mossad ajanı. her mossad ajanı gibi profosyonel suikastçi. bu seferki hedefi bendenizim. gülmekten altıma sıçırdı beni kendi bokumda çürümek üzereyim çok acımasız, affı yok.
selamsizin tekidir. Ama sohbeti ho$tur. Bir konu konusursun 5 dakika snra oyle bir konuya gelirsin ki 'ne diyorduk lan biz ' dersin.
Iyi de yazan beytul$ebab'li bir agbimiz.
kuyruk acisi ceken bazi ebleh'lerin saldirisina maruz kalmis über insan .
üstü kapali konusmak gerekirse üzerine fazife olmayan kiskanclik triplerine girmis bünyelerin ağzindan salyalar akitarak, monitöre kafa atip klavyenin tuslarina o narin ve özene bezene yaratilmis parmaklarini nasirlastirarak nasil saldirganlastiğini görmemize sebebiyet vermis yazardir. tabiki eklemek gerekir bu saldirgan bünye i$bu yazar degil, söz konusu yazara saldiran bünyedir.
hayat güzeldir, herkesin bir ya$am bicimi arti özel hayati vardir. biri gelir biri gider ama huzur islamda . kasmamak lazim bazen. bunu okuyorsan tosu...öhöm neyse vodefone ani ya$A.
kulüpte toplantı saatini sormamla başladı manyakçıl bir süreç. ışık dağı tırmanışı. karşılıklı çadırlarda komşuculuk oynamak. malzeme alış verişi. gözüme çadır demiri girmesine ramak kala farketmen. aladağlar, niğde. gecenin köründe horultulardan kaçıp yıldızları izlemek, kayaların üstüne yatıp; katur kutur kar sesi efektiyle. igloda g.t donması. dikimevi. buz gibi bir evde karşılıklı bakışmak, "ne yapsak lan?" mealli. aşağı ayrancı. terastan kafalara tükürmek. durmadan yürümek. ileri sar. koskoca 2 yıl, denk getirilemeyen. farklı yerlerde, farklı sebeplerle gömülmek. bitmeyen, dinmeyen inadın ve inancın. nihayetinde, karşılıklı mezardan çıkış; ölü toprağından silkinmek. "hafız olacak galiba"lar, "yanlış ağaca tırmanıyosun güzelim"ler, "10 kere "ben dönyanın en gozel garısıyam" de geçiyo"lar... "hafız mezun oldun bee!". ülke seçimi (anladın sen onu), şehir seçimi, hayat seçimi. "don't turn off the lights".
ufukta beliren sarı kafalı bi kadın. aynı kaba sıçmak. gidilen her yerde, bi parçayı karşındakinin yanıbaşında bırakmak.
paranoyanın sonlanması. herşeye karşılıklı şahit olmanın verdiği huzur; sarhoş oluşuna, aşık oluşuna, kavga edişine, isyan edişine...
araya girenler, kalıcı olamayanlar. ve hep baki kalanlar.
yaralarımı emanet ettiğim insan, bir ben bilirim bir de o bilir "çocukluğum" olduğunu.
o'na kaç yılı, neleri gömdüğümü.
işbu entari çıkılacak uzuuuun bir yolculuk öncesi yazılmış olup, yazarın duygusal bir anına denk gelmiş; haliyle istemeden de olsa (!) subjektif tanımlar içermiştir. nedir ne değildir deyü merak edenler için sağlıklı bir tanım aşağıda yapılmıştır. yazarın tokatlanarak kendine getirilmesi sorumluluğu, yazı muhattabına aittir.
tampere üniversitesine arastirma görevlisi olarak kabul edilen yazar. yakindir finlandiya yolcusu, bu sebebten sevincten havalara ucup $ener $en gibi ko$uyor. bak o kadar ugrastin kovaladin sonunda oldu. haydi hayirlisi bakalim.