bunlar hali hazırda yoktur efendim. bunlar ki sadece annelerimizin bizleri kıskandırma çabası içinde oldukları, yahut sülalecek yarışmak zorunda oldugumuz, ya da öyle hissedirilmesi gerekenler gibi gösterilen halüsinasyonlardan öte bir şey degildirler. ha varlarsa da canı çıkası el kızlarıdır. ıslak meşe odunuyla beline beline vurulasıcadır.
bütün yemekleri yapmasını bilsem adam gibi bi masa hazırlayıp insanlara buyrun demeyi yapamam. hadi yaptım diyelim kesin bi yerde bi bokluk yapıp rezil olurum.
marifet abidesi bu hanım kızımız gibi hanım hanımcık giyinemem ki her şeyden önce. ben çay ikram etmeye kokona teyzeciklerimin yanına gitsem en bilmişi atılır hemen:
-senin kız sanatist olmuş diye anneme.
çok becerikli olsam bile kibar olamam zaten.
teyzeciğim ne lan. teyze de bari. pis sahtekar.
-ayşe teyzeciğim başka bi arzunuz var mı?
hayatta kuracağım en son cümle. annem der anca
-ayşe hanım başka bi isteğiniz var mı diye.
aldığı cevaba göre bana kaş gözle anlatır. ben de öffleyerek kalkarım yerimden. bizde işler böyle.
o lanet olası hamarat insan gelince evimizin huzuru kaçar, annem bir hafta paso o kızı anlatır, ahh vah yapıp ne kızlar var diye üzülür.
tez zamanda el kızları statüsünden çıkartılıp ev hanımına terfi ettirilmeleri gereken kızlardır.
alacaksın bunlardan iki tane. gelsin börekler gitsin hoşaflar. oooh mis.
bu zaman da kıymeti bilinmeyen kızlardır. erkeklerin gözü, süslü püslü, evin yolunu unutmuş, gezmekten başka bişey bilmeyen kızlarda olduğu için bu kızlar baba evlerinde soluuuuppp gider.