Allah kimsenin başına vermesin diye dua etmekten başka bir şey gelmiyor. Allah'ın cezaları çoğaldılar. Samuray kılıçlısı ayrı bıçaklısı ayrı satır baltalısı ayrı...
bizim ülkede yaşanmış ise yüzde 98.9 "yabancı uyruklu" birisinin icraatidir. yabancı uyruklu kısmı çokomelli ama. norveçli veya portekizli yani...
dün yemekten sonra dedim az televizyon izleyeyim. atv den geçerken gözüme çarptı. bu bolu belediye başkanı suriyelilere afganlara suyu 10 katına verecek diye kaba yerlerini yırtıyorlardı "ırkçılık yapıyor" "gene cehape gene skandal" falan diye. yaklaşık 10-12 dakika aynı haberi değiştirip değiştirip verdiler. aradan 5-6 dakika geçti bir baktım "yabancı uyruklu" birisi dehşet saçmış. 5-10 saniye de onu verip geçtiler.
yani demem o ki bazı insanların canı cehenneme arkadaş. bu ülkede evvelden de suç işlenmiyor muydu ? işleniyordu elbette. evvelden de böyle elinde bıçakla satırlar gezen ruh hastaları yok muydu ? vardı elbette. önceden de taciz tecavüz olayları yok muydu ? vardı elbette. ama bir "evvele" yani 10 sene öncesine bakın bir de bugüne bakın. tüm bunlar tesadüf olabilir mi ? ve bu canı cehennemlik olan ırgatlar hala biz bunları istemiyoruz ülkelerine gönderin diyoruz diye bize ırkçı diyorlar..
adam kelimesinin yanından dahi geçemeyecek bir varlık. o kızın hayatının ne kadar tehlikede olduğunun herkes farkında ama kimse bir şey yapamıyor ya ben buna çok üzülüyorum.
umarım kızın canına kastedilmez de bir vasıfsız tarafından bir kadınımızın kanı dökülmez.
Ya arkadaşlar hep Afganların , Suriyelilerin üstüne atıyor diye düşünebilirsiniz ama ben Türklerin böyle bir şey yapacağını sanmıyorum . Kesin mültecidir .
Bu olay Türkiye'de mi yaşanmış bilmiyorum ama korkunç bir durum. En son sokak ortasında yaşanan vahşetten sonra hep diken üstündeyim. Sabahları sadece yolun karşısına geçip servise biniyorum. Eşim her zaman servise binene kadar balkondan gözler. Ama artık ben her sabah özellikle hatırlatıyorum, servise binene kadar balkondan ayrılma diye. Okul çocuğu gibiyim. Sokakta birini gördüğümde yanımdan geçip gidene kadar avuçlarımı sıkıyorum. Kendimce bundan güç alıyorum. Ciddi söylüyorum, ilgi alaka kasmaya çalışmıyorum. Dümdüz korkuyorum. Pazar akşamı evimizin önünde taciz olayı oldu. Birileri yetiştiği için Güzel Bir dayak yedi öyle teslim edildi. ama ya o birileri o anda orada olmasaydı. ara sokak veya sapa bir yer de değil. Dümdüz cadde. Araçlar vızır vızır. Ama insanlar yine de birine bunu yapabilecek cesareti bulabiliyor. Ne bileyim ya, korkunç bir ülke oldu artık burası.
Şu taciz, saldırı olayları politik deyince biz kezban ve feminist oluyoruz.
Görüntülerdeki adam için köpek gezdiriyor, elindeki tasma vs deniyor. Kızın paniğinden bana öyle gelmedi, umarım bu olayda öyledir.
Başka bir başlıkta şunu yazmıştım: bu ülkede yaşayıp tacize maruz kalmamış bir kadın dahi yoktur. Maalesef.
Apartmana girerken yavaş kapanan kapıyı arkamdan çekiyorum, çantamda ayrı, arabamda ayrı biber gazı taşıyorum, kızımın bahçede tek başına oynamasına izin vermiyorum... Ülkenin geldiği son durumla ilgili güncellemelerim bunlar.
Eskiden 1 korkuyorsak, şimdi 10 korkuyoruz.
kamera kayıt cihazlarının daha çok yaygınlaşması gerekiyor. bununla ilgili çeşitli düzenlemeler de yapılabilir.
kamera görüntülerinin ne kadar önemli olduğunu metro saldırganında da gördük.