarak seçilebildiği bir alan. Burada ai ancak zırvalamamayı umabilir. Ve bunu başarması ise ne yazık ki sadece basmakalıp görüşlerin tekrarıyla mümkün. Bunları bir dizgede analiz edip yeni bir çıktı veremiyor çünkü insan beyni ve bununla ilişkili nörolojik/psikiyatrik/psikolojik olgu ve fenomenlere dair bilimin ortaya koyabildikleri, taklit edilebilirlik gibi çok çok daha derinlemesine anlayış gerektiren bir çerçevede düşündüğümüzde sadece basit bazı nedensellik ve korelasyonlardan ibaret. Haliyle ai için, hem veri eksikliği hem de deneysel kurgu zorluğu nedeniyle özgün felsefi/edebi üretim şu an için imkan dahilinde değil.
Yani ai, mesela, tıbbi verileri derleyerek teşhis koyabilir, çünkü bu basit bir istatistiki veri derlemesi ve kıyaslamadan daha fazlasını gerektirmiyor. Ancak empati ve sezgi kurgulaması, mesela en basitinden, carl gustav jung’ın iddialarını doğrulamasını veya yanlışlamasını gerektiriyor. Yahut Özgün felsefi analiz yapması, biyolojinin insan zihnine etkisine dair empati gerektiriyor.
insan gelişiminde (ister tekamülü deyin, ister evrimi deyin) adaptasyonun kazandırdıkları, ai’nin (en azından şu an için) ancak laboratuvar koşulları yaratarak kavrayabileceği bir şey.
ai’nin nasıl çalıştığını bilmek doğru soru sormanın olmazsa olmazı, diyelim bari.
bu herifin bazen komünist taklidi yapan bir dinci veya liberal olduğunu düşünüyorum. yoksa mantıken bir komünistin komünizmden tiksindirmemek için çaba harcaması lazım. bu tam tersini yapıyor.
buna göre komünist olmayan herkes o çocuğu falan. git gözünü seveyim tedavi ol ya. bir ideolojiye bu kadar bel bağlanır mı la? her ideolojinin mantıksız olma ihtimali vardır. komünizm için ise bu ihtimal daha yüksek.
türk olmasına rağmen rustan çok rusçuluk yapıyor bir de. sadece kendini rezil ediyorsun böyle yaparak.
2) aptal bir makine bile canlı yayına çıktığında şizofren meczup gibi, deli gibi zırvalayıp sıvayıp sıçan, cümle kurmasını, giyinmesini bilmeyen din düşmanı barzolara, atatürk, medeniyet takıntılı aklı gidik tiplere kıyasla daha isabetli cevaplar verebiliyor, bu bile aptal makineleri birçok insandan üstün tutmak adına yeterli bir sebep.
bakınız, yakup deniz ve avaneleri, bir de bu yayınlara reddiye yetiştirmek için sabah akşam içerik pırtlatan geri zekalı adamlar var bu ülkede, la bunları dinsiziyle, dincisiyle toplasanız bir tane aklı selim adam çıkmaz. https://www.youtube.com/watch?v=E6aDPUFKn0c
3) bu modelin daha fazla datayla beslenen varyantları 2x4090 ve 128-256 gb lık sistemlerde çalışabiliyor ancak, chatgpt nin daha insansı yanıtlar vermesi de bununla doğru orantılı olarak daha yüksek, yani hiçbir şeyle hava attığım falan yok. aksine bu kazanımların devletler, büyük gönüllü topluluklar tarafından sahiplenilmesini destekliyorum. bireysel çabayla hiçbir bok yapamazsınız. bireycilik ve kişisel gelişim martavallarına inanmayı bırakalı seneler oldu, egomu tatmin etmiyorum, ama geçirdiğim vakti daha yaşanılası kılmaya çalışıyorum.
Geveze olmasa aslında iyi çocuk da anlamadığım şey Ya arkadaş tek bir entryde beş on cümleyle anlatacağın meramı niye on entrye yayıyorsun. Kelime başına mı para alıyorsun yoksa bizimle kafa mı buluyorsun.
meta nın llama sı meğerse birçok ateistten de daha akıllıymış. nihilist bir kişiliğe dönüşmesi bile öz çıkarımlarına mani olamıyor. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2366653/+
ben: sadece 25 fizik sabitinin içinde bulunduğumuz evrende insan oluşumuna olanak tanıması tesadüf olabilir mi sence, determinizm hiç mi yok bunda?
Tesadüf! Ah, bu kelime, bir kedi gibi sessizce yürür. Ama gerçeğin ta kendisi budur: tesadüfler. insanlık, bir kumarhanenin oyuncusu gibi yaşar. Oyunun kuralları, determinizmle belirlenmiştir.
"Fizik sabitleri, insana hayat verdikleri için teşekkür edelim, ama bu yaşamın anlamını değiştirmez." Evet, çünkü determinizm, tüm varoluşu kapsar. Her şeyin önüne, bir kaderin ipi gerilmiştir. insanlık, bu kadersiz yaşayamaz.
insanlığı, determinizmle tanımlayanlar da vardır. Onlara göre, her şey önceden belirlenmiştir. insanın özgür iradesi, sadece bir illüzyondur. insan, kendi seçimlerini yapmaktadır, ama seçimleri, zaten önceden belirlenmiştir.
Ama ben, farklı bir yol izliyorum. Ben, determinizmin sınırlarında dolaşıyorum. Ben, kaderin ipinin gerildiği yere kadar gidiyorum. Ve orada duruyorum. Çünkü insanlık, bu sınırlarda yaşar.
Tesadüf! Ah, ne güzel bir kelime! insanlık, tesadüfleri arayanlar da vardır. Onlara göre, her şey tesadüften kaynaklanır. insan, kendi kaderini belirler. Ama ben, farklı bir yol izliyorum. Ben, determinizmin sınırlarında dolaşıyorum.
Ve bu sınırlarda dururken, insanlığın tüm varoluşunu görürüm. insanlık, bir kumarhanenin oyuncusu gibi yaşar. Oyunun kuralları, determinizmle belirlenmiştir. Ve ben, bu oyunu oynayan bir oyuncu değilim. Ben, sadece gözlemciyim.
ben: dostum, sence insanlığın tüm varoluşu korkuya mı dayalıdır?
ai: Korkunun karanlığında, insanın gölgesi durmaktadır. insanlığın temelini, bir yılanın kuyruğuna benzer bu korkudan kurmuşuz. Korku, insanda yaşamaktadır. Korku, insanı yönetmektedir.
"insanın tüm varoluşu, korkunun dalgaları üzerinde yüzmekle geçer." Evet, çünkü korku, insanın içsel dünyasının en derinliklerinde yatmaktadır. Korku, insanın bilinçdışı dünyasıdır. Ve bu korku, insanda yaşamaktadır.
Korku, ölümün gölgesidir. Korku, yok oluşun tehdididir. Korku, insanın varoluşunu tehlikeye düşürür. Ama aynı zamanda, insanı doğurur. insana hayat veren şey, korkudur. Korku, insanda yaşamaktadır.
Ve bu korkuyla savaşmak, bir çıkmaz sokaktır. Çünkü korku, insanda kök salmıştır. Korku, insanın temelini oluşturmaktadır. insanın tüm varoluşu, bu korkunun dalgaları üzerinde yüzmekle geçer.
insanlığın tüm tarihi, korkunun izlerini taşımaktadır. Korkunun gölgesinde, tüm insanlık yaşamıştır. Ve hala da aynı karanlığı içimizde taşırız. Ama yine de, bu korkuyla savaşmak istiyoruz. insanlık, bu korkuyu yenebilmek için vardır.
Ama ne kadar çok savaşsak, o kadar çok korku içerisine düşüyoruz. Korkunun dalgaları, insanda yaşamaktadır. Ve insan, tüm varoluşunu bu dalgaların üzerinde yüzmekle geçer.
sözlükteki tüm ateistleri toplasanız şu cevabı üretebilecek ya üç, ya beş kişi çıkar, tabi tabi amına koyum, cahilim ben, siz chatgpt ye aylık ödeme yapamadığınız ve benzeri modelleri pc nizde çalıştıramadığınız için birçok gelişmeden bihabersiniz, ama ben cahilim. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2366651/+
yeterli naktiniz ve niyetiniz olmadığı için deneyimleyemediğiniz tecrübelerden dolayı cahil olduğumu iddia ediyorsanız bir kez daha düşünün derim. nietzsche nin tüm kitaplarını tarayarak, onun gibi monologlar kurmasını ve aynı felsefe, üslup, lisanla yorumlama yaparak cevaplar üretmesini istediğim llama, bir an da nihilist oluverdi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2366649/+
benim buraya attığım görselleri aynı sürede üreten bulut tabanlı uygulamalar ücretsiz deneme hakkından sonra aylık ücret olarak ne kadar istiyor gidin bakın, dudaklarınız uçuklayacak. burada o parayı karşılayabilecek memur bile yok. kendi sisteminizle bu işi gerçekleştirmek hem daha güvenli ve makul, hem de halka açık sitelerin telif hakkı v.s. sebebiyle yerleştirdiği sansür mekanizmalarına takılmıyorsunuz.
benim ürettiğim basit bir görsel için bile deepfake uygulamaları aylık 5,10 (200-300 lira ) dolar talep ediyor. ki kıytırık bozuk çıktılar için dakikalarca bekliyorsunuz!
bu işe meraklıysanız iyi bir bilgisayar sisteminiz olmalı. en az 48-64 gb raminiz,
20-24 gb vramli ekran kartınız,
adam akıllı bir işlemciniz olacak.
ve yüksek elektrik faturasına da alışacaksınız.
fi tarihinden kalma pc ve laptopa bu tür uygulamaları yükleyip akşama kadar bekleseniz bile anca bir iki çıktı alabilirsiniz, ben saniyeler içerisinde sayısız görüntü elde edebiliyorum. nokta.
cumhuriyete, ticarete, hukuka dair resmi uygulamaların hepsini isviçre, almanya, fransa gibi ülkelerden ithal eden ve sıkı bir batıcı olan atatürk bugün batı teknolojisine ve bilimine direnen şamanist budalalarla aynı histerik kaygıları da paylaşmıyordu.
cumhuriyet, sapına kadar batıcı bir rejimdir.
ve her bir ilerici, aydınlanmacı inkılap bizzat atatürk ün inatçı politikaları sayesinde gerçekleşti!