milli kütüphane' de elektrik kesintisi olduğunda -->(evet bebe! ben ve milli kütüphane ankara' dayız.)
bebenin birinin "eğitim hakkımız engellenemez!"
diye bağırdığına şahidim.
hemen elektrik düğmelerine bakmak.çünkü refleks olarak yapılan eylemdir ve aynı zamanda elektrik düğmesinde elektrikler gittiği anda ama psikolojik ama teknik açıdan açıklanabilen bir yansıma hafif saydam ışık perdesi vardır ve ilk anda o yansımaya bakılır sonra göz ondaki saydamlığa da alışır.denenmiştir
ben çocukken belki inanmayacaksiniz ama elektirikler kesilince neşelenirdim.çünkü ev ahalisiyle baş başa kalırdık.birbirimizin sesini duyardık.annem hemen ik adet dev gibi mum yakardı.annem,ablam ve babam türkü olsun,sanat müziği olsun,sertab erener,sezen aksu olsun o güzel sesleriyle şarkı söylemeye başlarlardı.doyumsuz bir keyifle dinlerdim onları.
elektirikler gelince önce bir gözleri avuşturur,bir üflemede mumu söndürmeye çalışırdım.türkü de biterdi şarkı da.televizyonun gürltüsüne dönerdik.ya da babam gazete okurdu.zaman bizim olmaktan çıkardı.
keşke yine çocuk olsam...
(olay yıllar önce, adana'da geçmektedir. tamamen bayanların olduğu bir odada, tv'de çok meşhur bir brezilya dizi'si seyredilmektedir. bu sözü söyleyen(şimdi rahmetli) yaşlı bayan has adana'lıdır. olay gerçektir.)
ilk tepki hasstir'dir, sonra sigortalar kontrol edilir, merdiven ışığı yanıyor mu diye bakılır, hatta pencereden bakılarak kesintinin boyutu kontrol edilir. bazı rahatsız bünyeler eşe, dosta telefon bile açar, "sizde yanıyor mu" diye.
sonuçta beklenir, yapacak başka bir şey de yoktur zaten.