çok fazla kişi tarafından beğenilen elif şafak'ın edebiyatına saygı duymakla beraber okuduğum "Baba ve Piç" kitabından sonra edindiğim izlenimlere dayanarak çok basit dille ele aldığı kitaplarını beğenmediğim bi yazarımızdır.
şemspare kitabında korsan kitaplarla ilgili bir bölümü dikkatimi çekmiştir. yazar bu bölümde türkiyede ki neslin, korsan kitaplara yöneldiği için yayınevlerinin kitap fiyatlarını yüksek tuttuğundan bahsetmektedir. Ben bu fikre katılmıyorum, iyi o zaman öğrenciler paraları yok diye korsan alacaklar ve yayınevleri de fiyatları her zaman yüksek tutacak. Ne zaman bu korsan kitap çılgınığı duracak o zaman. Bence ilk büyük adımı yayınevlerinin atması gerekmektedir.
fazlasıyla takıntılı, edebi yönü kuvvetli yazar. şu erkekleri hakir ve pislik gösterir tavrını bir kenara bırakmayacak gibi duruyor. kocası hiç mi tenkit etmiyor; bilemiyorum. kendisini okurken açıkbeaçık rahatsız oluyorum açıkçası. kadına insan gözüyle bakan hiç bir erkek yok mu kendisinin dünyasında? öyleyse üzülürüm kendisi adına.
edebi yönüne, yazı kalitesine, kelime oyunlarına diyecek bir şey yok. haddime de değildir.
baba ve piç kitabını genede beğeniyle okudum. güzel bir kurgusu vardı. yaşanmış bir olay gibi, bağlantılar akılcı ve yerindeydi. ermeni soykırımının varlığındaki fazladan nitelemeleri de roman karakterlerine yordum; onların düşüncesi ve iddiasıydı diye.
kendisinin en çok yalnız ve depresif tarafını sevdim; gariptir. empati diyebiliriz buna.
edebi yönü vasat olmamakla birlikte, tarih hakkında yazarken tarih bilgisine dikkat etmesi gereken yazardır. "tarihi hayal gücüme dayanarak yazıyorum" diyorsa, onu bilemem tabi.
ingilizceye çok iyi hakim olan ve çoğu romanını önce ingilizce yazıp sonra türkçe ye çeviren ve çevirirken romanı tekrar yaşadığını düşündüğüm, edebi yönü harika olan yazarımızdır. aşk kitabıyla çok satanlar listesinden bir türlü inmemiştir. en sevdiğim kitabı mahremdir. ayrıca yazarın kitaplarında yaptığı bazı tasvirler hala aklımdan çıkmamaktadır. kendisi köşe yazarlığı da yapmaktadır habertürk gazetesinde.
" elmas bir gözdür yürek ve çizilmeye görsün bir kere, artık hep sedefsi bir yırtıkla bakacaktır cümle aleme. "
strazburg doğumlu türk romancıdır. soyadı olarak annesinin adını kullanmaktadır ( şafak atayman ). odtü uluslararası ilişkiler mezunudur. ilk romanı pinhan ile mevlana büyük ödülünü 1998 yılında almıştır. 2009 yılında yayımlanan aşk adlı romanı, en kısa sürede en çok satan roman ünvanına da sahiptir.
Aşk' ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır Aşk!
Ya tam ortasındasındır, merkezinde;
Ya da dışındasındır, hasretinde!
iskender'den sonra sevemediğim yazardır. Yani okuyabilirdim ama iskenderden sonra yapamam. Bildiğimiz kalitesiz, bol entrikalı, bol acılı, türk dizisinin kitaplaştırılmış hali. Bana öyle geldi.
aşk kitabında şemsi çok fena zamanlarda yakalamış gibi görünen ama daha çok para için yazan yazarlarımızdandır. akıcı uslübunun güzelliği çok kişiyi kitaplarının kölesi yapan yazar.
Okuduğum her sayfasında başka bir yazar olmayı başaran liste sıralamalarının daimi birincisi. Mesnevinin günümüzde elinden tutan hayran olunası kişiliktir.
toplumumuz tarafından fazla büyütülen bir yazar. tamam kitapları iyidir hoştur birçoğunu da okudum yalnız köşe yazılarını kitap yapması bana pek samimi gelmiyor. (bkz: şemspare) Yine kağıt helva'da kitaplarındaki en güzel bölümlerin karmasını yapmış ve bence yine mükemmel bir satış stratejisi ama hiç samimi değil. Okuyucu tüm kitapları okuyacağına gidip bir kağıt helva okuyor oluyor bitiyor. Okuyucuyu okumaya değil tembelliğe teşvik ediyor. Bu yönden pek haz etmem kendilerinden fakat konuşması, duruşu, londra hayranlığı, aidiyet duygusundan çok yolları sevmesi hep ilgimi çekmiştir.
kitap yazdığı gibi, ayrıca habertürk gazetesinde birşeyler karalayan bir ablamızdır.. köşe yazılarının konusu genellikle güzellik yarışmasına katılmış olan kızların '' artık savaş olmasın yuppii'' gibi barış içerikli mesajlarına benzer..
yazılarının arasına hiç kimseden birdaha duyamayacağımız, birkaç osmanlıca kelime sokuşturma özelliğide vardır.. ayrıyeten askerde iken okumuş olduğum iskender kitabında, iskenderin doğmuş olduğu fırat nehrine çok yakın olan köyüde merak etmiştim.. o köy acaba neresi hâlâ öğrenmiş değilim.