'gerginlik yaşayacak yer arıyorsun sen de birader' diye aşağılayabilirsiniz beni. ama bu gerginliği yaşamayan anlamaz beni hacı!
mevsim yaz. eve yeni taşınmışsınız ve öküz ölüsü kadar pis kokuyorsunuz. acilen banyo yapmak gerekiyor. ama evde ne kombi var ne de şofben. elin evine kombi taktıracak kadar zengin olmadığınıza göre ne yapacaksınız? şofben. hemen cevap verin: elektrikli mi tüplü mü? tabii ki elektrikli. çünkü ucuz, zahmetsiz... spotçulara gidersiniz. 200 liraya da şofben vardır, 50 liraya da. siz 50'lik olanını seçersiniz. neden? çünkü emlakçı-ev sahibi-nakliyeci üçlüsü cebinizde ne var ne yok almıştır.
50 liraya boktan bi marka şofben alırsınız ve adamların gelip bağlamasını beklemeye koyulursunuz. neden? çünkü elektrik bu, kendi kafana göre yapılmaz!
tamam buraları çok uzattım, esas mevzuya gireyim hemen: ben hayatta bi yılandan çok korkarım bir de elektrikli şofbenden! çünkü ikisi de sinsidir, ne zaman ne yapacağı belli olmaz.. benim bu korkumda belki de annemin 'yavrum elektrikle su aynı yerde olur mu, çarpılırsın' öğretisi de etkili galiba.
adam gibi iyisinden bi tane almış olsam bu kadar korkmazdım belki. ama marka bana zerre güven vermiyor! montajını yapan amca zaten bi garipti... her banyodan önce eşi dostu arayıp helallik alırım ben. tövbemi edip öbür tarafa hazırlanırım. abartıyor muyum? olabilir. ama ölüm bu, şakaya gelmez. en çok da üryan vaziyette ölü bulunma korkusu yakar içimi. yok, saklayacağımız bi durum yok çok şükür de, garip olur...
o değil de, sizin şofbeni açıp kaparken de bi kıvılcım çıkıyor mu?
duşa girmeden önce suya kontrol kalemi tutulması ya da ampermetre kurulması ile giderilecek endişe. Ancak bu duş anında elektriğin gelmemesine garanti değildir.