her şey o alışveriş merkezinde ilk bakışla başladı. beni ilk etkileyen ipeksi teniydi. daha yakından görmeliydim. tanışmak için sokuldum reyonuna ve "fiyatın nedir?" diye sordum kendi kendime. çünkü konuşamıyordu. üzerindeki baklava desenleriyle fiyatını gösterircesine bir işaret yaptı bana. oracıkta evlenme teklifi ettim. o da benden hoşlanmış olsa gerek ki hiç düşünmeden kollarıma attı kendini. kasiyere nikahımızı kıydırtıp evlilik cüzdanımızı aldıktan sonra taktım koluma ve eve doğru yola çıktık. o artık benimdi. kapının eşiğinden kucağıma alarak geçirdim ve yatağımın üzerine attım. başta biraz naz yaptı. 3 aydır üzerinde olan gelinliğini hemen açmak istemedi. ama beklenen sondan daha fazla kaçamadı. yatırdım yatağa ama tek gecelik bir ilişki olmasından korkuyordum. bunu denemeden anlayamazdım. 220 voltla beraber verdim coşkuyu. başta biraz gergindi galiba bunu teninin soğukluğundan anlamıştım. ama giderek daha ateşli olmaya başladı. bu çok hoşuma gitti. maksimum ateşliliğe ulaşınca ürperdim birden ve ateşini söndürdüm. ilk gecelik bu kadar fazlaydı bile. birbiri ardına devam eden gecelerde birlikteliğimiz gittikçe uzadı. birkaç gün sonra kendimi tamamen onun ipeksi tenine teslim ettim. artık sabahları uyandığımda onun sıcaklığı güne daha iyi başlamamı sağlıyordu.
teşekkürler biricik elektrikli battaniyem...
uyarı:herkes ilk seferde doğru kişiyle karşılaşamayabilir. bu yüzden tedbiri elden bırakmayınız.
aşk yaşayacak battaniyeden başka bir bulamamak, batataniyeyi sevgili yerine koymak,battaniyenin o insanın içini ısıtan elektriğine kapılmak bir nevi battaniyeli romantizm.