tek edebi eseri körleşme ile kendisiyle çeyrek asır önce tanıştığım yazar. aradaki yıllarda kitle ve iktidar, insanın taşrası, sözcüklerin bilinci, marakeş'te sesler, kulaktaki meşale'yi de okudum.
yakında zamanda, hayvanlar üzerine ve saatin gizli yüreği'ni okudum ama beklentimi karşılamadı.
şimdi edebiyatçılar üzerine ile soylu sınıfın sonbaharı'nı okuyorum. bir önceki okuduklarımdan daha fazla ilgimi çekecek gibiler.
şu anda okuduklarım hariç, favorilerim körleşme ile kitle ve iktidar.
edit: virgüllerden birinden önce hatayla oluşan boşluk giderildi.
'insanın taşrası' adlı kitabı Türkçeye ahmet Cemal tarafından kazandırılan yazar. 'kitle ve iktidar' adlı kitabını yazarken kendine başka bir edebi metin üzerinde çalışmayı yasaklamıştır, 'insanın taşrası' ise 'kitle ve iktidar' kitabını yazdığı yıllarda, oluşabilecek bunalımdan bir çıkış yolu görerek yazdığı notlardan oluşmaktadır.
soy ismini ispanya'daki bir kasabadan alan bulgaristan rusçuk doğumlu annesinden almanca öğrenmiş kitaplara en az borges ve cemil meriç kadar düşkün, ikinci dünya savaşı öncesi genel ahvali körleşme adlı yapıtında çaktırmadan okuduğu için edebiyat dünyasında haklı bir üne sahip 1981'de nobel ödülü almış yahudi asıllı edebiyatçı.
Avusturyalı yazar Elias Canetti tarafından yazılan Kendini Beğenmişliğin Komedisi, 1950 li yıllarda basılmıştır. Bir ülkede devlet aynaları yasaklar. Bunun üzerine tüm aynaların kırılması emredilir. Amaçlanan insanlığın kendini beğenmişliğine son vermektir. Başlangıçta herkes bunu onaylar. Aynalar kırılır sahiden. Bir süre sonra insanlar yüzlerine bakmak istemeye başlarlar. Ayna parçaları karaborsada satılır. insanların aynalarda kendilerini seyredeceği randevuevleri kurulur. Sonunda bir halk ayaklanması olur. Aynalara konan yasak kalkar. Her şey eski haline döner.
1905 -1994 arasında yaşayan canetti, kimya eğitimi aldığı viyana'da edebiyata merak sarmıştır.sadece edebi alanda değil,felsefe,tiyatro alanlarında da eserler vermiştir.nobel edebiyat ödülüne de layık görülen canetti,vasiyeti üzerine yazar james joyce yanına gömülmüştür.
canetti,tam bir dil ustasıydı.bir çok dili bilmesinin etkisiyle yazılarında akıcı,her şeyi betimleye bilen,zengin anaforlara sahip bir uslubu olmuştur.12 yaşında marekeşten sesler eserini okuyarak tanışmıştım.o yaşımda,böyle bir eser beni sıkmadan aksine heyecan duyumsatarak çemberine alabilmişitir.cannetti,eserleri, ilk girişinden itibaren okuyucuyu kendi labirentelerinin içerisine sokmayı başarabilmektedir.girdiğimiz labirentte,her dönemeçi döndüren bir dildir onun ki.okuyucuya sorular sormayan,ama alttan alta zihnin içerisine sorular yerleştiren eserleri okunup,bitirdikten sonra mutlaka hayatın içerisinde sorgulayacağımız özneler yaratır bize.
kendi adıma ''kitle ve ıktidar''eseri mutlaka okunması gereken,iktidar ve kitlelerin doğasını anlamamızı çok basit ve felsefi daralmalara girmeyerek sunan bu eserdir. bir paragraf verirsem, ne demek istediğimi daha rahat özetleyebilirim:
kedi, gücü, fareyi yakalamak, onu ele geçirmek, pençelerinin arasında tutmak ve nihai olarak da öldürmek için kullanır. ama fareyle 'oynarken' bir başka etken daha vardır. kedi farenin gitmesine izin verir, biraz kaçmasına, hatta arkasını dönmesine fırsat tanır; bu süre içinde fare artık güce maruz değildir. ancak hâlâ kedinin iktidar alanının içindedir ve her an tekrar yakalanabilir. derhal
uzaklaşırsa, kedinin iktidar alanından kaçar; ama, artık ulaşılamayacak
olduğu noktaya varana kadar hâlâ kedinin iktidar alanının içindedir. kedinin
egemen olduğu uzam, fareye yaşattığı umut anları, bir yandan da bütün bu
zaman zarfında onu yakından izlemeyi sürdürmesi ve onu yok etmeye gösterdiği
ilgiyi ve yok etme niyetini asla elden bırakmaması; bunların hepsine, yani
uzam, umut, dikkatle izleme ve yok etme niyetine gerçek iktidar gövdesi, ya
da daha basit bir biçimde, iktidarın ta kendisi denebilir."
dil deryası bir ustadır canetti.. ispanyola, almanca, ingilizce vs.. eserlerinde iki eşit problem göze çarpar bunlar: ''masse[kütle] ile dil problemidir. körleşme eserindeki ana konu kütle problemidir. bununla birlikte;dil ile gerçeklik arasında kurduğu ilişki onu sıradışı yapar..
dil genel anlamda gerçekliği ifade ederken, canetti'de bu olgu gerçeklikten soyutlanmış soyut bir hal almıştır.. bunu özellikle ana dilinin özel bir ispanyolca olmasına bağlanabilir. bu dil hem arkaik hem de suni yapıda bir dildir. ister istemez canetti'nin edebi yaşantısına etki edebilir.
''dil ifade imkanlarının aracıdır;gerçekliğin doğrudan ifadesi değil''
biraz da körleşmeden girmek gerekirse. körleşmede de aydın sorunsalı derinden derine işlenmiştir. ''kafasızdünya'' ve ''dünyasızkafa'' arasındaki karşıtlık..
25 Temmuz 1905 de, Rusçuk ta (Ruse, Bulgaristan) yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğan Elias Canetti, 1905 den 1911 e kadar ailesiyle Rusçuk ta yaşamıştır. Daha sonra aile ingiltere ye taşınmış, babanın 1912 yılında vefat etmesiyle ise Viyana ya gitmişlerdir. Viyana da aile yeni bir hayata adım atarken, Canetti Ladino, Bulgarca, ingilizce ve biraz da Fransızca konuşabiliyordu. Fakat, sadece 7 yaşındayken geldiği Viyana dan itibaren genellikle kullandığı dil Almancadır. Gelecekte kaleme alacağı önemli eserlerini de Almanca yazmıştır. Viyana dan da taşınarak aile sırasıyla Zürih ve Almanya yada yaşamıştır. 1924 yılında Canetti Almanya da liseden mezun olur ve kimya eğitimi görmek için aynı yıl Viyana ya gider. Viyana da geçirdiği yıllarda ise ömür boyu en büyük tutkusu olacak edebiyatla ilgilenmeye başlar. Viyana Üniversitesinden 1929 yılında kimya lisansını tamamlayarak mezun olur. Daha öğrenciyken yazmaya başlamış ve Viyana daki edebiyat çevrelerine girmiştir.
1930 ların başlarında ABD li yazar Upton Sinclair in yapıtlarını Almancaya çevirdi. 1934 te kendisi gibi yazar olan, 1963 te kaybedeceği Veza Taubner ile evlendi. Bu arada Hochzeit (Düğün) ve absürd tiyatronun ilk örneklerinden olan Die Komödie der Eitelkeit (Kibir Komedisi) adlı oyunları yazdı. 1967 de Viyana da sahneye koyulan Die Befriesteten (Sayılı Gün) insanın öleceği zamanı tam olarak bilmesi durumunda ne olacağını sorusunu soruyordu. Nazilerin Avusturya yı işgal etmesinden çok kısa bir süre önce Paris e, Paris ten de Londra ya geçti. Hayatının büyük bir bölümünü ingiltere de geçirdi. 1970 lere kadar yaşadığı ingiltere den 1952 yılında vatandaşlık kazanmıştır. 1971 de ikinci evliliğini yapacağı, restoratör Hera Buschor un işi gereği sık sık geldiği isviçre de de bir ev edindiyse de, bu döneme kadar ingiltere dışına hemen hiç çıkmadı. Yazarın Hera Buschor dan bir kızı olduğunda yaşı altmış sekizdi. Hayatının son 20 yılını Zürih de geçirdi ve 1994 yılında yine Zürih te vefat etti. Elias Canetti, vasiyeti üzerine ünlü yazar James Joyce un yanına gömülmüştür.