diyarbakır'ı, 4 ocak'ı, iki tane şekeri hatırlatır. elini tutamadım sevgilim. oysa ne de çok sevmiştim seni. ilk aşkımdım ve ilk aşkım olarak devam edeceksin. bana verdiğin o iki şekeri öldüğümde kabrime koyduracağım. sen beni reddettin ama kimseler seni reddetmesin. o acıyı çekmene kalbim dayanamaz. arkanda gözü yaşlı bir enkaz bıraktın ve o yaş ebeden kurumayacak.
arapça bir harf. aslında o da değildir de.
anlamadığım konu ne var lan bu isimde, alayınız aforizma düzüyorsunuz. boktan bir isim lan. ayrıca birkaç tane elif tanıdım. harbi kezban oluyor bunlar. lümpen tipler.
gözünüzde büyütmeyin bu kadar. ha veriyorlarsa o ayrı.
belirli bir kalıpta insanların sahip olmadığı bir isim, yani elif ismini taşıyan yüz farklı tip ve karakter var. böyle akla belirli bir tip ve karakteri getirmeyen isimlerden.
dershanemde tanıdığım ve çok sevdiğim bir arkadaşımın ismidir. bir de dil ve anlatım dersimize giren celil hocamızın 9. sınıfta adımı ne sebeptendir her seferinde elif sanıp elif demeside ayrı bir ironidir. ayrıca arap alfabesinde vardır.
dimdik duruşuyla, derin anlamlarıyla sevilen, kız çocuklarına verilen isimdir. Elif olmak kolay değildir. Onca vav insan karşısında bir elif olabilmek, dünyaları fethetmeye bedeldir. Bir gün elif eğrilirse, bu onun isteği değil; bilesiniz ki kaderdir.