kısaca elhamdulillah müslümanım anlamına gelen bir söz.
laik olmak demek, allah'ın emir ve yasakları yerine, isviçrenin, almanyanın, italyanın kanunlarını tanımak, allah'ın kanunları ile yargılanmayı, gericilik olarak görmek demektir.
bu yüzden dünya üzerinde hiçbir müslüman laik değildir.
öncelikle laiklik devlete ait bir terimdir.insanlar laik olmazlar.insanlar müslüman olur hristiyan olur deist olur ateist olur.ama ne olursa olsunlar aklı başında her insan devletlerin laik olmasını isterler.devlet laik oldumu müslüman olmaz hristiyan olmaz ateist olmaz.yani devlet tüm dinler ve inançlar karşısında tarafsızdır.
tüm inançlar karşısında tarafsızdır diyorum zira sadece din odaklı düşünmekte yanlıştır.ayrı dine mensup insanlar olduğu gibi aynı dinden ama ayrı mezhepten insanlarda vardır.aynı mezhepte olupta farklı inanç ritüellerine sahip insanlarda vardır bir toplumda.
dolayısı ile devlet kurallarını koyarken hiçbir inancı referans alamaz.alırsa anayasasındaki eşitlik ilkesinin ırzına geçmiş olur.zira devlet hepimizindir.hanefi müslümanında şafi müslümanında alevi müslümanında caferi müslümanında deistinde ateistinde hristiyanında musevininde herkesin devletidir.
devlet soyut bir varlıktır devleti yönetenler insanlardır.demoratik ülkelerde o insanlar tüm toplum tarafından seçilir ve devleti yönetirken asla kendi inançlarını devlete bulaştırmamalıdırlar.aksi halde bunun adı hırsızlıktır çünkü senin inandığına inanmayan farklı inanca sahip insanların hakkını çalmaktır.belirttiğim üzere devlet herkesindir.
sonuç itibariyle laiklik sadece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değildir.aynı zamanda kurallar kanunlar oluştururken hiçbir inancı referans almamaktır.dünyeviliktir yani.kurallar kanunlar toplumsal şartlara,evrensel değerlere elbette gelenek ve göreneklere göre toplumsal mutabakatla oluşturulmalıdır.
ben laikliğe inanmıyorum demek aynen şudur, benim bir inancım var ve herkesin benim inacıma biat etmesini istiyorum demektir.sen bu kafada olursan senin karşında da bu kafada olanlar olabilir.o zaman kimin gücü kime yeterse.laiklik dediğin demokrasinin içindedir zaten.laikliğin olmadığı yerde demokraside yoktur.haliyle laikliğe inanmayan kişi demokrasiye de inanmıyor demektir.
basit bir örnek verelim. arnavutlukta enver hoca vardı arnavutluk cumhurbaşkanı.soğuk savaş döneminde.malum arnavutlukta komünist rejimle idare olunuyordu.önceleri sovyetlerle birlikte hareket ediyordu sonra ona da karşı durmaya başladı.yani hem batı blokun hemde komünist blokla tüm ilişkilerini kesti ve 1967'de resmi olarak arnavutluğu dünyadaki ilk ateist devlet haline getirdi.arnavutluk halkının %70'ini müslümanlar %30'unu hristiyanlar oluşturuyordu ve 1991'de rejim yıkılana kadar arnavutlukta tüm camiler ve kliseler kapalıydı.rejim sonrası herkes camilere ve kliselere koştu.
anlaşılacağı üzere enver hoca döneminde arnavutlukta laik değildi.sonuçları ortada.
laikliğe inanan insan kendine yapılmasını istemediği bişeyi başkasına yapmayan,başkasına yapılmasını istemeyen insandır.
başlığı açan şakirt kardeş, allahın kanunlarına tabi olmak istiyorum demiş.hani nerde allahın kanunu kim koymuş.kuran-ı kerimde adam öldürene şu kadar ceza verin, nefsi müdafa varsa şu cezayı verin gibi kanunlar yok. kuran allahın verdiği canı allahtan başkası alamaz diyor yani insan öldürmeyin diyor sadece.ona ne ceza verileceği insanoğluna kalmış.
şeriat denilen şey, devleti ele geçirmiş bir kısım insanın dini alet ederek sömürerek kendi kafalarına göre oluşturduğu kurallardır.
ayrıca diyelim ki sen 3 tane yobazın kendince uyduruğu bu kurallara tabi olmak istiyorsun.iyide istemeyenler var ne olacak peki. cevabı basit asgari müşterekte birleşilecek.inançlara göre değil insanların ortak kararına göre kurallar oluşturulacak.
demokrasi kültürünü içselleştirememiş iyide bir eğitim alamamış dinini de doğru öğrenememiş tamamen hurafelerin esiri olmuş bu şakirt arkadaşlara laiklikle ilgili söyleyeceğim son söz laiklik adam olmaktır. zira adam olan başkasının hakkını gaspetmez, başkasına kendi inancını dayatmaz.dayatılmasını da istemez.