elit ortama girince insana gelen kasıntı hali

entry1 galeri0
    ?.
  1. ortamları böyle elit olan - olmayan diye ayırmak iğrenç bir şey ama hakikat. neyse derdimiz o değil.

    eskiden bende de olur idi. mesela böyle üst düzey asker ya da bürokratların olduğu bir kokteyle girersiniz. en cikis elbiseniz kuru temizlemeden yeni alınıp giyilmiştir. ayakkabılar mümkünse sıfır veya dolapta o muhteşem günü bekleyen canti ayakkablarınızdır. kapıdan bir dalarsınız içeride buram buram am... pardon buram buram kasıntılık kokmaktadır.

    zaten daha yola çıkılır iken kasıntılık başlar. elbiseyi giydikten sonra aman kırıştırmayayım diye nasıl kıvırtacağını şaşırırsın. ayakkablar kıvrılmasın diye boka basarmış gibi yürürsün falan.

    esasında üslup valeyi gördüğün an değişir. kapıdaki görevliyi çok nazik ama kendini beğenmiş bir eda ile selamlarsın. o buram buram kasıntılık kokan ortama dalarsın.

    ortamda ise konuşmalar, hitaplar hatta şakalar bile vıcık vıcık samimiyetsizliktir. bazen "ahaha bizim sümüklü osman'a bak lan ne hale gelmiş" diye geçirirsin aklından ama "ooooosman beyler nasılsınız efendim, eşiniz, çoluğunuz çocuğunuz afiyettedir inşallah" dersiniz.

    normal zamanda sokakta yürürken karşılaşsan omuz atacağın garsonlara bir araba kibarlık yaparsın. vs.vs.

    örnekler çoğaltılabilir.

    ilk başlarda yalnızca bende oluyor sanıp kendimden utanıyordum. sonraları baktım ki konsolosun köpek kulübesinde doğmayan herkeste bu hal mevcut. sonraları üzerine elbise gibi oturuyor zaten. bol veya dar gelen yerlerine terziye düzelttiriyorsun. oh. mis.

    ama bir gün gazetede, falanca resepsiyonda konuşmacının ensesine tokat atıp kıçını parmaklayan sapık gözaltına alındı diye bir haber okursanız bilin ki o benim. hepinizi öpüyorum gözlerinizden.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük