kitaplarını ingilizce yazmakta. yani kitapçıdan alıp okuduğunuz elif şafak kitapları aslında çeviri. Avrupa ülkelerinde de epey ünlü bir yazar bu arada.
orta okuldaki kuzenimin favori yazarı. kimdir, nedir ne yazar ne eder, amacı sanat mıdır para mıdır bilmem. ama gezi açıklamasında da referandum açıklamasında da takdir ettim kadını. güzel konuştu.
Mevlanaya biber yedirmiş. Mevlana 12- 13. Yüzyılda yaşamış Amerika 15. yüzyılda keşif ediliyor. Biber keşiften sonra bulunuyorsa elif Şafak tam bir troldür ya da alternatif olarak cahildir.
Türk yazarı olarak kabul edemediğimdir.
Romanlarından bi bok anlamayıp, "bi bok anlamadıysam, farklı ve kaliteli yazıyordur." diye düşünen kesim oldukça kalabalık.
Fakat bu bi bok anlamama olayı, kaliteden değil de romanlarının çeviri olmasından kaynaklanıyor. Romanlarının birçoğunu hatta hepsini ingilizce yazmıştır. Bi bok anlamayanlara duyrulur.
Neyse.
Ok.
Kib.
Bye.(tamam. kendine iyi bak. Güle güle)
son kitabı (bkz: Havva'nın üç kızı)nı okudum. ne kurgu anlamında ne de karakterler anlamında pek bir şey anladığımı söyleyemem. kitabın adı üç kızı şeklinde ve doğal olarak üç tane karakter üzerinden bir hikaye bekliyorsunuz ancak kitap sadece tek kızın üzerinden, peri, size olayları sunuyor. o da aman aman bir hikayeye sahip değil zaten. kitabın sonunda verilen ve kitap boyunca sürekli merakları diri tutmak için bahsedilen rezaletten ise hiç bahsetmiyorum. elif şafak düşünmüş ve nasıl bayağı bir kitap yazarım diye yola çıkmış olmalı diye düşünüyorum.
Dünya edebiyatının ve türk klasiklerinin hemen hemen hepsini okudum. Bu kadının kitaplarını da okudum. Okuduğuma göre birkaç cümle söyleyebilirim sanırım. Elif şafak'ın romanlarının dili çok ağdalı ve ağır. Romanlarında bütünlük söz konusu bile değil. Kitaplarını ingilizce yazıyor da ondan öyle demeyin, kimse inanmaz. Anton Çehov'un kitaplarının orijinal dili de rusça ama çeviriden bile büyük keyif alırsınız. Elif şafak ve orhan pamuk'un ünlü birer yazar olmaları tamamen politik söylemleri ve ermeni soykırımın olduğuna dair kitaplar yazmalarından dolayı.
Hatırlamıyorum ne zaman okuduğumu ama "baba ve piç" adlı kitabını okumuştum bir ara. Abi kız kardeşe halleniyordu. Bunun çocuğu oluyordu ve biz sayın okurlar bu tür kitapları okuyarak yaşadığımız yere lanet ediyorduk. Tabii yıllar önceydi şimdi aklımız başımızda de mi?
Bir de çöplü evlerle evlerimize çöp atmaya çalışan "bit palas" vardı. Neyse ona hiç girmeyeceğim bile.
bu kadın bana ilk çıktığı andan itibaren "kirli, hiç yıkanmamış" izlenimi verdiği için kitaplarının yanından bile geçmemişimdir. demek ki görüntüsünden ne olduğu belliymiş.
Fethullah Gülen'in manevi oğlunun evlendiği kadın olması sebebi ile bir dönem Türkiye'de parlatılan, yazdığı kitaplarca ermeni seviciliği yaparak insanların bilinç altına soykırım(?) yapıldığını yerleştirmeye çalışan yazarımsıdır. TaystsızKral hatta oytunkaran bile ondan daha iyi yazarlardır.
Aşk adlı kitabı ülkemizde yok satmış ancak iskender'i pek beğenilmemişti. Orhan Pamuk gibi bu kadın da haindir. Kimse sanattan anlamadığımızı ileri süremez. Atatürk düşmanlığı yapan Sabahattin Ali'nin uslübuna hayran olduğumu söyleyebilirim mesela ancak bu ikisinde üslup müslup yok... Orhan Pamuk Türkçe bilmiyor zaten Elif Şafak'ın kitaplarında da gram zenginlik ve derinlik yok...
Velhasılıkelam, güzel ülkemin saf insanları ne zaman kendilerine uygun kitaplar okuyacak acaba...
Çok merak ediyorum, bizim insanımız kendisine hakaret eden yazarları neden bu kadar çok seviyor. Zülfü Livaneli'nin Konstaniye Oteli adlı kitabında Kürtçülük yapmaya çalışırken orta anadolu insanını yerin dibine sokmasına nasıl kimse ses çıkarmıyor...