elektrik kesilince yapacak pek bir şey olmadığından hane sakinlerinin muhabbet etme gerekliliği hissetmesiyle tatlı sohbetlerin oluşması durumudur. televizyon ve bilgisayarın bir anlık da olsa hayatımızı terk etmesi sonucu zorunlu doğan aile içi muhabbetin zaman geçtikçe tatlılaştığı bir gerçektir. uzun zamandır aile içi ilişkileri kopuk fertler elektrik kesilmesini adeta fırsat bilip kendilerini hoş bir muhabbetin içinde bulurlar.
tespit böyle yapılır. tebrikler.
tebrik bir kenara da gerçekten doğru, uygulaması bedava ve zahmetsiz olan bu durumun akabinde oluşan, kahkahanın bol olduğu muhabbetlerin ise über ötesi noktalara geldiği bir gerçektir.
dikkati dağıtacak başka hiç bir unsur söz konusu olmadığından o an yapılacak en iyi şeydir aslında elektrikler varken konuşacak konu bulamazken olmayınca git gide koyulaşır hep karanlık kalsın ister insan bazen.
elektriğin olduğu bir ortamda genelde tüm aile fertleri televizyonla ilgilenir orada da konuşan bir iki oyuncu bulunduğu için fertler konuşma gereği duymazlar. aniden bir ses duyulur ve her yer karanlığa bürünür. öncee bir ayyy sesi yükselir evin içinden, sonra da perdeleri açmak için yarışa girilir. diğer evlerinde elektrikleri kesik mi diye bakılır.anlaşılır ki yan komşu, üst komşu, sağ komşu, sol komşu topunun ışıkları yok.başlanır nedenleri düşünülmeye yok şimşek çaktı, yok arıza vardır falan filan. derken fertlerden biri gününüz nasıl geçti diye bir soru atar ortaya bu soru yüzyılın en çok beğenilen sorusu olur o şartlarda.biri hemen üstüne alınır ve anlatmaya başlar sohbet böyle uzar gider taki yeni bir dınn sesi duyuluncaya kadar. ve artık elektrik gelmiştir her şey yarım kalır, herkes televizyon pozisyonunu alır, yine o konuşan oyunculardan başka bir ses yayılmamaktadır eve. işte sayın uludağ sözlük sakinleri bir elektrik kesilince muhabbetin tatlılaşması olayına daha yorum yapmış bulunmaktayım esen kalın. *