bu sarı t-shirt lü zenci adamın (ismi nedir?) ölümü tuhaftı doğrusu. okulun içinde bağırıp kaçan insanlar, yerde yatan ölü ve yaralılar. bu arkadaşın hiç umrunda değil. yürüyor, sanki beyoğlunda yürür gibi. elinde silahlı çocuğa kadar yaklaşıyor. sonra durup öldürülmesini bekliyor. tuhaf geldi. ayrıca filmle birlikte abd de birysel silahlanmaya karşı büyük kampanyalar başlatılmış ve işe yaramamıştı.
film aslında küçük mesajlar dışında pek bir şey anlatma kaygısı gütmüyor gibi. en azından olayı dramatikleştirip insanları daha bir coşturalım kaygısı gütmemeiş. okulda katliam yapan iki gencin banyoda -daha önce kimseyi öpmedim hadi öpüşelim.. diyaloğundan başka. yönetmen sadece o gün neler olduysa göstermiş..
--spoiler--
film iyiydi, gus abimizin ellerine sağlık da... bir filmi o kadar yaydıktan sonra son dakikada iki cevval kahramanımızın beraber duş alan birer nazi hayranı olduklarını anlatması bana çok boktan bi propaganda gibi geldi, öh dedim.
--spoiler--
yönetmenliğini gus van sant'in yaptığı
2003 yılı 56. cannes film festivalinde altın palmiye ödülünü alan
amerika'da bireysel silahlanmanın
nerelere geldiğini gösteren
müthiş kurgusuyla şaşırtan film..