kızıl bir devrimin umuduyla otobüs deviren devrimci solcuların, mustafa kemal'in askerlerinin, kafatasçıların, halkı aşağılayıp koyun diyen ama çareyi ko.ç.'Un taşaklarını sıvazlamakta bulan danaların, istanbul'u ibne rengine boyayan orospu çocuklarının devrim aşkıyla yanıp otobüsleri tutuşturması olayıdır.
(bkz: gezi yıkımı)
sonra da kütüphaneye çevirdiler o otobüsleri. kütüphaneye çevirmek için otobüs yakanı ilk defa görüyorum. eh aydınlanmışlık bir başka oluyor işte.
ölmesine sebep oldukları 7 kişinin üstüne bugün 8. olarak 15 yaşında bir çocuğu ekleyen katiller teröristler sürüsüdür. hepsi birbirinden aşağılık köpeklerdir. katillerdir. vatan hainleridir. ülke din ve millet düşmanı maşalardır.
gezinin nasıl başladığını bilmiyorsun, farkındayım. çünkü ilk günler biz gaz yerken sen penguen seyrettin. benim gözlerimin yandığı akşam, annem babam bile böyle bir olay olduğunu bilmiyordu. sosyal medyada ortalık kaynayınca gösterdiler, ama sadece polise molotof atan bdpliyi gösterdiler. sana göstermedikleri dönemde bdplilerin apo posterlerini türkçüler indirdi. ülkücülerin açtığı türk bayrağına toma su sıktı. elinde türk bayrağı gördüğü herkese tekme tokat daldı. bunları 10 ay boyunca hiç duymamış olman imkansız.
şimdi çıkmış berkin'i geziciler öldürdü diyorsun ya. o gün "türbanlıyı yerde sürükleyen asker" mi suçlu, yoksa orada türbanını savunan kadın mı? adamın biri göz göre göre seni öldürse sen mi suçlu olursun, yoksa o adam mı?
ama çıkıp dese ki, "ben tetiğe bastım ama o da kafasını namluya dayamasaydı." haklı mı olur? hiç akıl mantık kabul ediyor mu?
düşün, adamın biri maçtan çıkmış elinde 14lüyle binaların içine, nişan alarak çocuğun birinin kafasına, yoldan geçen kadınlara, kızlara, hatta senin annene ve kardeşine, babana, askere gidecek olan kankana, sıkıyor adam. vuruyor, yaralıyor, öldürüyor. hesap da soramıyorsun, çünkü adamın elinde kapı gibi raporu var. devlet "yapabilirsin" de demiyor, "aslanım benim ne güzel de vurdun uludağ sözlük'te yazan akp'linin kardeşini, eline sağlık, sen artık bir kahramansın" diyor.
ne hissedersin?
berkin'i kim öldürdü biliyor musunuz? işte bunun gibi bir polis.
hey sen, polisi savunan, şerefli türk polisi diyen, türklüğe kin kusan hükümeti savunan. hey sana diyorum, aloo!
bak şimdi : ilk saniyede eldeki kırmızı şeye iyi bak. çocuğun elinde türk bayrağı var. kırmızı zemin üzerine beyaz hilal ve yıldız olan bayrak. ne kırmızı-sarı-yeşil güneşli bayrak. ne de kırmızı-beyaz şeritli, köşesinde mavi zeminli bayrak.
Türk bayrağı.
Türk bayrağı.
Türk bayrağı.
anlamayanlar olabilir diye üç kere yazdım.
18. saniyeye bak.
türk bayraklı çocuk o cia emrindeki polis ordusunun karşısında sadece göğsünü siper etti, gel vur dedi. o da bana hareket mi çekiyorsun dedi. nişan alarak vurdu. ve yumruk attı havaya seyircileri coşturur gibi. sevindi, sevindirdi.
bunu izleyince sen de sevineceksin polis türk bayraklı çocuğu vurduğu için.
al bir tane daha. sokakta yürüyenlere gözünün üstünde kaşın var diyerek dalan şerefli türk polisi.
- ne yapıyorsun?
+ yürüyorum
- ne demek yürüyorum? *tekmeler tokatlar*
hangi birini göndereyim yüzlerce binlerce video var. ama sen onlara bakmayacaksın.
bunlara da bakmayacaksın biliyorum. çünkü işine gelmiyor gerçeklerle yüzleşmek.
kafandaki formülde "solcu dinsiz ayyaş gençler canları sıkıldı diye molotof attılar, polis de vatanı savundu."
peki bu ne? şerefli tayyip koruması mı? kendisini eleştiren, tepki gösteren herkese böyle davrananlara ne derler biliyor musun?
hadi de ki, "tamam polis taşkınlık yapmış olabilir yer yer, sehven yapmıştır, pardon. hem orada teröristler de vardı. o da emireri sonuçta, yap diyince yapıyor."
peki...
bunların emrini bizzat veren, kasımpaşa'nın sokaklarında top oynayan o belediye işçisinin o koltukta oturmasını sağlayan kim?