eski türk filmlerinin sabah işe gitmeli sahnelerinde ya da otobüs/minibüs içi sahnelerinde görünen adam. eğer film, "kabadayı ama çok iyi insan" temalı ise başroldeki kabadayının özenip, gıptayla baktığı, içinden ne güzel sessiz sakin hayat diye geçirdiği biri olurdu bu. komedi filmi ise otobüs içinde bir kargaşa olur ortaya saçılırdı sefer tasının içindeki yiyecek. böyle kalmış aklımda. gerçeğini görmeye tevellüt müsade etmedi, yetişemedik. o zamanlarda memurlara öğle yemeği verilmiyor muydu neydi bilemiyorum ama şimdilerde de sabah saatlerinde sokaklarda görmek istediğimdir.
Avukat olunca kendi büromu açmam gerekirse bu adam ben olacağım. ilk 2 yıl pek bir şey kazanamazsın diyor herkes. Öyleyse masrafları neresinden kıssak kardır.
çok mantıklı bir iş yapan adamdır, yemek parası cebinde kalır. her gün yemeğe 15-20 lira gittiği oluyor, tüketim ürünlerine her gün gelen zamlar da cabası.
aldığı maaş ile dışarıda yemek yiyecek parası olmayan, verilen yemek parası ile faturaları yatırırım diye düşünen emekçi insandır. zordur, ince hesap yapmak zorundadır. ay başını fes değiştirerek zorla getirir. ondan al ona ver, borç hiç bitmez ötelenir, yenilenir.