bu ismin yeri ve bendeki anlamı öyle güzel ve acı ki!nasıl anlatsam,nereden başlasam bilmem ki..elif..o'na onbeşiydi vurulduğum.sekizbuçuk yıl geçti aradan,son bir buçuk yılı sözlüm olarak ve ayırdı bizi yaradan.(aslında yaradanın pek müdahalesi olamadı.o'nu pek suçlayamam.suç bizdeydi)o evli simdi,uzaklarda,bense kaderde tuzaklarda.söz verdim ömrümce kimse olmayacak senden başka,kadehim hep özleminle dolsada,aşkından yüreğim alev alsada,sen başka kollarda,bense hayalinle sarılıp maziye dalsamda,tutmadığın sözü tutarak,seveceğim seni daima..canım elifim,ilk göz ağrım,bir ömür geçsede hep seveceğim,bekleyeceğim;unutmayacağım seni asla!-son tel.konuşmamızda,sen terkedildin dedi üztüne basa basa.bende seni kaybettim dedim aynı şekilde.o'nu kaybettim ben.suçun çoğu bende olsada.suç aranmaz böylesine gönül verilmiş,yanılmış bir ilişkide,sevda da.ki,sonraları hatamı kabul edip bundan dolayı af dilemişken.bile çünkü Allah değilsin,o'nun emanet ruhundan bi parça taşıyan bi et ve kemik yığınısın sadece..!hemencecik buldu birini ve evlendi.nsl içine sindi ki.nasıl bir yürek bilemiyorum!!Bilen var mı ey dostlar..ey dost''calderon de la barca''?sana çok teşekkür ederim.bana hitaben o güzel sözün,yorumun için.dostum,çok sağol,varol..
genede o'nu hala seviyor ve aklımda hergün taşıyorum,bi umut bekliyorum.işte ben öylesine ben Allah için seviyorum!
tanrıdır bazen; sevilmek ile korkulmak arasındaki sıratta kaldığınızda tutunacağınız daldır. doğu ile batıdır bazen, doğmak ile batmak aranızda kaldığınızda uzanan kızılcıklı zeytin dalıdır tadını hiç bilmediğiniz. "yalan kadın"dır bazen, doğrularınızla beslediğiniz.
en güzel bayan isimlerinden biridir. şahsımın karşılaştığı kadarıyla kendileri de isimleri kadar güzel olurlar;
"Gökteki meleklerin aşkıdır aslında kar, ve ben, sokak çocuklarını uyutabilmek için yeryüzüne inen meleklere fısıldayınca SENiN GÜZELLiĞiNi, kıskanır, avuçlarımıza yağar."
ELiF Türkiye'de en çok kullanılan 20. isim (... 18. levent, 19. zeynep, 20. elif, 21. dilek, 22. fatma, ...). Ülkemizde yaklaşık her 206 kişiden birinin adı ELiF ve ismin yaygınlık oranı binde 4.86.
ELiF adının yaygınlık oranının Türkiye'nin resmi nüfus sayımı sonuçları ve günlük ortalama nüfus artış hızına orantılarsak ülkemizde 13-02-2009 19:36 itibariyle yaklaşık 349,550 kişinin isminin ELiF olduğu ve ELiF isimli kişi sayısının her yıl ortalama 5776 kişi arttığı tahmini yapılabilir.
ELiF adının Amerika Birleşik Devletindeki yaygınlık oranı ise bir milyonda 7.12 civarında ve bu hesaba göre ABD'de yaklaşık 2,179 ELiF yaşadığı tahmin edilebilir. ABD'nin nüfus istatistikleri dikkate alındığında Amerikada ELiF sayısı her yıl 19 kişi artıyor.
ELiF Türkiye'nin en yaygın 20. ismiyken, Amerika Birleşik Devletinde en yaygın 20. ad ise Scott ismi. ELiF adının yakın kullanım oranına sahip diğer Amerikalı isim kardeşleri arasında 18. Stephen 19. George 20. Scott 21. Anthony 22. Jeffrey isimleri de sayılabilir.
incecikten bir kar yağar tozar elif elif diye
deli gönül abdal olmuş gezer elif elif diye
elifin uğuru nakışlı yavru balaban bakışlı
yavru çiçeği kokuşlu kokar elif elif diye
elif kaşlarını çatar
gamzesi siğneme batar
ak elleri kalem tutar
yazar elif elif diye
evlerinin önün çardak çardak
elifin elinde bardak
sanki yeşil başlı ördek
yüzer elif elif diye
karacaoğlan eğmediğin
gönül vermez değmediğin
iliklenmiş düğmelerin
çözer elif elif diye
--
elif parçasının dinlenilmesi ise şiddetle tavsiye olunur.
her şeyin başlangıcı ve bitişidir anlamı. güzel kızları içinde barındıran, elf ırkından gelen bir isimdir. allahın en sevdiği harftir de aynı zamanda.*
valla harbi anlamına bakmak için şey ettim ama yazmadan edemeyeceğim elif eşittir zeki, harbi, espritüel kısaca; en büyük özelliğiyle beraber mutavazı bendenizdir.Fazla söze ne hacet..
sessiz kelimelerin sesi, çoğu şey onla başlar. en güzel isimlerden biridir kanaatimce. verildiği şahsa güzellik, duruluk ,sevecenlik verir. belki isimden kaynaklanır bu. yine de gördüğüm bütün elifler sevecendi. bu sebeple elif, dinsel anlamı bir tarafa, duyunca içimde nehirler çoşturan, bahar meltemleri estiren bir isim.
beşiktaş iskelesinde birbirimizi tanımaya çalışıyor bir taraftan etrafa bakınıyor bir yandan kendimizi tarif ediyorduk.. yıl bilmem kaç. birbirimizi bulduğumuzda benim yüzümde ablak bir ifade vardı, bir konsere gidecektik ve konser için biraz yaşlı gibiydi, yaşlı değildi tabi ama ankara'dan istanbul'a sırf konser için gelmesi garipti, rumeli hisarına doğru yola çıktığımızda kalabalık bir grup oluşturmuştuk...
konser bittiğinde tekrar görüşmek üzere ayrıldığımızda onunla bir daha karşılacağımdan pek emin değildim. aradan aylar geçmişti ve bir konser öncesi * istanbul'da olduğunu öğrendiğimde yeniden karşılaşmıştık. sonra yine yine karşılaşmıştık...
artık birbirimizi arayıp sormaya, hal hatır sormaya başlamıştık, dost oluyorduk.
yavaş yavaş iyice alışmıştık birbirimize sevmeye engel olmuyordu mesafeler ve biz ankara istanbul arası hergünümüzü paylaşıyor, dedikodular yapıyor, tanıdığımız ortak arkadaşlarımızı eleştiriyor, gülüyor en çokta kendimizle alay ediyorduk.
artık telefonlarda kesmez olmuştu, ayda bir görüşmeye başlamıştık, bir ay o istanbula bir ay ben ankaraya gidiyordum.
bir gün lanet telefonum çaldı. açtıgımda arayanın ortak bir arkadaşımız olduğunu fark edince şaşırmıştım. pek aramazdı ya da arardı bilmiyorum ama konuşmanın gidişatı pek hayra alamet gibi değildi...
-rhein bişey söylemem lazım
-efendim abla ne oldu
-üzülme lütfen olur mu?
- olur da ne oldu bilmiyorum söyleyecek misin?
-kansermiş...
nasıl yani? nasıl olur ya?
ee ben annemi kalpten kaybetmiştim, şimdi canım en sevdiğim, belki de yerinekoyduğum kanser miydi?
niye ben ya? neden biz?
sonra bir süreç başladı, hastalıkla savaşacaktık, ikimizde inanıyorduk ablam yenecekti...
18.07.2008
dünya yalnız kalmıştı...
ve ben bunu sadece şu cümle ile açıklayabiliyordum
Sakin' in Elif' ini dinlerken Elif ile ayni hikayeye sahip oldugunu dusunen varsa once elifin adinin gectigi yeri kendi adiyla duymaya baslar.Hep kaybeden oldugu naif bir sesle anlatilir ona.Otobuste dinledigi muziklerle hayatini film tadinda gozden gecirir,camdan bakar yine film tadinda.hicbir filmin icinde hayatinin olmayacagini sarkilardan ogrenir.Yalniz oldugunu dusunur evet evet ama bu yalnizligini kucuk emrah modunda boynu katli kalmis bir bicimde gostermez kimseye.Kendini yer bitirir.Sonra busbuyuk dunyada kendisi gibi birinin daha olabilecegi hayalini kurmak gibi bir hataya duser.Arar da arar,bu o busbuyuk dunyanin icindeki ici henuz gecmemis ice ulasma cabasi kadar anlamsizdir. Zaten o naif ses bunu ona soyler "aradigin ikiz cikmaz bos karsina. " diye. simdi daha da uzulur.hemen ardindan naif sesimiz bu sefer acitir canini. Onun kurdugu o kurmaca gerceklikte nefes almayacaklarini soyler.beynindeki o busbuyuk dunya yogun kar nedeniyle tatil olur,buzlanmis yolda konvers giyen gencler gibi kayar ve o elbette ki kacar;kacmasi gereken insanlardan kacar ve her zaman kendine yakalanir.yaratmak icin onceden yaratilmis sehirinden yardim alir.O yenisini kurana kadar yalnizlar sehri onundur.Butun gercek zamanlara yaklasmak icin uzaklastigi sahtelik onu bu paragrafta yaptigi anlam bokluklarina ragmen yazmaya iter.Olsun olsun evet zaten hayat garip.
osmanlıca'da âh kelimesi elif ve he harfleriyle yazılıyor
elif' türküsünde şöyle bir ifade vardır, elifim noktalandı, az derdim çokçalandı...diye devam eder türkü. şair "ah" çekiyorum dememiş de elifim noktalandı demiş bu ne güzel bir anlam inceliği...elifin noktalanması osmanlıca'da bu şekilde yazıır : "lo"
ufak tefek ve uzun saçlı kızlara inanılmaz yakışan bir isimdir. uğruna türkü dahi yakılabilir bu kızların; ki yakılmıştır da zamanında.. (bkz: elif dedim be dedim)