eğer bayansa bunu yapan şahıs, iki eliyle sarıp sarmaladığı koca bir kahve fincanı, kazağının kolları parmaklarına kadar sündürülmüş ve elinin yarısı kazağın kolunun içinde, pencere kenarında yağan yağmur veya kar'ı izliyorsa,
(bkz: klişeleşmiş film sahneleri)
insanı mutlu eden bazı olaylar vardır ya hani. mesela yolda yürürken aklına sevdiğin kızın gülüşü gelir ve sende saçma bi şekilde yolun ortasında gülümsemeye başlarsın çünkü mutlu olmuşsundur. elinde kahve ile karın yağışını izlemekte insanı böyle yapar bi çocukluk katar insana o an sadece tek bir kar tanesini gözünle takip etmeye çalışırken aynı zamanda ne kadar güzel olduğunu düşünürsün. hatta dışarısı o kadar soğuktur ama sen bi kahve ile içini sımsıcak yaparsın. bu bile insanı mutlu edebilecek çok küçük bişeydir. insanlar küçük şeylerden de mutlu olabilir.
bu manzarayı kışın izlerken soğuktan bi tarafı donan kişi tarafından sıcak,kum ve güneş hayal edilir sonra yazın sıcaktan bunalıncada kışın soğuğunda evinde elinde bir bardak kahveyle yağan kar hayal edilir arzulanır...
hayallerimdeki evde hayalimdeki karımın yanından kalkıp kahvemi hazırlayıp camdan dışarı bakıp kahvaltı öncesi işle ilgili belgelerimi kolaçan etmeden önce kahvemi yudumlarken yapmayı düşündüğüm bir pazar sabahı eylemi. camdan dışarı bakıldığında kardan daha çok ne kadar güzel bir hayatının, sıcak bir yuvasının olduğunu düşünüp bunla mutlu olması da büyük haz verir insana. şeker katar yudumlara.*
sonra "hey noel baba ne zaman gelicek daddy" diyip ozenle suslenmis cam agacin altina bakti ve noel babanin gelmesi icin once yatmasi gerektigini hatirladi...
gibi sekillerle devam eder ki bu sahnenin hollywood'un unlu sahnelerinden biri oldugu anlasilir...
süzülen kar tanelerini izleyerek hayallere dalmak gibisi yoktur.
kahvenin buharını yüzünüzde hissedince içiniz ısınır uzaklara dalar gidersiniz.
tabii tercihim suyla yapılan türk kahvesi.nescafe ya da sütlü kahve ile yağan kar izlenirmiymiş hiç.piiiii