belki de zaten başından beri, onda, kendinde sevmediğin özellikleri gördüğün için onu eleştirdiğini farketmekten çok bir farkı yoktur. ( bir daha oku cümleyi anlayacaksın, valla bak )
doğru tespit ; çok kıllı bir arkadaşım vardı ona hep " ayı bülent " diye hitap ederdim ve benin sırtımda falan kıllar çıkmaya başladı. hemen ifademi düzelttim, kıllanma da durdu.
Kimse kınadığını yaşamadan ölmez diye bir hadis vardı galiba. neye ‘’asla’’ dediysem bir şekilde içinde buluyorum kendimi. Ömür uzun bir yolculuk keskin sınırlar koymamak büyük laflar etmemek gerekir(miş).
rahmetli ecevit ile erdoğan' karşılaştırmak çok yersiz ve rahmetli ecevit için haksızlık olur. hele ki akp için chp benzetmesi (ya da milli selamet partisi, adalet partisi, demokrat parti vb benzetmesi) yapılması çok yanlış.
ecevit iktidarları (ya da 1980 öncesi diğer parti iktidarlarıyla) zamanıyla akp iktidarı zamanını karşılaştırmak cahillik ötesi bir durumdur.
hem cahil hem aptal olan 2 tanıdığım "ecevit döneminde kuyruklar vardı, yokluk vardı" demişti. üstelik bu cahil ve aptal olan tanıdıklarım ucuz ekmek kuyruğunda bekleyen tipler.
bunu diyen geri zekalı ve aptal tanıdıklarıma "bir malı hizmeti olmadığı için, bulamadığın için alamaman ile bir malı hizmeti bulup da yoksulluktan alamamayı karşılaştırma yapamayacak zekanla saçmalama" demiştim.
bu ülke tarihinde soğan patates için kuyruğa girip, domates biber alamama, zeytin peynir ekmeği fakir yemeği olmaktan çıkaran akp olduğunu unutma" demiştim.