müthiş bir tespit. gerçekten de öyle oldu. televizyon, bilgisayar kapanınca önce yakınlaşmamak için biraz direndi herkes, sonra kıpırdanmalar başladı. can sıkıntısıyla sessizliği bozdu biri. sohbet de edemedik tam. kimse ne diyeceğini bilemedi. baktık, mum ışığı sayesinde duvara gölge düşüyor. karagöz oyunu oynadık. sonra ben elimle kuş filan yaptım; tabii adı hüsamettin.
aynen öyle olur. elektrik kesilince bütün fertler bir araya gelir misal o gün odandan çıkmıyacak olsan çok işin de olsa istemiyor olsanda çıkıp yanlarına gidilir. gerisi muhabbet. özellikle genç nesil bu durumdan sıkılırken, önceki jenerasyonun zevk aldığını fark ettim eskiyi hatırlıyorlar demek ki.
ne yazık ki bizim evde olmayan yakınlaşmadır. elektrikler kesildiğinde evin büyüğü tarafından verilen "vitrin üzerinde gaz lambasını alma" görevi yürekleri ağza getirirdi. vitrin salondaydı ve benim oraya tek başıma gitmem gerekmekte idi. bu yüzdendir ki elektrikler kesilince çoluğunuzu çocuğunuz karanlık odalara göndermeyin. ellerim havada kapıya dayana dayana ve abuk subuk sesler çıkara çıkara yürüdüğümü bilirim. hızlı adımlar da cabası. arkamdan cinler kovalardı adeta. mutfağın yanından ışık hızıyla geçerdim ferrari'nin fiiiuuvv edasıyla. yazıklar olsun tedaş!
elektrikler kesildimi bütün aile üyeleri birbirlerini bulmaya çalışırlar. özellikle arka odada bilgisayar başındaki çocuk büyük panik yaşar. herkes bir araya geldimi sessizlik ve ailenin sıcaklığı insana huzur verir, insan bi an düşünür ''keşke elektrik olmasaydı'' diye. bu olay elektrik kesilmelerinin ve belediyenin nadir iyiliklerindendir.
insana elektriğin olmadığı kandil ışığında gecenin geçirildiği zamanlarda ki insanları düşündürür. düz mantık olarak düşünürsek o zamanki ailelerin durumu hep öyledir. sürekli iletişim halinde olan bir aile. e bu da iyi birşeydir herhalde.
doğrudur sözlük. aile bireyleri bir yakınlaşır, bir sohbet açılır ki sorma. eski hikayeler, anılar, havalarda uçuşur. televizyon, bilgisayar gibi bilumum aletlerin aileyi ne kadar birbiriyle iletişimden uzaklaştırdığının göstergesidir.
acaba teknoloji harbiden de kötü birşey mi bizi uzaklaştırıyo mu ki birbirimizden diye düşünmeme neden olan şeydir. çünkü genelde elektrikler geldiğinde ben odama çekilirim bilgisayarın başına , abim keza öyle.. annemle babam da televizyonun kariısına geçerler her zamanki gibi. hiç gelmese daha mı iyi acaba elektrikler ?
Ergen bilgisayar başından kalkar, anne dizi başından , dede, babanne, yenge, amca kim varsa saçma sapan oyunlar oynanır evde. Hatırlarda uzun süre kalır yaşananlar.
Aile bireylerinin hayatlarının film şeridi gibi gözlerinden geçmesi durumudur.Bu duruma bağlı hemen evin en küğünün bebekliği anlatılmaya başlanır.
-sen doğduğunda gözlerin cam yeşiliydi.
-sonra ne oldu anne?
-ne bileyim döndü ela kaldı.
-ablan anaokulundayken merdivenden cıkarken üzerine çiş yapmış,onu gören diğer ablanda ksıkançlıktan çiş yapmış..
-hadi ya ikiz olunc böyle mi oluyo anne be vay sidikliler.
gibi eski sıkıcı gerekli gereksiz her hikayenin anlatıldığı durumdur.
elektrikler kesilince eğer mum ışığı aydınlatamazsa herkes susar. hayallere dalar. illa ki sohbet muhabbet olacak diye bir kural yoktur. ama eğer evde misafir varsa mevsim kışsa soba yanıyorsa muhabbeti koyulaştırıcı etkisi bilinmektedir kesintinin.
teknolojinin evden çekilmesiyle; babanın televizyondan, çocuğun pc başından kalkarak, biraz sohbet etmesi, eski günleri anımsaması, konuşmaları, vs gibi yakınlaşma durumuna girmesidir.
Elektrik heryerde kesilmişse aile bireylerinin içi rahatlar. Yalnız değildirler ya da sadece onlar da kesilmemiştir. Herkesin sesi, birbirine olan yaklaşımı değişir. Kimi biran önce gelsin diye serzenişte bulunur kimi o anın hiç bitmemesini ister. Sonra beynimiz elektrikle çalışan dünyamızı sorgular . Televizyonsuz, ampulsuz, bilgisayarsız bir dünya ne kadar da zor. Ne kadar da etkisi altına almış dünyamızı bu icatlar. Televizyon izlemekten, internette takılmaktan, ne kadar da aksatıyoruz yan odada yaşayan ama herşeyimizi paylaşamadığımız o insanları. işin özü burda galiba. Akşamları birer saat elektriğimiz kesilse ne güzel olurdu.
-bak bakalim, her yerin elektrigi gitmis mi?
-hic bir yerin isigi yanmiyor. vay be.
-iyi iyi, her tarafinki gittiyse birazdan gelir yavrum.
-yavrummu, yıllardır bana yavrum demiyordun necati.